"Kuzeydoğu Anadolu'da Mimari" Sergisi




Türkiye’de Kentsel ve Kırsal Mimari” projesi kapsamında Milli Reasürans Sanat Galerisi tarafından Kars, Ardahan, Oltu ve çevrelerinde yürütülen çalışmaların bir sonucu olarak ortaya çıkan  “Kuzeydoğu Anadolu’da Mimari” sergisi izleyicisiyle buluşuyor. Ali Konyalı’nın fotoğraflarından oluşan sergi 27 Ekim-19 Kasım 2009 tarihleri arasında Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde izlenebilecek.

Prof. Dr. Metin Sözen’in bilimsel danışmanlığını ve Amelie Edgü’nün yönetmenliğini üstlendiği projenin asistanları olarak Ayşe Gür ve Şebnem Günaydın’ın isimleri geçiyor.

Kuzeydoğu Anadolu’da Mimari kitabı

Ayrıca Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, Prof. Dr. Şengül Öymen Gür ve Aarand Ross’un metinlerinin yer aldığı “Kuzeydoğu Anadolu’da Mimari” isimli, 256 sayfalık bir kitap da proje kapsamında yayımlandı. Kitabın dağımtımını YEM Kitabevi üstleniyor.

Kitapta Kars, Ardahan ve kırsalı ile çok kapsamlı Ani bölümü, Oltu ve çevresi yer alıyor. Kars’ın taş evleri, Çıldır’ın olağanüstü güzellikte kırsalı, kaleleri, figürlü mezar taşları ve Oltu’nun Alatarla köyündeki şato ve Şenkaya’nın Gaziler köyündeki yaklaşık 350 yıllık ve Anadolu’da orijinal halde kalmış  ender örneklerden biri olan Arslanpaşa Camisi, Ali Konyalı’nın büyüleyici fotoğrafları eşliğinde tarih, sanat tarihi ve mimari özellikleri ile inceleniyor.

Kitabın son bölümünde ise bu bölgeye komşu olan Çamlıhemşin ve Hemşin yöresi, Ali Konyalı’nın fotoğrafları eşliğinde Prof Dr. Şengül Öymen Gür’ün “Hemşin ve Çamlıhemşin Konakları” başlıklı yazısında inceleniyor. 

Kitapta toplam 360 fotoğraf, 83 mimari yapı planı ve rekonstrüksiyon çizimi, 21 gravür ve eski fotoğraflar ile 4 harita ve yerleşim planı yer alıyor. Ani bölümündeki fotoğraflar, plan, harita, mimari çizimler özellikle dikkat çekiyor.

Kuzey Doğu Anadolu, geçmişi MÖ 5000’lere kadar uzanan tarihi içinde, Anadolu ile Kafkasya arasında bir geçit yeri olması nedeniyle kuzeyden ve güneyden gelen sayısız kavime yol vermiş, üzerinde çetin savaşlar yaşanmış ve çok sayıda devlete toprak olmuş, bu nedenle tarihin yanısıra kültürel zenginliği de bünyesinde barındırmıştır. Onlardan kalanlar ve benzersiz bir coğrafya görülmeyi, belgelenmeyi ve ilgiliyi bekliyor. Sergi bu zenginliği tanıtmayı hedeflerken kitap ise bunları belgeliyor.

Prof. Dr. Metin Sözen kitabı sunuş yazısında şöyle belirtiyor: "Tarih boyunca farklılığını ve bütünlüğünü sağlamış olan Kars, Ani ve yakın çevresinin özgün kimliğini yansıtan bu çalışma, yapay sınırları aşan bir büyük birikimi geniş çevrelere aktarma kaygısını içermekte, ‘derinlemesine yaklaşımlara’ ipucu vermeyi hedeflemektedir. Öyle bir yaklaşımın yanı sıra belge ve bilginin konusu olan tarihsel-kültürel miras, bu kitapta özel bir bakış açısıyla elde edilmiş görsel malzemeyle örtüşmekte, ‘çok yönlü araştırmalara’ zemin oluşturmaktadır. Kuşkusuz bu beklenti, altı az çizilmiş özgün bir kültür havzasına ilgiyi yoğunlaştırmayı da kaçınılmaz görev bilmektedir".

Kitabın Kars/Ani ve Çevresi bölümünde, yakın zamanlara kadar bu yörelerde yaşamış olan Volga Almanları’na, Malakanlar’a ve Estonyalılar’a da yer verilmiş. Malakanlar’la ilgili olarak Kars Kent Rehberi’nden yapılan alıntıda; “Onlardan geriye, dere kenarlarındaki yıkık değirmenler kaldı; kocaman Arlov atlarının ve Malakan ineklerinin ise sadece isimleri… Şimdi onlardan bize insanlık, sevgi, kardeşlik ve dostluk kaldı. Kan ve barut ortamında elleri kana bulanmamış tertemiz anılar…” deniyor. Aarand Roos ise “yeni bir yurt için 2500 kilometre yayan yürüyerek” Kars yöresine yerleşen Estonların 1870’lı yıllarda başlayan öyküsünü anlatıyor.