Laodikya Antik Kenti'nin Yerleşim Yeri Bulundu!



Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Laodikya Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Denizli ovasının ve Laodikya Antik Kenti'nin 7 bin 500 yıllık eski yerleşim yeri verilerine ulaştıklarını söyledi. Celal Şimşek, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2008 yılından bu yana bölgedeki kazı çalışmalarının aralıksız devam ettiğini ve çalışmalarda önemli eserler ortaya çıkardıklarını anlattı.

Bu yıl kazı ve restorasyonda Laodikya batı mezarlığı yanında MÖ. 5 bin 500 yıllarına dayanan tarih öncesine ait mezarlık ve yerleşim yeri tespit edildiğini dile getiren Şimşek, "Batı prehistorik nekropol alanındaki kazı çalışmalarının 11. döneminde de restorasyon, konservasyon işlemlerine devam ediyoruz. Geçmiş yıllarda Helenistik dönem öncesindeki kent kuruluşunun nereye kadar indiği ile ilgili Asopos Tepesi'nde çalışmalar yapmıştık. Özellikle de bizim bu prehistorik nekropol üzerinde yaptığımız çalışmalarda Denizli ovasının ve Laodikya Antik Kenti'nin 7 bin 500 yıllık bilinen eski yerleşim yeri verilerine ulaştık" diye konuştu.Antik kentin en eski yerleşim yerini ortaya çıkartmaya da başladıklarını belirten Şimşek, şöyle devam etti:"Kazılarda erken kalkolitik dönem çanak ve çömleklerini toprak altından çıkarttık. Bu alanda yaptığımız çalışmalarda Tunç Çağı'na ait pitos mezarlar bulduk. Bu nekropolin nereye ait olduğunu kanıtlayacak yerleşim yerleri ortaya çıkartılmaya başlandı. Bu da hem Denizli bölgesi hem de Batı Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu'daki yerleşimleri tespit etmek için çok önemlidir. Bulduğumuz yapı kalıntıları oval bir mekan ve megaron dikdörtgen planlı en eski yapı kalıntılarıdır. Bunun yanında küp mezar gömüleri, mezar başında yapılmış tören kalıntılarına ulaştık. Denizli ovasındaki en eski inançlar açısından ortaya çıkarılan objeler çok önemlidir."

PAÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Elemanı Umay Oğuzhanoğlu Akay ise Laodikya'da en erken iskan alanlarından birinde yapılan kazı çalışmalarında orta ölçekli yerleşim yeri ya da köy denilen alan bulduklarını bildirdi.Akay, "Bölgede yürütülen çalışmalarda üzerinde insan figürünün bulunduğu testi, saç tokası gibi verilere ulaştık. Bu yerleşim yerinin seçilmesinin de verimli bir ovanın içerisinde yer alması ve buradaki akarsuyun doğal bir su kaynağı olarak kullanılabilmesinden kaynaklandığını tahmin etmekteyiz. Bu kazılarla Laodikya'nın erken dönemlerde büyük bir Helenistik Roma kenti olmadan önce ne tür yapıya sahip olduğuyla ilgili bilgi edinmiş olacağız" dedi.