Çorum'da makine sektöründe faaliyet gösteren firma temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen 'sektör toplantısı'nda konuşan Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (MAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye'nin 2023 yılı ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu hatırlattı. Dalgakıran, Türkiye'nin 2023 yılı gayrisafi milli hasıla hedefinin de 2 trilyon dolar olduğuna dikkat çekerek, bu hedeflerle Türkiye’nin, dünya ekonomik sıralamasında üst seviyelerde yer almayı hedeflediğini dile getirdi.
Kişi başı milli gelir seviyesinin 20 bin doların üzerine çıkarılmasının arzu edildiğini anımsatan Dalgakıran, şunları kaydetti:
“Bu nasıl olacak, önümüzdeki dönemde bizleri neler bekliyor, dünyada artık her alanda ön görünün zorlaştığı dönemde önümüzdeki 10 yılda Türkiye’yi neler bekliyor, Türkiye lig atlayabilecek mi, 25 bin dolar kişi başına gelir seviyesine gelebilecek mi Tabiki bunlar bazı şartlara bağlı. Orta gelir tuzağı dediğimiz, aslında 10 bin dolar kişi başı düzeyinde seyreden gelirimizi, dünyada çok uzun süre aşamayan ülkeler var. Çünkü bunun getirdiği bir refah, bu refahın da insanları tatmin etme tehlikesi ile karşı karşıyayız".
"Sanayide, üretimde çalışmayı arzu eden eğitimli bir nesil yetiştiremezsek, bu alana gitmekte zorlanacağız" diyen Dalgakıran, “2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Bu rakamın 100 milyar doları, makine sanayi sektöründen bekleniyor. Yıl sonunda sektörün ihracatı 13-14 milyar dolar seviyesinde olacak. 2023 yılındaki 100 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmemiz için makine ihracatını yüzde 15-20 oranında arttırmamız lazım. Şu anda bu oran yüzde 7 seviyelerinde. Sektör olarak toplam ihracat büyümesinin iki katı hıza sahibiz. Ancak bu yeterli değil" ifadelerini kullandı.
"Girişimci ruhumuz gereğinden fazla girişimci ruha bürünmüş durumda"
Sektördeki üreticilerin sorunlarını yakından takip ettiklerini vurgulayan Dalgakıran, “Aynı sıkıntıları biz de yaşıyoruz. Ama bu insan kaynağını önemli ölçüde kendimiz yetiştirmek zorundayız. Bu konuda mutlaka şirketlerimiz tedbir almalı ve bu alana özen göstermeliyiz" dedi.
İhracatta karşılaştıkları sorunların başında, standardizasyon ve dökümantasyon konusunun geldiğine dikkati çeken Dalgakıran, şöyle devam etti:
“Burada bizi engelleyen hususlardan en önemlisi, şirketlerimizin ölçek ekonomisinden uzak olması. Makine sektörüne baktığımız zaman Almanya'da 6 bin firmanın üretim yaptığını görüyoruz. Türkiye’de 16 bin firma var. Yani Almanya’nın toplam üretiminin yirmi de birinden daha az üretim yapmamıza rağmen Almanlardan üç katı fazla firmaya sahibiz. Girişimci ruhumuz gereğinden fazla girişimci ruha bürünmüş durumda. Hem küçüğüz hem de firma doğurmaya devam ediyoruz. Bu böyle devam ederse dünya ile rekabet etmemiz çok zor olacaktır".
Hedefe ulaşılması için birlikteliğin önemli olduğunu vurgulayan Dalgakıran, "Çorum’da da olduğu gibi birçok yerde kümelenme var. Aramızda kişisel ne sorun olursa olsun, bir organizasyon içerisinde hareket etmemiz gerekiyor. Dünya, tarih ve ekonomiler, bu organizasyonları beceremeyen, didişmekle geçen vakitlerin de nasıl altta kaldıklarını net şekilde anlatır. Bu işbirliğini birlikte gerçekleştiremezsek bu akıbet de kaçınılmaz olur" diye konuştu.