Mani: Körfez’in Yeniden Kokmaya Başlamasının Sebebi Derelerdir
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve İZSU Genel Müdürü Hasan Fehmi Mani, İzmir Körfezi'nde son dönemde yeniden görülen kirlenme ve kokunun kaynağının, Arap, Meles ve Manda dereleri olduğunu söyledi. Büyükşehir eski başkanlarından Burhan Özfatura ise kirlenme ve kokunun büyük kanal projesinin değiştirilmesinden kaynaklandığı iddia etti.
Mani, yaptığı açıklamada, Büyük Kanal Projesi'nin 1999—2002 yılları arasında yapılan çalışmalarla tamamlandığını, körfeze akan Arap, Meles ve Manda gibi büyük derelerin etrafında geniş bir sanayi ve ticari yerleşimin olduğunu belirtti. Mani, bu derelerin çok eskiden beri İzmir'in açık lağım kanalları görevini yürüttüğünü söyledi. İzmir'de ''son günlerde abartılan koku meselesinin'' kaynağının da bu dereler olduğunu iddia eden Mani, şu bilgiyi verdi: ''Arıtma tesisleri olduğu halde, geceleri atıksularını arıtmadan başta Manda ve Arap dereleri olmak üzere Körfeze akan derelere bırakan beşi büyük sanayi işletmesi olmak üzere, irili ufaklı pek çok işletme tespit edilmiştir. Bunların bir kısmının dereye deşarj kanalları betonlanarak kapatıldı. Diğerlerine maddi ceza uygulanması için İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'ne bildirim yapıldı.'' Doğrudan derelere ve derelere bağlı yağmursuyu kanallarına yapılan kaçak atık su bağlantılarını ortadan kaldırmak için 17 bölgede 13 ihale yapıldığını anlatan Mani, bu ihalelerin 2 ay içinde tamamlanmasıyla dereleri ve körfezi kirleten tüm kaçak bağlantıların ortadan kaldırılmış olacağını savundu.
‘PROJEDE HATA YOK’
Mani, Büyük Kanal Projesi'nin gelişen teknoloji ve mühendislik deneyimlerinden faydalanılarak tamamlandığını, kullanılan teknoloji, malzeme ve imalat usullerinde ''herhangi bir hata ve eksiklik'' olmadığını kaydetti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yeni bağlanan ilçe ve ilk kademe belediyelerindeki evsel atık suların arıtılması için doğal filtreli 20 evsel atık su arıtma tesisinin yapılacağını ifade eden Mani, ''Tamamının yapımına eş zamanlı başlanması ve yaklaşık iki yıllık sürede 20 arıtma tesisinin tamamlanarak devreye alınması planlanmıştır. Arıtmaların toplam maliyeti, 15 milyon YTL olarak hesaplanmıştır''dedi. Tesislerin 4 yıldır işletildiğini, işletmenin eskiyen, arızalanan bölümlerinin tamiri, olağan bakım onarım dışında sorunsuz çalıştığını dile getiren Mani, ''Ama defalarca söylediğimiz gibi tesisi işletmek de yapımı kadar önemlidir. İşletmenin bir parçası da bu tesisi kullanan hemşehrilerimiz, sanayi ve ticari tesislerimizdir. Tüm bu kullanıcıların da azami titizliği göstermesi, kurallara uyması gerekir ki, tesisler daha uzun yıllar İzmir'e ve körfeze hizmet versin'' diye konuştu.
“BORU ÇAPLARI KÜÇÜLDÜ”
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Burhan Özfatura, İzmir Körfezi'ne bırakılan kirlilikle ilgili ''yeterince denetim yapılmadığını'' iddia etti. Büyük Kanal Projesi'nin Konak—Güzelbahçe kısmı projesinin tamamen değiştiğini ileri süren Özfatura, ''Boru çapları küçültüldü. Bizim sistemimizde yağmur ve atık su ayrı ayrı giden bir sistemdi. Ayrık sistem diye, atık sularla yağmur sularının aynı borularla gönderildiği bir sistem kuruldu'' dedi. Eskiizmir bölgesindeki evsel atıkların ve pis suların denize deşarj edildiğini öne süren Özfatura, ''Üst bölgelerden gelen yağmur suları ve kumlar disipline edilmediği için Karataş'ta Hamidiye Camii önünde sürekli sorun yaşanıyor. Borular yeterli büyüklükte olmadığı ve sürekli önleri temizlenmediği için sistem çöküyor'' diye konuştu.
“SAPMALAR SONUCU PROJE ÇÖKTÜ”
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Yüksel Çakmur da Büyük Kanal Projesi'nin nereden nereye geldiğini ''acıyla izlediklerini'' bildirdi. Çakmur, Büyük Kanal Projesi için kendilerinin 2.20'lik beton ve içi alaşımlı borular kullandıklarını, sonraki yıllarda bu boruların çapının 80 santimetreye düştüğünü ve plastiğe dönüştürüldüğünü savundu. Çiğli Arıtma Tesisleri'nde güneş enerjisinden yararlanılacak Lagün Sistemi kurduklarını, ancak daha sonraki dönemlerde tesisin, elektrikle çalışır hale dönüştürüldüğünü anlatan Çakmur, şunları söyledi: ''İzmir'de yılın 12 ayı güneş var. Arıtma elektrik kullanmadan doğal yoldan çalıştırılacak, maliyet de çok az olacaktı. Şimdi elektrik maliyetini azaltmak için arıtma çalıştırılmadan atık sular körfeze veriliyor. Bu sapmalar sonucu proje göçtü.''