Azalan yağışlarla birlikte Ankara'da başlayan ve İzmir'de süren "arsenikli su tartışması"nda gözler bu kez de kuyu sularına çevrildi. Meclis Çevre Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Hatay Milletvekili Prof. Mustafa Öztürk, İzmir'de yaşanan sıkıntının kuyulardan elde edilen suların arıtılmadan şebeke sistemine verilmesinden kaynaklandığını savunurken, ülke genelindeki çok yaygın olan kuyu sularının arsenik oranının acilen haritalanması gerektiğini söyledi.
"İçme suyunda arsenik miktarı ve sağlık üzerine etkisi" başlıklı makalesinde bu tespiti yapan Öztürk, içme suyunun kaynağından arsenik kirliliğini arıtarak gidermenin çok kolay ve ekonomik olduğuna dikkat çekti.
Türkiye'de izinli ve kaçak olarak 200 binin üzerinde kuyu bulunduğunun
belirtildiği makalede, yoğun biçimde kullanılan bu suların izlenmesinin önemine
işaret edildi. Makalede, küresel ısınmayla birlikte yeraltı sularının
kullanımındaki artışa paralel olarak kuyu sularından kapasitesinin üzerinde su
çekilmesinin yeraltı suyunun kalitesi ve miktarını aşırı derecede düşürdüğüne
dikkat çekildi. Kalitesi düşen suyun kullanım alanının sınırlı olduğunun
belirtildiği makalede, DSİ'nin yeraltı sularının denetim ve yaptırımını
sıkılaştırması çağrısında bulunuldu. Çalışmada, bunun için biran önce yeraltı
sularının miktarının haritasının çıkarılması gerektiği vurgulanırken, aynı
zamanda kuyu sularındaki arsenik konsantrasyonlarının belirlenmesiyle ABD'de
olduğu gibi bir yeraltı arsenik haritasının da oluşturulmasının önemine işaret
edildi.
Arsenik kanseri tetikliyor
İzmir'deki su kaynakları ilk kullanılmaya başlanırken sudaki arsenik konsantrasyonunun 3 mikrogram/litre ve su kaynaklarının derinliğinin de 25-50 metre olduğu kaydedilen çalışmada, son zamanlarda terkedilen bu kuyulardaki su seviyesinin 100-200 metreye kadar düşerken arsenik konsantrasyonunun da 35-39 mikrogram/litreye çıktığı belirtildi. Özellikle Emet ve Eşme bölgesindeki yeraltı sularındaki arsenik konsantrasyonunun çok yüksek olduğuna işaret edilen çalışmada, bu suların içme şebeke suyuna verilmeden mutlaka arıtılması gerektiği vurgulandı.
Makalede, Birleşmiş Milletler'in (BM) 2006 tarihli "İnsani Gelişme Raporu"na göre Türkiye'nin Arjantin, Bangladeş, Şili ve Çin gibi ülkelerle suyundaki arsenik konsantrasyonu yüksek ülkelerden olduğu hatırlatıldı. Makalede, içme suyundaki arsenik oranına bağlı olarak artan kanser riskine dikkat çekildi. 10-11 mikrogram/litre değerinin çocuklarda ve 30 mikrogram/litrenin de yetişkinlerde IQ düşüklüğüne neden olduğunun belirtildiği makalede, 50 mikrogram/litre düzeyinde arsenikli suda kanser olma riskinin yüzde 1 olduğu da vurgulandı.