İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), M1A Yenikapı-Otogar-Atatürk Havalimanı metro hattı viyadüklerinde deprem güçlendirme çalışmalarına başlattı. 1994 yılında yapılan Davutpaşa ve Merter ile 2002’de inşa edilen Dünya Ticaret Merkezi (DTM) viyadüklerinde deprem güçlendirme projesinin temeli atıldı. DTM istasyonunda gerçekleştirilen temel atma törenine; CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve Bolu Kıbrısçık Belediye Başkanı Emin Tekemen katıldı. Törende sırasıyla, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin ve Ekrem İmamoğlu birer konuşma yaptı.
Deprem konusunu, yapı stokundan tarihi eserlerin restorasyonu ve güçlendirilmesine kadar farklı aşamasını gözeterek ele aldıklarını kaydeden İmamoğlu, “Bir kısım farklı fonksiyonları olan geçmişteki sanayi yapılarından birçok esere varıncaya kadar, güçlü bir yatırım sürecini yönetiyoruz. Neredeyse artık kentin yüzlerce noktasına değmenin ve onlara dokunmanın, onları iyileştirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu bize gösteriyor ki, istediğiniz zaman İstanbul'da, her gün bir farklı iş ile hayata çok değer katabilirsiniz.” şeklinde konuştu.
“Ama bir yanıyla da aslında geçmişte ne kadar ihmal edilmiş süreçlerle karşı karşıyasınız, onu da görüyorsunuz.” diyen İmamoğlu, bakıma aldıkları viyadükleri de bu kapsamda güçlendireceklerini aktardı. Viyadüklerin geçmiş dönemden bugüne ihmal edilmişliğini öğrendiğinde şaşkınlığa uğradığını vurgulayan İmamoğlu, “Arkadaşlarım, ‘Hızlıca başlayalım’ dediler. Hatta o esnada arkadaşlarım, bu konuda İller Bankası'yla bir görüşmenin yapılabileceğini, bir fonla ilgili bir kaynağın mevcutta olduğunu dile getirdiler. Tam 1,5 senedir, hatta daha fazla, bu konudaki girişimlerimize cevap bile verilmemiştir. Yani bu şehrin deprem konusuyla ilgileniyoruz. ‘Depremi önemsiyoruz’ meselesinin lafta kalan kısmıdır bu. Amacımız ne? İşte 1 milyar, 1,5 milyar -neyse- farklı fonların bu şehre gelmesi, bu tür işlerin daha hızlı hayata geçmesine vesile olması. Bu tür finansman kaynaklarını, iyi ve doğru zamanda planlayıp kullanmadığınız zaman, ülkeye sokulan bu fonlar kullanılmadığı için, geri gönderilen fonlara dönüşüyor. Bu bakımdan, burada böylesi hazır bir kaynağın bize sunulmamasını vatandaşlarımıza şikayet ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Şimdi burada iki tane akıl olabilir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Birincisi şu; ‘Biz bunu vermeyelim, bu iş aksasın.’ Bu akıl değil ki. Bizim çocuklarımız, evlatlarımız, ailelerimiz, annelerimiz geçiyor bu köprülerden veya bu viyadüklerden trenler vasıtasıyla, metrolar vasıtasıyla. İkincisi; ‘Bu siyasi bir karar.’ Bunun siyasi kararla da bir ilgisi yok. Yani hiçbir yönüyle elle tutulur bir tarafı olmayan bir yaklaşım. Evet, vatandaşımıza şikayet ediyorum. Ama şunu da söylüyorum: Siz bunları vermeseniz de etmeseniz de bir şekilde biz, bu milletin parasıyla bütçemizin oluştuğunun farkında olan bir kurum olarak, bu bütçeyi bereketli hale getirip, israftan uzak tutup, kötü kullanımdan uzak tutup, bu işe kaynak ayırıp, bu işi yaparız, bitiririz ve milletimizin hizmetine açarız kardeşim. Bize engel mengel olamazsınız. Bu kadar net. İsrafı engellediğimiz ve bu kararlı duruşumuzdan dolayı, bu millet bize yetkiyi verdi. Ve vermeye devam edeceğinden de hiçbir kuşkum yok.”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin de konuşmasında özetle şu bilgileri paylaştı:
“2019’da göreve başladığımda, 140 kilometrelik 12 tane metronun, hiçbir finans ve bütçesi planlanmadan durdurulmuş olduğundan dolayı duymuş olduğum o zamanki şaşkınlığı dile getiriyordum. Bugün burada bir şaşkınlığımı daha dile getireceğim. O da yine bir inşaat mühendisi ve bir akademisyen olarak, ta 1990’larda tasarlanan, 1994’te işletmeye açılmış olan ve sürekli dinamik ağır yükler altında olan bu köprü ve viyadüklerin, değişen standartlara göre ağır bakımlarının bugüne kadar hiç ele alınmamış olduğu da yine görmüş olduğum beni şaşırtan önemli olaylardan bir tanesiydi. Dolayısıyla biz, sadece 10 tane metro ile dünya rekoru kırmıyoruz ya da yıllık 13 kilometrelik hattımızla bir İBB rekoru kırmıyoruz. Aynı zamanda ta 90’lardan bu yana hiç yapılmamış olan köprü ve viyadüklerimizin bugünkü performanslarını değerlendiriyoruz depreme karşı. Değişen mühendisliğin ve standartların getirdiği son noktada bunları değerlendirip, bunların güçlendirme projelerini yapıyoruz ve daha sonra da bunların imalatlarına başlıyoruz.”
“4.1 kilometrenin 3.1 kilometresinde, yaklaşık 94 tane viyadük ayağında, çeşitli fore kazıklar ve kuyu temel yöntemleriyle burada güçlendirme yapacağız. Fore kazık, nispeten daha kolay bir imalat ama kuyu temellerimiz de oldukça zor imalatlar. Tabii ki burada yine betonarme mantolama işlerimiz de olacak 3.1 bir kilometre boyunca. Ben ve arkadaşlarım, bu projeye çalışırken, gerek viyadüklerin beton kalitesi, gerekse donatılarındaki pasları değerlendirdiğimizde, hakikaten son derece iyi şartlarda olduğunu gördük. O dönemde bu işi yapmış olan yüklenicilerimize de bir kere daha teşekkür etmek istiyoruz. Ancak, deprem yönetmeliğimizin değişmesi ve deprem mühendisliğinde geldiğimiz son teknolojiyle beraber, viyadük ayaklarının sıvılaşma zonu içinde kalmasından dolayı, bu viyadük ayaklarımızı fore kazık yöntemi ve kuyu temel yöntemiyle biraz daha derine alıp, daha sonra da mantolamayla burayı güçlendirmek ve dinamik yükler altında o genleşme derzlerine yeniden ağır bakımlarının değiştirilmesini yapmak, bizim bu projemizdeki hedefimiz. Aynı zamanda bu proje, tasarım olarak da yapım olarak da çok butik bir iş. Çünkü, işletme altında biz bu işi yapıyor olacağız.”
Konuşmaların ardından viyadüklerin güçlendirilmesi işini başlatacak ilk temelin betonu döküldü.