Hong Kong merkezli Li &
Fung Limited'in İstanbul merkez ofisi olan Li Fung
Centre, Amerikan US Green Building Council tarafından
sürdürülebilir ve çevre dostu özelliklere sahip binalara verilen LEED
yeşil bina sertifikasına sahip oldu. Mimta
EkoYapı'nın
danışmanlık ve taahhüt hizmetleri verdiği 8000 metrekare kapalı alana sahip
proje, uygulanan sürdürülebilir mimari yaklaşım ve bina teknolojileri ile
Türkiye'de birçok alanda öncü bir bina.
1982
senesinde inşa edilmiş bir endüstriyel binadan dönüştürülen Li Fung Centre,
öncelikle varolan malzemelerin tekrar kullanımı ile sürdürülebilirliğini
gösteriyor. Mevcut binanın tüm strüktürel elemanları korunarak binanın yeni
işlevini kazanması için minimum düzeyde inşaat malzemesi kullanıldı ve varolan
bir yapı sadece deprem güçlendirmesi yapılarak yeni bir fonksiyon kazanmış oldu.
Deprem güçlendirmesinde kullanılan çapraz barlar, binaya daha önce uygulanmış
ama artık ihtiyaç duyulmayan güçlendirmeden sökülerek tekrar
değerlendirildi.
Endüstriyel yapıdan miras kalan geniş üretim alanı yaklaşık 200 kişilik bir
ofise dönüştürülürken, ofis çalışanlarının konforunun sağlanabilmesi için
sürdürülebilir mimari özelliklere büyük önem verildi. Bina cephelerinde yer alan
iki sıra halinde dizili pencereler dışarı bakan alanlarda çalışanlara günışığı
ve doğal havalandırma sağlarken, ortada bulunan ve camekan ile kaplı üç adet iç
avlu, günışığının ofis alanının orta bölgelerine nüfuz etmesini sağlıyor.
Avlular üzerinde monte edilmiş motorlu kanat gölgeleyiciler, soğutma yükleri ve
günışığı ihtiyacına göre kendi pozisyonlarını otomatik olarak ayarlıyorlar ve
özellikle yazın soğutma için harcanan elektrik enerjisinin düşmesini
sağlıyorlar. Kanat gölgeleyicilerin kontrolü, tek eksenli güneş takip
algoritması ile yerine getiriliyor. Yine pencerelerin dış tarafında bulunan
gölgeleyici panjurlar, bina çalışanlarının ihtiyaçlarına göre manuel olarak
açılıp kapatılabiliyorlar.
İklimlendirme
Yoğuşmalı kazan ve chiller'in beslediği iki borulu fan coil
sistemi, binanın sürekli kullanılan alanlarında iklimlendirmeyi
gerçekleştirirken, sürekli kullanılmayan mekanlarda (oditoryum, yemekhane, spor
salonu) ısı pompalı VRF sistemi kullanıldı. Havalandırma için ısı geri kazanımlı
cihazlar tercih edilirken, gereksiz enerji sarfiyatının önüne geçilmesi için
mekanlarda lokal otomasyon kullanıldı. Tüm mekanik sistemler, devreye alma
süreçlerinde bağımsız bir uzman kuruluş tarafından commissioning sürecine tabi
tutularak işlevleri yönünden kontrol edildiler.
Aydınlatma
İç aydınlatma kurulu gücünün azaltılması için alınan
agresif önlemler, günışığının yüksek düzeyde kullanımı sonucunda mümkün oldular.
Yaklaşık 2000 metrekare alana sahip açık ofis kısmında genel aydınlatma için
armatür kullanımına gerek duyulmadı ve ofis masalarına monte edilen düşük
tüketimli çalışma armatürlerinin sadece çalışan mevcudiyetinde açık kalmaları
sağlanarak aydınlatma için kullanılan elektrik enerjisinde önemli bir azaltmaya
gidildi. Dış aydınlatmada kullanılan ve günışığına duyarlı LED armatürler, hem
enerji verimliliği sağlamayı, hem de arazi dışındaki ışık kirliliğinin önüne
geçmeyi mümkün kıldılar.
Yenilenebilir enerji
Binanın düz
çatısına yerleştirilen 18 kWp kapasiteli güneşten elektrik üreten fotovoltaik
sistem, binada yenilenebilir enerjinin kullanılmasını sağlayarak elektrik
maliyetlerinin daha da düşürülmesini sağlıyor. MimtaSolar
tarafından kurulan fotovoltaik sistemde kullanılan
mikromorf teknolojisine sahip panellerin senede toplam 22000 kWh elektrik
enerjisi üretmesi bekleniyor. Fotovoltaik sistemin montajında kullanılan
balastlı taşıyıcı sistem, mevcut bina çatısının delinmesini ve ısı yalıtımından
taviz verilmesinin önüne geçiyor.
Malzeme seçiminde yerel kaynaklar öne çıktı
Bina iç dekorasyonunda kullanılan inşaat malzemelerinin çok büyük bir kısmı
yerel kaynaklardan temin edildiler. İç mekanda kullanılan tüm boya, yapı
kimyasalları, halı ve seramik karolar, iç hava kalitesini olumsuz etkilemeyecek
şekilde seçildiler. Binada oluşturulan atık toplama sistemi sayesinde geri
dönüştürülebilir tüm atıklar ayrı toplanarak geri dönüşüm firmalarına teslim
ediliyorlar. Sürekli olarak tekstil numunelerinin girdiği bir bina olan Li Fung
Centre'da, kağıt, cam, metal gibi atıklara ek olarak kumaş atıkların da geri
dönüştürülmesi için atık yönetim süreçleri oluşturuldu. Sürdürülebilirliğin
önemli bir yapıtaşı olan su verimliliği ise, hem düşük su tüketen armatür,
mutfak ve WC ekipmanlarının seçimi, hem de senelik su ihtiyacının olabildiğince
az tutulduğu bir peyzaj yaklaşımı ile sağlandı.
Alınan tüm önlemler sonucunda binanın toplam senelik enerji tüketimi referans
değerlere göre yüzde 30, kullanım suyu tüketimi yüzde 31 ve peyzaj su tüketimi
yüzde 57 azaltıldı. İşletme giderlerinin azalmasına önemli bir katkıda bulunan
LEED sertifikasyonu, ayrıca Li & Fung Group'un çalışanlarına çevre dostu bir
binada çalışmanının getirdiği fazladan motivasyonu sağlıyor.
Ofis projesinin LEED danışmanlığı, LEED sertifikasyon
sürecinin yönetimi, bina enerji modellemesi, günışığı simülasyonu, ışık
kirliliği simülasyonu, fotovoltaik sistem planlama ve taahhüdü ve LED armatürlü
dış aydınlatma taahhüdü işleri, Mimta EkoYapı tarafından
gerçekleştirildi.