Demografik dönüşüm, kentleşmenin hızlanması, küreselleşme, enerji ihtiyacının
giderek artması, iklim değişikliği ve çevresel sorunlar ülkelerin ulaşım
politikalarını da etkilerken raylı sistemlere ayrılan pay da artıyor. Bugün
örneğin 625 kilometre mesafedeki Madrid-Barselona arasını hızlı
trenle 2.5 saatte almak mümkün olurken, akıllı trafik sistemleri ile kent içi
ulaşımın en verimli ve çevreci şekilde karşılanabilmesi için çözümler
geliştiriliyor.
Ulaştırma alanındaki dünya devleri gözlerini gelişmekte olan ülkelere
çevirirken son yıllarda demiryolu ulaşımına ayırdığı payı hayli arttıran Türkiye
de gözde ülkeler arasında. Raylı sistemler alanında lider şirketlerden olan
Alman Siemens Mobility Türkiye’de yerel bir ortakla en üst
teknolojide lokomotiv üretebileceğinin sinyallerini verdi. Siemens Mobility
CEO’su Hans-Jörg Grundman hem lokomotiv üretimine hem de
İstanbul trafiğinin çözümüne talip olduklarını açıkladı.
Türkiye önemli bir pazar
Siemens AŞ Endüstri Direktörü Kaya Tütengil ve Siemens
Mobility’nin Türkiye direktörü Cüneyt Genç ile birlikte
Mobility’nin merkezi olan Berlin’de raylı ulaşım çözümlerinde gelinen son
noktayı yerinde izledik. Dr. Grundman dünyadaki toplam sera gazlarının yüzde
20’sinin trafikten kaynaklandığını belirterek raylı sistemlerinin payının ise
sadece yüzde 2 olduğunu söyledi. “800 kilometreye kadar mesafelerde hızlı tren
önemli bir toplu taşıma aracı. Bir kent merkezinden diğer merkeze hızlı,
güvenli, konforlu, tasarruflu ve çevreci şekilde ulaşım artık insanların
gündemine girdi. Ben önemliyim, onun için büyük ve lüks araba kullanırım devri
kapandı. Mobility’de 25 bin çalışanımız var, 6 bini genç. Yeni modeller
geliştiriyor ve bundan keyif alıyorlar” diyen Grundman, Türkiye’de de nüfusun
yüzde 15’inin İstanbul’da yaşadığını ve yakın zamanda zaten var olan trafik
sorununun daha da artacağına işaret ederek “Siemens Mobility olarak Türkiye’yi
önemli bir pazar olarak görüyoruz. Hem akıllı trafik sistemleri ile İstanbul’un
trafiğini yönetmeye hem de metro, hızlı tramvay ve tren gibi çözümleri sunmaya
talibiz. Lokomotif üretimini yerel bir ortakla Türkiye’de gerçekleştirmenin
yollarına bakıyoruz” dedi.
Siemens’in endüstri, enerji, sağlık ve IT çözümleri olarak 4 ana alanda
faaliyetleri bulunuyor. Siemens Mobility, yani ulaşım sistemleri endüstri
başlığının altında yer alıyor. Cirosu 6.4 milyar Avro’ya ulaşan Siemens Mobility
hızlı trenlerde hayli iddialı.
Almanya ve Çin’de üretiliyor
Siemens AG’nin hızlı trenlerden sorumlu direktörü Mohamad
Sidaoui İspanya’da hızı saatte 400 kilometreye kadar çıkan
Velaro’nun kısa sürede uçakla rekabet eder hale geldiğini,
yolcuların yüzde 50’sinin Valero’yu tercih ettiğini belirterek “Çin ve Rusya bu
teknolojiyi ülkelerine uyarlayarak geliştiriyor. Örneğin Çin trenlerin koltuk
kapasitelerini arttırdı, Rusya da sistemi -50 derece soğuğa göre geliştirdi.
Trenler trafik sorununa da çözüm geliştirdiği için özellikle mega şehirlerde çok
tercih edilmeye başlandı. Trenler Almanya ve Çin’de üretiliyor” dedi.
Çin teknoloji transferini şart koşuyor
Kısaca “Yeşil Ulaşım” diye tanımlayabileceğimiz çevreci ulaşım sistemleri ve
ağırlıklı olarak raylı sistemler aslında devasa büyüklükte bir pazar. Ülkelerin
talepleri arttıkça ulaşım teknolojilerine yatırım yapan şirketlerin de ciroları
katlanıyor. Berlin’de Siemens Mobility’nin üst düzey yetkilileri ile yaptığımız
sohbette konu Ar-Ge ve teknoloji transferine de geldi. Dr. Grundman Almanya,
Fransa, İsviçre, Avusturya, Çin, Hindistan ve ABD’de Ar-Ge ve teknoloji
geliştirme merkezlerinin bulunduğunu söyledi.
Grundman sorumuz üzerine, “Gelişmekte olan ülkelerde özellikle Çin’in
teknoloji transferini alım öncesinde şart koştuğunu ve bu yüzden orada üretim
yaptıklarını söyledi. Türkiye’de TCDD 15 Temmuz’da 80 adet lokomotiv ihalesine
çıktı. İhale şartlarına göre ilk 5 adet yurtdışından bitmiş, 8 adeti büyük
oranda bitmiş gelecek, 67 lokomotifin parça üretimi ve montajı ise Türkiye’de
gerçekleştirilecekti. Ancak aralarında Siemens’in de bulunduğu batılı şirketler
Türkiye’nin söz konusu üretimi BM’nin ambargo uyguladığı ülkelere satmayacağı
konusunda güvence almadıkları gerekçesiyle ihaleye katılmadılar” dedi. Siemens
yetkililerinden aldığımız bilgiye göre TCDD’nin ihalesine 3 Çin ve 1 Güney Kore
firması teklif verdi.
[Sayafa]
Türkiye’de raylı sistemlere ilgi artıyor
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında demiryoluna büyük yatırım yapılan ancak
son 50 yılda arpa boyu yol alınamayan Türkiye’de demiryolu yatırımları bu yıl
ilk kez karayolunu geçti. Hükümet bu yıl hem yeni yatırımlar hem de mevcut
hatların iyileştirilmesi için demiryoluna 3.8 milyar TL bütçe ayırdı. Bu rakam
karayolunda 3 milyar TL’de kaldı. Türkiye’de şu anda 11 bin kilometre demiryolu
hattı var. Ancak günümüzde kullanılan trenlerin yüzde 80’inde sinyalizasyon
sisteminin olmayışı ihmalkârlığın en somut kanıtlarından biri.
2008 yılı sonunda güvenilirliği çok konuşulan Eskişehir-Ankara hızlı tren
projesi devreye alındı. Ortalama hızı 230 kilometrelere kadar çıkan bu hızlı
trenin dışında ayrıca 2011’de Gebze-Eskişehir-Zonguldak hattında üç yeni büyük
hattın daha hizmete girmesi planlanıyor. Yeni hedef hem mevcut 11 bin
kilometrelik hattın geliştirilmesi hem de 2 bin kilometre yeni hızlı tren hattı
yapılması. Bu kapsamda Ankara-Konya hattının kısa süre içinde tamamlanması
bekleniyor. Böylece şu anda ortalama 250 kilometreye kadar çıkan hızlı tren
sisteminin yeni hatlarda 300 kilometreyi bulması hedefleniyor.
Siemens, Türkiye’de 1856 yılından beri faaliyet gösteren bir şirket. Son
yıllarda ise özellikle karayolu tünellerinin elektro mekanik sistemleri ve
bakımı alanında ciddi çalışmaları bulunuyor. Siemens Endüstri Direktörü Kaya
Tütengil, “Espiye Sarp tünelinden tutun Selatin Tüneli’ne kadar bir dizi tüneli
bitirdik. Bu alanda ciddi bir yerli know-how ve deneyim sahibi olduk. Siemens
Türkiye bu alanda tüm Siemens içinde bir yetkinlik merkezi haline gelebilir.
Bunun girişimlerini yapıyoruz” dedi.
Konya, Kayseri tramvay sistemleri, Bursaray, Siemens’in Türkiye’de
tamamladığı projeler arasında. Cüneyt Genç ise Siemens Mobility Türkiye olarak
“Marmaray’ın elekromekanik tüm işlemlerine anahtar teslim olarak talibiz. Ayrıca
Halkalı- Gebze arasında banliyö hattı rehabilitasyon projesine 7 Ocak’ta teklif
vereceğiz” diye konuştu.