1999'da Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Belçika, Portekiz, Avusturya, Finlandiya, İrlanda ve Lüksemburg'un kurucu üyeleri olduğu Avro Bölgesi'ne 2001'de Yunanistan, 2007'de Slovenya, 2008'de Kıbrıs Rum kesimi ve Malta, 2009'da Slovakya ve 2011'de Estonya dahil olmuştu.
Avro Bölgesi'nde 4 yıl önce Yunanistan'la başlayan borç krizinde İrlanda, Portekiz ve Kıbrıs Rum kesimi AB+IMF ortak programlarıyla kurtarılmış, İspanyol bankalara Avrupa İstikrar Fonu'ndan 40 milyar avro sermaye takviyesi yapılmıştı.
Avroya geçiş için borç krizinin kontrol altına alınmasını bekleyen eski Doğu Bloku ülkelerinin Letonya örneğini takip ederek gelecek 10 yılda bu dönüşümü tamamlamaları bekleniyor. AB içinde Avro Bölgesi'ne geçiş, anlaşmalarla istisna tanınan İngiltere ve Danimarka dışında tüm üyelere zorunluyken; bağlayıcı bir takvimin bulunmaması, üye ülkelere esneklik sağlıyor. İngiltere ve Danimarka gibi istisna tanınmamasına rağmen, avroya geçmeyen tek eski AB üyesi olan İsveç'te 2003'te yapılan referandumda 'evet' diyenler yüzde 44'te kalmıştı.
Sırada Litvanya var
Avroya geçiş için siyasi irade yanında bir dizi ekonomik kriterin yerine getirilmesi gerekiyor. Başvuran ülkelerden, bütçe açığının yüzde 3'ü aşmaması, kamu borçlarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 60'ı geçmemesi ve enflasyonun AB'de en düşük orana sahip üç ülke ortalamasından 1,5 puandan fazla şaşmaması şartlarını karşılamaları isteniyor. AB Komisyonu, 2014'te Letonya'da bütçe açığının yüzde 1, kamu borçluluk oranının yüzde 39, enflasyonun yüzde 2,1 ve büyümenin yüzde 4,1 olmasını bekliyor. Letonya'nın 2014 yılında Avro Bölgesi'nde en hızlı büyüyen ülke olması bekleniyor. 2,3 milyonluk Baltık ülkesinde kişi başına düşen milli gelir yaklaşık 15 bin dolar.
Letonya'da yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre halkın yüzde 35'i avroya geçişi desteklerken yüzde 54 buna karşı çıkıyor. 1 Ocak'ta yeni zamlarla uyanma korkusu avro karşıtlığının en önemli nedeni olarak gösteriliyor. Avro Bölgesi'nin Letonya'nın ardından 2015'te Litvanya'nın katılımıyla genişlemeyi sürdürmesi ve ekonomik kriterleri uygun olan Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nin bir sonraki adaylar olması bekleniyor.