ABD'den Sahte mi Geldi?




Türkiye'nin 40 milyon dolar harcayarak ABD'den 'söke söke' aldığı Karun Hazinesi'nde, en nadide parçanın çalındığı iddia edildi. Dört aydan beri sürdürülen çalışmalara rağmen, durum hâlâ belirsiz.

Uşak Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen Karun Hazinesi'nin en değerli parçalarından Kanatlı Denizatı broşunun sahte olduğu iddiası ortalığı karıştırdı. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ihbar üzerine başlatılan soruşturma raporunun henüz tamamlanmadığını söylemekle yetinirken, Uşak Valisi Kayhan Kavas, "Müfettiş incelemesinde orijinalliği konusunda tereddüt oluştu. Orijinal mi, imitasyon mu kesin belli değil. Buradan çalınmış olamaz. Sahteyse, araştırmaya ABD'deki kayıtlardan başlanmalı" dedi.

Kanatlı Denizatı (hippokampos) broşu, Türkiye'nin 40 milyon dolar harcayıp 10 yıllık hukuk mücadelesi sonrasında ABD'deki Metropolitan Müzesi'nden geri almayı başardığı Karun Hazinesi'nin en dikkat çekici parçası. Broşun yerine sahtesinin konulduğu kuşkusu, sahte isim ve adres bildiren bir kişinin ihbarıyla gündeme geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gelen ihbar üzerine müfettişler, Uşak Arkeoloji Müzesi'nde üç hafta boyunca inceleme yaptı. Ancak, aralık ayında yapılan araştırmanın sonucu henüz belli olmadı.

Rapor bekleniyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, dün yaptığı açıklamada süreci şöyle anlattı:
"Lidya eserlerinden birinin yerine sahtesi konularak orijinalinin müzeden alındığı ihbarı üzerine bakan onayı alınarak teftiş kurulunca geçen yılın aralık ayında soruşturma başlatıldı. Olayı soruşturan müfettişler bilirkişi heyeti oluşturdu. Yerinde inceleme ve soruşturma yapıldı, ancak rapor henüz sonuçlanmadı. Teftiş kurulunun Bakan Atilla Koç'a sunacağı rapor doğrultusunda suç ve suçlu tespit edilirse, sorumlular hakkında yasal işlem başlatılacak."

Eserlerin getirildiği tarihten bu yana müzede alarm sistemi bulunduğunu belirten Genel Müdür Düzgün, "Ayrıca Ekim 2005'te yapılan ihaleyle elektronik güvenlik sistemi kuruldu ve sistem aralık ayında faaliyete geçti. Eserler, penceresiz bir salonda sekiz kamerayla izleniyor. Giriş kapısında bir kamera ve sesli dedektör var. Kameralar 24 saat çalışıyor" dedi.

'ABD'den başlansın'
Uşak Valisi Kavas da, dün bir basın toplantısı düzenledi ve bir değiştirme olayı varsa bunun ABD'de yapılmış olabileceğini ima etti. Vali Kavas şunları söyledi:

"İnceleme sonrası müfettiş, bu parçanın orijinal olup olmadığı konusunda tereddütlü olduğunu belirtti. Parçanın orijinal mi, imitasyon mu olduğu kesin değil. Hazine ilk olarak New York'taki Metropolitan Müzesi'nde sergilendi. Türkiye'ye teslim edildikten sonra Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde, 10 yıldır da Uşak Arkeoloji Müzesi'de sergileniyor. Bu parça orijinaliyle değiştiyse, nasıl ve nerede değiştiği araştırılmalı. Amerika'da mı, Türkiye'ye gelirken mi, Ankara'da mı, yoksa Uşak'a teslimatı sırasında mı? Araştırma ve soruşturmalar sadece Uşak'ta yoğunlaşmamalı, ABD'deki kayıtlardan başlanmalı. 10 ay önce göreve başladığımda müzedeki güvenlik eksikliklerini tamamlattım. Bu eserin buradan çalınması söz konusu olamaz. Bu bir hırsızlık olayı değil."

Kapanın elinde kalmıştı...
Zenginleri tanımlayan 'Karun gibi' sıfatının türemesine neden olan Lidyalıların son kralı Kroisos, diğer adıyla Karun, MÖ 6. yüzyılda yaşadı. Müzede sergilenen eserler bu döneme ait olduğundan, Karun Hazineleri olarak biliniyor. Karun Hazinesi soygunu, 1965'te Toptepe Tümülüsü'nün kaçak kazısıyla başladı. 1966'da İkiztepe Tümülüsü soyuldu. Eserler yurtdışına kaçırıldı. Durum, ancak köylüler arasında paylaşımda anlaşmazlık çıkınca yapılan ihbarla anlaşıldı.

Eserlerin Metropolitan Müzesi'nde olduğu bilgisine ulaşılınca, 1983'te Türkiye Karun Hazinesi'ni istedi, ancak başarılı olamadı. Türkiye, Mayıs 1987'de Metropolitan'a dava açtı. Müze, Ekim 1993'te 363 eserin iadesini kabul etti. Aynı yıl, eserler Uşak Arkeoloji Müzesi'ne gönderildi.

'Gelen broş sahte olamaz'

Prof. Dr. Engin Özgen (Karun Hazinesi Türkiye'ye getirildiği dönemde Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkan Yardımcısı): Eserler Metropolitan Müzesi'nden özel muhafazalar içinde getirildi. Dönemin müze müdürü İlhan Temizsoy ve ekibi eserleri defalarca inceledi. Metropolitan Müzesi'nde eserler 25 yıl kaldı. Bu sürede sahteliği anlaşılırdı. Türkiye'ye sahte eser göndermelerini de mantıklı bulmuyorum, çünkü aslını halka gösteremeyecekler. Uşak Müzesi'nden çalındıysa, alanın paraya çevirmesi mümkün değil. Literatüre girmiş bir esere kimse bulaşmaz.

Prof. Dr. Güven Bakır (Urla Klozomenai Kazıları Başkanı): Karun Hazinesi için bilirkişi heyeti içindeydim. Metropolitan Müzesi'nde bize eserler gösterildi. Ayrıca avukatlarımızca çektirilmiş fotoğrafları verildi. Eserin küçük bir çiziği, eziği olabilir, bu taklit edilemez. Eserin gramajı da rol oynar. Çünkü teslim alınırken tartılıyor. Eski fotoğraflar taranmalı. Zamanında Metropolitan da eserin sahtesini satın almış olabilir.

Prof. Dr. Coşkun Özgünel (UNESCO Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Anadolu Kültürleri Araştırma Akademisi Derneği Başkan Yardımcısı): Bu eserler müzelerin envanterine girer. Tartılır, ölçülür ve en küçük ayrıntısı envanterde yer alır. Bunun orjinalini alıp, sahtesini yapıp koymak için çok büyük organizasyon lazım. Ayrıca her yıl müfettişlerce envanterler ve eserler kontrol edilir. Uzmanlar envanteri ve eseri karşılaştırıp inceleyecek.