Lapseki’de Altın Madeninde Bilirkişi Keşfi



Çanakkale Lapseki ilçesinde Nurol Holding'e ait Tümad Altın Madeni Projesine karşı açılan davada bilirkişi keşfi yapılıyor. Maden sahasında davacı kurum temsilcileri ve uzmanlar tarafından yapılan ön keşifte ise maden alanının yöredeki su kaynaklarına yakınlığı ve bölgenin tarıma açısından büyük risk taşıdığı yerinde gözlemlendi.

Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre; maden alanında 25 Mayıs Perşembe günü yapılan ön incelemeye Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, Avukat Cem Altıparmak ve TEMA Vakfı Çevre Politikaları Proje Koordinatörü Onur Küçük’ün yanı sıra Dokuz Eylül Çevre Mühendisliği Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Dr. Enver Yaşar Küçükgül ve yöreden yurttaşlar katıldı.

Maden alanının ormanlık arazide ve bölgenin can damarı olan barajlar havzasında olduğunu söyleyen Lâpseki Çevre Koruma, Üretim ve Dayanışma Derneği (LAPSEKİDER) Başkanı Muammer Şimşek bulunulan alandan görülen barajlar hakkında bilgi vererek, Bayramdere Barajı’nın hem içme suyu olarak hem de tarımda kullandıklarını belirtti.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Dr. Enver Yaşar Küçükgül ise Türkiye’deki mevzuata göre her içme suyu barajının kısa-orta-uzak koruma mesafeleri olması gerektiğini belirtti. Maden pasalarının yığılacağı söylenen yerden Bayramdere Barajının kuş uçuşu 1 km olduğuna dikkat çeken Küçükgül, “Yani barajın orta koruma mesafesi. Burada hiçbir surette hiçbir faaliyete izin verilmemesi lazım mevcut yönetmeliğe göre.” dedi.

Madenden iki kilometre uzaklıkta bulunan Çanakkale Boğazı’nın da kirlilik tehdidi ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Küçükgül, şöyle konuştu; “Buradan bin ton altın elde edilse bu atıkların arıtımı için çok daha fazla para harcanması gerekiyor. Bu maden işletilirse bir doğa parçası sonsuza kadar yok olacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde eski haline getirilmiş bir tane bile altın madeni sahası yok. Birileri birkaç ton altın sahibi olsun diye, bütün bu güzelliklerin ortadan kaldırılması söz konusu. Bu topraklar bizim dedelerimizin kanı ile alındı. Bu toprakları bir daha kullanılamayacak hale getirme hakkı hiçbir kanunda yoktur.”

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.