Birgün Gazetesi'nden Doğu Eroğlu'nun haberine göre, Kırklareli Valiliği'nin “ÇED Gerekli Değildir” kararı alması için gerekli şartları taşımayan altın madeni işletmesine sağladığı muafiyet, Edirne İdare Mahkemesi’nin aldığı yürütmeyi durdurma kararıyla bozuldu. 15 Kırklareli yurttaşın, Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO), Avcılar ve Atıcılar Kırklareli İhtisas Kulübü, Karahıdır, Karadere ve Demircihalil mahalleleri muhtarlıkları ile Kırklareli Ziraat Odası Başkanlığı’nın Kırklareli Valiliği aleyhinde açtığı davayı görüşen Edirne İdare Mahkemesi, Valiliğin maden işletmesi için verdiği ''ÇED Gerekli Değildir'' kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme, kararında Yeni Anadolu Mineral Madencilik adına 1999 hektarlık maden işletme ruhsatı düzenlenirken, şirketin yaptığı ÇED başvurusunda 14,9 hektarlık alan için başvuru yapıldığına dikkati çekti. ÇED Yönetmeliği’nin EK-1 listesine göre, 25 hektarın altındaki maden sahalarının ÇED Olumlu kararı gerektirip gerektirmeyeceğinin Valiliklerce belirleneceğini ifade eden mahkeme, maden işletme ruhsatı alınan alan ile ÇED’e konu olan arazi arasındaki farka dikkat çekti. Mahkeme yaklaşık 2 bin hektarlık altın madeni işletme alanının ÇED muafiyetine tabi olamayacağını belirterek, “ÇED sürecine tabi olduğunu ve 'ÇED gerekli değildir' kararı verilemeyeceği anlaşıldığından, Kırklareli Valiliği’nin 7 Ekim 2013 tarihli kararında mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır” değerlendirmesini yaptı.
Endemik türlere ve su havzalarına tehdit
DAYKO Kırklareli temsilcisi Göksal Çidem, yürütmeyi durdurma kararına yol açan diğer unsurlara dikkati çekti. Kararda, ruhsatlanan ve ÇED başvurusuna konu olan araziler arasındaki farklılığın dışında başka sebeplerin de etkili olduğunu belirten Çidem, “Maden işletmesi alanı içerisinde yer alan dereler, yine aynı alanda yer alan Armağan Barajı’na dökülüyor. Şu anda bu barajın suları sulama amaçlı olarak kullanılsa da orta ve uzun ölçekli planlarda Armağan Barajı’nda toplanan suların bölgenin içme suyu ihtiyacını karşılaması tasarlanıyor. Dolayısıyla bu bölgedeki yeraltı ve yerüstü su havzalarına altın madeni işletmesi ciddi zararlar verecekti” diye konuştu. Dereköy’ün özel bir bölge olduğunu ve pek çok endemik türe ev sahipliği yaptığını anımsatan Çidem, Dereköy’de bulunan kırmızı orman karıncasının, Bern Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nce belirlenen nesilleri tükenme tehdidi altındaki türlerin yer aldığı kırmızı listede olduğunu da ifade etti.