“Lüks Konut Sevdasından Vazgeçilmeli”



İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası Başkan Yardımcısı Nizamettin Aşa, yılın ilk çeyreğinde İstanbul'daki emlak piyasasında canlılık, fiyatlarda yükselme ve talep gözlemediklerini ifade ederek, şu anda konut satışlarının düşük devam ettiğini söyledi."2010 bile bu dönemden daha canlıydı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün satış rakamlarına baktığımızda, ocak, şubat aylarında özellikle İstanbul bazında bu düşüşü görmek mümkün" ifadesini kullanan Aşa, şu anda konut alıcısının çok az olmasının başlıca nedenini, "yeni yapılan inşaat fiyatlarının yüksekliği" şeklinde açıkladı.

Aşa, fiyatlarda "balon" oluştuğunu, 2 oda 1 salon yeni evin 500 bin-600 bin liraya satıldığını belirterek, "İstanbul'un merkezine 50 kilometre mesafede yapılan lüks konutlarda, 2 oda 1 salon ev, 500 bin liraya yakın bedelle satılmaya çalışılıyor. Evler hep lüks konseptte yapılıyor. İstanbul'da artık lüks konut alıcısı kalmadı, bu kadar çok lüks konuta alıcı yok. Artık kentte ya sosyal bir yapı yapacaksınız ya da lüks konseptten vazgeçeceksiniz. O fiyata, o ödeme koşuluyla o lokasyonlarda alıcı kitlesi mevcut değil. Ortalama satış bedeli, metrekare bazında 2 bin-2 bin 500 lira, aylık ödemesi en fazla 2 bin-3 bin lira bedelle proje yapıldığında satılıyor" diye konuştu.

Durgunluğun nedenleri

Emlak piyasasının, geçen yılın ilk üç ayında "çok parlak" olmadığını, ancak bu yılın aynı dilimine kıyasla daha canlı geçtiğini dile getiren Aşa, piyasadaki durgunluğun nedenlerini; "KDV belirsizliği", "gayrimenkul değer artışının gündeme gelmesi", "net ve brüt metrekare uygulaması", "2B'deki belirsizlikler", "mütekabiliyet uygulamasının oturmaması" ve "kentsel dönüşümün anlatılamaması" olarak sıraladı.

Aşa, konut sahibi olmak isteyen vatandaşların ne yapacağını bilmediğine ve tedirgin olduğuna dikkati çekerek, "Gayrimenkul piyasasının açılabilmesi için kentsel dönüşüm, mütekabiliyet, 2B konularının netleşmesi ve net brüt tanımlamasının yapılması lazım ki vatandaş da gönül rahatlığıyla alsın. Bunların hepsi piyasayı kilitleyen nedenler" dedi. Piyasanın açılabilmesi için "lüks konut sevdasından vazgeçilmesi" gerektiğinin altını çizen Aşa, lüks konutun, artık "ihtiyaç dışı", "alıcı kitlesi olmayan" projeler haline geldiğini belirtti. Aşa, "Firmalar, daha uygun fiyatlı konut yapımına yöneldiği zaman bunları, kolaylıkla satabilecek çünkü İstanbul'da halen ev sahipliği oranı yüzde 60. Yüzde 40 hedef alıcı kitlesi var. Firmaların, piyasa gerçeğine uygun fiyat politikası izlemesi gerekiyor" diye konuştu.

Faizin düşük veya yüksek olması büyük etken değil

Aşa, konut kredi faizlerinin düşük veya yüksek olmasının çok fazla önem taşımadığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Fiyat yüksek olduğu için satış yapılamıyor. Geçen yıl yüzde 1,5 faizle kredi alan bir kişi, bu yıl yüzde 0,8'den kredisini yapılandırabiliyor ancak o konutu, bir daha o fiyata bulamaz. Uygun fiyata bulacak ki uygun faizle bunu desteklesin ve evi alsın. Faizin düşük veya yüksek olması büyük etken değil. 300 bin liralık bir ev, 500 bin liraya alındıktan sonra yüzde sıfır faizle bile alınsa, bir mülk 2 misli fiyatla satın alınmış oluyor."

Konut fiyatlarının düşme eğiliminde olduğunu gözlediklerini ifade eden Aşa, inşaat firmalarının promosyonlarının, fiyatların düştüğü ve düşeceği anlamına geldiğini söyledi.Alıcı kitlesinin, uygun fiyatlı olmayan evi almadığını anlatan Aşa, "Şu anda, alıcının eli çok güçlü çünkü pazarlık şansı ve seçenek fazla. Elinizde nakitiniz varsa çok kolaylıkla iyi bir ev almanız mümkün. Merkez lokasyonlarda yapılan inşaatlar istisnadır, çünkü onların alıcısı her zaman mevcut, özel" vurgusu yaptı.

Mevsimsel hareketlilik piyasanın açılacağı anlamına gelmez

Aşa, şöyle devam etti: "İstanbul'da şu bölge prim yaptı diyen yalan söyler. Kiralık ve satılık konutta mevsimsel, dönemsel hareketlilik yaşanması muhtemel. Bu, piyasanın açılacağı anlamına gelmez. Mevsimsel hareketlilik her dönemde olur. Mayıs-haziran ayları satılık piyasanın canlanacağı, ağustos, eylül, ekim, kiralık sezonunun daha canlı geçeceği dönemdir. Dönemsel bir hareketlilik mutlaka olacak. Bu, 'piyasa açılacak, canlanacak' anlamına gelmez. Piyasanın açılabilmesi için vatandaşın kafasındaki soru işaretleri silinmeli. Piyasada öne çıkan, fiyatı yükselen bölge de 'Şu bölge prim yapacak, iyi olacak' gibi bir beklenti de yok. Geçen yılla kıyasladığımızda, şu anda fiyatlar düşme eğilimine girdi. Satış olmayınca fiyatlar düştü."

Maketten ve projeden konut satışının alıcıları tedirgin eden bir konu haline geldiğini belirten Aşa, vatandaşlardan emlak konusunda profesyonel yardım almalarını istedi. Aşa, daha bilinçli hareket edildiği, değerleme uzmanından yardım alındığı zaman mağduriyetin yaşanmayacağını söyledi.