Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılan 2006 Mali Yılı Bütçe görüşmeleri sırasında kaçak yapılara elektrik ve su hizmeti götürülmesi önerisine, Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan'dan sert tepki geldi. Aslan, 'Siyasi iktidarlar imar afları çıkarıp kaçak yapılaşmayı teşvik edeceğine sağlıklı kent politikaları oluşturarak insanlarımızın layık olduğu mekanlarda yaşanmalarına olanak sağlasın'' dedi.
Hüseyin Aslan, yüzde 92'si birinci derece deprem riski altında bulunan Türkiye'de, kaçak yapı teşviğinin sadece 'suç' değil, aynı zamanda 'insan yaşamını da hiçe saymak' anlamına geldiğini söyledi.
İnsan hayatına saygısızlık
'Art arda çıkarılan imar aflarıyla, adeta 'kaçak yapı cenneti'ne dönüşen Türkiye'de, artık bu gidişe bir son verilmelidir' diyen Aslan şöyle konuştu: '2004'te yürürlüğe giren yeni TCK'da, kaçak yapılara göz yuman, bu yapılara elektrik ve su bağlatanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Yasanın bu açık hükmüne karşın, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda AKP'li vekillerce kaçak yapılara elektrik ve su hizmeti götürülmesi önerisi, şaşkınlık vericidir. Her yıl yüz binlerce göç alan kentlerimizin hali ortadadır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi kaçak yapılaşmayı teşvik etmeyi anlamak mümkün değildir. Önerinin kesinlikle kabul görmemesi ve uygulamaya konmaması gerekiyor.'
Kaçak yapılaşmanın ve sağlıksız kentleşmenin egemen olduğu bölgelerde, insanların son derece ilkel koşullarda yaşamak zorunda bırakıldığını anlatan Hüseyin Aslan, burada yaşayanların beklentilerini sadece elektrik ve su olarak görmenin bu insanlara karşı yapılan en büyük haksızlık olduğunu savundu. Aslan, 'Siyasi iktidarlar yerli-yersiz imar afları çıkarıp kaçak yapılaşmayı teşvik edeceğine, sağlıklı kent politikaları oluşturarak insanlarımızın layık olduğu mekanlarda yaşanmalarına olanak sağlaması gerekir' dedi.
Çözüm: Kent Kooperatifçiliği
Aslan, sadece İzmir'in her yıl 100 bin civarında göç aldığının, bunun sonucu da her yıl 15-20 bin konut açığının meydana geldiğinin altını çizerek, çözüm önerilerini şöyle dile getirdi: 'Türkiye'de mevcut kent politikaları, daha doğrusu politikasızlıkları bir an önce terk edilmeli, sağlıklı kentlerin önünü açmak için yeni politikalar üretilmelidir. Bunun için özellikle İzmir'de nazım imar ve master planlarına ivedilikle ihtiyaç vardır. Bu sayede yeni yerleşim alanları yaratılmalı; burada konut ve çağdaş kent parçalarının üretimi de kent kooperatifçiliği eliyle gerçekleştirilmelidir. Buna örnek vermek gerekirse, Ege-Koop gerçeği ortadadır. 21 yılda 100 bin kişinin yaşadığı 6 çağdaş kent parçası kuran Ege-Koop, bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da üzerine düşeni yapmaya hazırdır.'