Madencilikte Yeni Dönem Başlıyor



Sökmen, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Maden Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u değerlendirdi.

Bir maden işletmesi kurabilmek için yüzlerce ruhsat alınması gerektiğini belirten Sökmen, madenciliğin zor ve riskli bir alan olduğunu anımsattı.

Madencilik sektörünü etkileyecek önemli konulardan birinin harç ve teminatların kaldırılarak yerine ruhsat bedeli uygulamasının getirilmesi olduğuna dikkati çeken Sökmen, "Bir çok kalem ödemenin teke indirilmesini, ruhsat bedellerinin yüzde 30'unun 'Çevre Fonu' olarak madencinin adına biriktirilmesini olumlu karşılamaktayız" dedi.

Ruhsat bedellerinin ortalama olarak arama ruhsatlarında 20, işletme ruhsatlarında 5 kat arttırılmasının öngörüldüğüne işaret eden Sökmen, şunları kaydetti:

"Bu, madenciye çok büyük ölçüde yük getiriyor. Kamuoyunda yaratılan 'Şu madenciler çok kazanıyor ama bir şey vermiyorlar' algısından kaynaklandı. Bu doğru da değil aslında ama maalesef sektörü büyük ölçüde zorlayacak gözüküyor.

Eskiden bin lira olan bir şey şimdi 5-10-50 bin liraya çıkartılıyor. Bu maliyet bir, iki saha için önemli gözükmeyebilir. Altın aramalarında 350 sahadan ancak bir sahada altın madeni olabilir, maden olmayabilir de. Bu bir risk. Madencilik maalesef doğayla verilen bir mücadele.

Maden kanununda yapılan değişikliklerin uygulanması için yapılacak yönetmelikler büyük önem taşıyor. Madencilik kendine has bir sektör. Madenciler yer altında bir nevi bilinmezlerle uğraşıyor. Proje değişikliği çok sık ve zorunlu olarak yapılıyor."

Sökmen, devlete ait madenlerde rödovansla çalışan işletmelerin, bu kanunla ve daha önce torba yasayla gelen maliyet artışlarının karşılanacağına dair hüküm olduğuna dikkati çekerek," Biz bunu da içimize pek sindiremedik. Aynı koşullarda kendi ruhsatlarıyla çalışan işletmeler var. Ben devlete kömür üretiyorsam bu imkandan yararlanıyorum. Ama ben piyasaya kömür üretiyorsam yararlanamıyorum. Sonuçta o maliyetler bana da geldi. Bu konuda bir talebimiz oldu ancak başarılı olamadık" dedi.

Kamuya ait taşınmazların özel kişilere devri ile ilgili Başbakanlık izinini öngören genelgenin 16 Haziran 2012'de çıkarıldığını anımsatan Sökmen, "Bir iki ay içinde madencilik sektörünün orman izinleri, yeni ruhsatları ve ruhsat devirleri bu kapsama dahil edildi. Bu uygulamayla tabiri caizse madenciliğin şalteri indirilmiş gibi oldu. Madencilik sektörünün, kanun değişikliğinin akabinde 16 Haziran 2012 Başbakanlık Genelgesi kapsamından çıkarılması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Madencilik uzun vadeli bir iş"

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Madencilik Meclisi Başkanı İsmet Kasapoğlu da madenciliğin uzun vadeli bir iş olduğunu belirtti.

Madencilikte bazen 10 yıla varan arama dönemleri, 99-100 yıllara varan işletme dönemleri olduğunu ifade eden Kasapoğlu, "Bütün bunlar uzun olduğu için madencilik mevzuatları sık sık değişen bir konu değildir. Bu nedenle 1954'te çıkan kanun 1985'e kadar 31 yıl uygulandı ama bizde madencilikte şu son 10 yıl içerisinde bu 4'üncü kanun değişikliği. Bu, sektörü anlamamakla eşdeğerdir" değerlendirmesinde bulundu.

Kasapoğlu, yeni yasayla madencilikte ücret artışları olacağına dikkati çekerek, "Amaç ruhsat ücretleri devir bedeli yıllık uzatma bedeli her vesile ile para toplamak. Türkiye'de madencilik ücretleri dünya ile karşılaştırıldığında uyumluydu. Madencilik ruhsatnamesinde ücret diye bir şey olmaz. Devletler madencilere üzerine para verip o tarafa yönlendirmeye uğraşırlar" ifadelerini kullandı.

Maden kanunuyla sektörün sıkıntılarının çözülmediğini söyleyen Kasapoğlu, "Ben dilerdim ki bu maden kanunu değişikliği ile orman kanunun 16. maddesi gereği orman madenci ilişkilerine bir rahatlık getirsin. Yapmadı" dedi.

Özellikle yeraltı madenlerinde yeni mali düzenlemeler yapıldığına işaret eden Kasapoğlu, "Daha evvelki mali düzenlemelere göre ihale almış madenciler vardı. Şimdi kanunen yeni mali yükler getirildiği zaman o ihalenin şartları değişmiş oluyor. Bu nedenle yeni yükümlülüklerin karşılanması düzenlenmiş. Olumlu oldu. Artan maliyetlere karşılık fiyatlandırmada bir değişikliğe gidilecek" diye konuştu.