Köprüye Taraf Olanlar Bile Kuzeye Yapılmasına Karşı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, “Projesini bizzat Başbakan ve ekibi hazırlıyor” dediği 3. köprünün yeri ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Topbaş, yeni köprünün daha önce kuzeye yapılacağını açıklamıştı.

Topbaş, Erdoğan’ın köprünün doğru yere ve çevreyi minimum şekilde etkileyecek noktaya yapılması konusunda hassas olduğunu söylüyor. Başbakan Erdoğan ve Başkan Topbaş, ranta kapı aralamamak için 3. köprünün güzergahını açıklamazken ortalıkta birkaç farklı alternatif dolaşıyor. Bunlar Çubuklu-Yeniköy, Beykoz-Kireçburnu ve Anadolu Kavağı - Rumeli Kavağı güzergahları.

Ancak uzmanlar, kuzeye yapılacak bir köprünün hem doğru yerde olmayacağını hem de çevreyi olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Köprüye taraf olan ulaşım otoriteleri bile, “İstanbul’un kuzeyinin ulaşımdaki payı yüzde 2’lerde. Bu köprü olsa olsa rant avcılarına kapı aralar.” uyarısında bulunuyor. 3. köprü tartışmalarıyla ilgili en çarpıcı teklifi ise Tüketiciler Birliği İstanbul Şube Başkanı Murat Köse yapıyor: “Boğaz’ı toprakla doldurup üstüne asfalt dökelim. Böylece hem olur olmaz köprü yapmaktan kurtuluruz hem de Boğaz’dan.”

Köprü konusunda ikiye bölünen uzmanların üzerinde ittifak ettiği konu, köprünün kuzeye yapılamayacağı. Hem kuzeydeki bir köprünün orman ve su havzalarını tahrip edeceği belirtiliyor hem de trafiğin asıl yükünün kuzeyde olmadığına dikkat çekiliyor.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kurucusu ve eski genel müdürü merhum Vecdi Diker’in oluşturduğu uzmanlar, 3. köprüyle ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. Aralarında birçok eski üst düzey ulaşım bürokratının yer aldığı ‘Vecdi Diker Grubu’ 3. köprüye kesinlikle ihtiyaç olduğunu savunuyor, ancak yerine karşı çıkıyor. Rapora göre, her iki köprü de kapasitelerinin çok üzerinde trafik taşıyor. Şu anda iki köprü üzerinde günde yaklaşık 400 bin araç geçişi var. Bazı günler bu rakam 440 bine çıkıyor.

Grubun üyelerinden ve her iki köprünün yapıldığı yıllarda Karayolları genel müdürü olan Atalay Coşkunoğlu, “Bu iki köprüden normal şartlarda 300 bin civarında araç geçmelidir.” diyor. Coşkunoğlu, Boğaz demiryolu tüp geçişinin köprülerde yaşanan sorunu çözmeyeceğini öne sürüyor. “3. köprüde esas unsur İstanbul’a hizmet vermek.” diyen Coşkunoğlu, köprünün İstanbul’un kuzeyine yapılması halinde kimsenin burayı kullanmak istemeyeceğini kaydediyor.

Vecdi Diker Grubu’na göre güzergah belirlenirken ana ilke, projenin mevcut iki çevre yolu ve köprülerdeki tıkanıklıkları hafifletip hafifletmeyecek olması. Ayrıca mevcut ulaşım altyapısına entegrasyon kolaylığı olmalı. Bu nedenlerle 3. köprüyü mevcut köprüler arasından geçirmek en akılcı çözüm olarak gösteriliyor. Grup üyeleri, “Üçüncü çevre yolu ile Boğaz geçişinden beklenen, ulusal ve uluslararası transit trafiğe hizmet vermesi.” vurgusunu yapıyor. Ancak bu transit trafiğin şu anda yüzde 1-2 civarında olduğu ve ileride de fazla artış göstermeyeceği belirtiliyor. Dolayısıyla güzergahın kuzeye fazla kaymaması, bu yolu kullanacak sürücülerin yolunu mevcut duruma göre fazla uzatmaması gerektiği vurgulanıyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Ulaşım Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Gerçek de grubun görüşlerine destek veriyor. 1997 yılında hazırlanan Ulaşım Master Planı’nın yürütücüsü olan Prof. Gerçek, “ 3. köprü, ne ulaşım açısından ne kentin Boğaz geçişlerini çözme açısından faydası olacak bir yatırım değil.” diyor. Ulaşım taleplerinin yoğun olduğu eksenlere ulaştırmada ‘Arzu Hatları’ denildiğini söyleyen Gerçek, arzu hattının kuzeyde olmadığını kaydediyor. Bu köprünün transit trafiğe hizmet edeceği gerekçesinin de geçerli olmadığını vurgulayarak, “Çünkü Boğaz’ı geçen trafiğin yüzde 95’inden fazlası kentin içiyle ilgili. Transit trafik değil. Öyleyse niye ısrar ediliyor? Düşününce benim aklıma bir tek neden geliyor, o da rant.” şeklinde konuşuyor.

Mimarlar Odası İstanbul Anakent Şube Başkanı Eyüp Muhçu da, kuzeye köprü yapımına karşı çıkanlardan.