Thrakis Doğal Yaşam ve Kampçılık grubu ile Doğal Yaşamı Koruma Vakfı işbirliğiyle 19-22 Eylül tarihinde İğneada’da gerçekleştirilen doğa kampına Türkiye’nin değişik illerinden 40 genç katıldı. Sol Gazetesi'nden Yusuf Yavuz'un haberine göre, İğneada Mert Gölü Kamp alanında gerçekleşen kampta gençler longoz ormanları ve İğneada’yı yakından tanıma fırsatı bulurken, termik santrallerin tehdidi altındaki yöre köylerinde de atölye çalışması yaptılar.
Akademisyenler anlattı
Trakya Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Musa Uludağ, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kaya ve Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Edirne İl Temsilcisi Bülent Bacıoğlu rehberliğinde bir arazi çalışmasının da gerçekleştirildiği kamp etkinliğinde Mert Gölü’nün denizle buluştuğu noktadan başlayarak Longoz ormanları ekosistemi akademisyenler tarafından katılımcılara anlatıldı. Orman içerisindeki ağaçlarla ilgili de bilgi veren akademisyenler sürdürülebilir çevre ve koruma bilincinin önemine işaret ettiler.
Köy kahvesinde termik santral sohbeti
Kampın ikinci gününde ise doğal güzelliğiyle dikkat çeken ancak termik santral kurularak yok edilmek istenen Beğendik Köyü’ne hareket edildi. Beğendik Köyü meydanında köy muhtarı Zeki Ercan tarafından karşılanan genç katılımcılar, köy kahvesinde termik santraller ve sürdürülebilir çevre politikaları üzerine köylüler ile bir atölye çalışması düzenledi. Atölye çalışmasının ardından muhtar ve köylülerle termik santrale ilişkin görüş alışverişinde bulunan gençler daha sonra Limanköy Deniz Feneri'ni ziyaret ettiler.
'Longozlara sahip çıkıyoruz'
Keyifli ve verimli bir haftasonu geçirdiklerinin altını çizen genç yaşam savunucuları, longoz ormanlarına ve İğneada’ya sahip çıkılması gerektiğini belirterek, "bütün doğa bilincimizle longozları kucaklıyor sahip çıkıyoruz" mesajı verdiler.
Longoz ormanları neden önemli?
2007 yılında Milli Park ilan edilen bütünleşik bir koruma şemsiyesi altına alınan 3 bin 155 hektarlık alana yayılan longoz ormanları Kırklareli'nin İğneada beldesi sınırlarında yer alıyor. Yıldız (Istranca) Dağlarından Karadeniz'e akan derelerin taşıdığı alüvyonların birikmesi sonucu oluşan longoz (subasar) ormanları, Amazon, Kongo ve İğneada'da olmak üzere dünyada yalnızca üç noktada bulunuyor. İğneada longozları, zengin biyolojik çeşitliliğin yanında, tatlı ve tuzlu su gölleri, kıyı kumulları, tatlı ve hafif tuzlu bataklıkları, subasar ormanları, yaprak döken meşe, kayın, gürgen, dişbudak, kızılağaç gibi karışık ağaç türlerinden oluşan orman tiplerini de barındırıyor.