Maden Kazalarını Önlemek için Yeni Mevzuat Şart



Kemer'de, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası'nca 16-19 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen Türkiye 23. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi'nin sonuç bildirgesi açıklandı. Madencilik ve enerji alanında 238 bilimsel bildirinin yanında 20'ye yakın özel sunum gerçekleştirildiğini anlatılan bildirgede, madenciliğin tarih boyunca uygarlıkları şekillendiren temel sektörlerden biri olduğuna işaret edildi.
     
Madencilik üretim süreçlerinin çok iyi planlanması ve değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekilen bildirgede, şu ifadelere yer verildi:

"Madenler kalkınmanın temel unsurlarının başında gelmekte, ülkelerin kalkınmaları ve yaşam seviyelerinin belirleyicisi olarak kabul edilen sanayi ve enerji sektörlerinin temellerini de madencilik oluşturmaktadır. Ülke sanayisinin gelişememesi, madencilik sektörünü de olumsuz etkilemektedir. Bu sektöre yapılabilecek yatırımlar hızla hizmetler sektörüne kaçmakta ve madencilik sektörünün ülke ekonomisine katkısı giderek düşmektedir."

Sektör, gelecekte bugünkünden çok daha fazla sorunla baş etmek durumunda kalacak

2012 yılında tüm maden ihracatının 4,3 milyar dolar olduğuna yer verilen bildirgede, ithal edilen kömür ve demire 4 milyar dolar ödenmesinin madencilik politikalarının yanlışlığını ortaya koyduğu belirtildi. Son yıllarda madencilik sektöründe toplumu derinden yaralayan ölümlü iş kazaları meydana geldiği kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
     
"Madencilik sektörü, doğası gereği özellik arz eden, bu nedenle bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren dünyanın en zor ve riskli iş koludur. Yaşanan iş kazaları, alınacak etkin önlemlerle gelişmiş ülkelerin seviyelerine düşürülebilir. Kazaların önlenebilmesi için insanı merkeze koyan, çalışanı koruyan bir mevzuatın acilen hazırlanması ve uygulanması olmazsa olmaz önceliktir. İnsanlığın daha iyi bir yaşam kalitesi talebi, mineral kaynaklarının tüketimini hızla artırmaktadır. Gelecek 25-30 yıl içerisinde mineral talebinin, mevcut düzeyin iki katına yükselmesi beklenmektedir. Madencilik endüstrisi, gelecekte bugünkünden çok daha fazla sorunla baş etmek durumunda kalacaktır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda enerji ve sanayinin temel hammaddelerini sağlayan madenciliğin, çevre faktörü göz ardı edilerek yürütülmesi mümkün değildir."

Ekolojik çevre göz ardı edilemez

Madencilik faaliyetleri yürütülürken ekolojik çevrenin tahrip edilmemesinin göz ardı edilmemesi gereken temel konuların başında geldiği dile getirilen bildirgede, madencilik çalışmaları sırasında ortaya çıkan olumsuz çevresel etkiler konusunda sektördeki tüm kesimlerin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.
     
Bildirgede, mineral kaynakların verimli ve ekonomik kullanımları, yeni ikame ürünlerin ortaya çıkarılması ve geri dönüşüm teknolojilerinin gelişiminin madencilik endüstrisinin geleceği bakımından büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.
     
Kongreye yurt içi ve dışından 50'ye yakın ülkeden bin civarında delege ve sektör temsilcilerinin yanı sıra üniversitelerden akademisyenlerin de katıldığı kaydedildi.