'Kuşadası Kruvaziyer Liman ve Koltuk Limanı' Açıklaması



Kuşadası Kruvaziyer Liman ve Koltuk Limanı'na ilişkin planların, herhangi bir firmanın talebi olarak değil, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmiş düzenleyici bir işlem çerçevesinde hazırlanarak onaylandığı bildirildi. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bazı basın-yayın organlarında Kuşadası Kruvaziyer (büyük gezinti gemisi) Liman ve Yanaşma İskelesine ait planlara ilişkin kamuoyunun yanlış yönlendirildiği, bakanlık çalışanlarının isminin de haksız ve kanunsuz bir biçimde belirtilmek ve hedef gösterilmek suretiyle, yasal, bilimsel ve teknik dayanaktan yoksun ve asılsız iddialar içeren matbu dilekçe örneklerinin yayınlandığı kaydedildi.
    
Açıklamada, haklarında suç duyurusu yapıldığı belirtilen Bayındırlık Bakanlığı personelinin imzalarının bulunduğu 31 Ocak 2011 tarihinde onaylanan planların, 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında Bakanlık tarafından onaylanmış olan Kuşadası Kruvaziyer Liman ve Koltuk Limanına ait planlara dair askı sürecinde yapılan itirazların değerlendirilerek yeniden düzenlendiği, Kuşadası Kruvaziyer Liman ve Yanaşma İskelesine ait planlar olduğu ifade edildi.
    
Söz konusu planlara ilişkin yapılan itirazların değerlendirilmesi amacıyla 2010 yılı Aralık ayında üç toplantı yapıldığı belirtilen açıklamada, toplantılar sonucunda tarafların öneriler konusunda uzlaşamadığı, fakat kamu yararı düşünülerek konunun Bakanlık tarafından sonuçlandırıldığı ve 31 Ocak 2011 tarihinde söz konusu planların onaylandığı bildirildi. Sözü edilen planların herhangi bir firmanın talebi olarak değil, Bayındırlık Bakanlığı tarafından hazırlanarak onaylandığı vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
    
''Haberlerde örneği verilen ve matbu olarak hazırlanan dilekçede bahsi geçen iddialara ilişkin ise bazı açıklamalar yapılmasında yarar görülmektedir. Bilindiği üzere, 1982 Anayasasının 43. Maddesine göre kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeridinden yararlanmada, öncelikle 'kamu yararı' gözetilir. Bu yerlerin özelliklerini gözetmek, koruma ve kullanma esaslarını saptamak amacıyla, yasa koyucu tarafından 3621 sayılı Kıyı Kanunu yürürlüğe konmuş bulunmaktadır. Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca kıyılarda doldurma ve kurutma yoluyla arazi elde edilmesi, kamu yararının gerektirdiği hallerde ancak uygulama imar planı kararı ile mümkün olmaktadır. Kıyı Kanunu uyarınca herhangi bir tüzel ya da gerçek kişiliğe ilişkin plan onaylanması mümkün olmadığı gibi Kuşadası Limanının mülkiyet/intifa hakkı Türkiye Denizcilik İşletmelerine ait olup, ülkemiz yatırımları açısından da ciddi bir öneme sahip kamu limanıdır. Bu çerçevede söz konusu alanda özelleştirmenin devam edip etmemesinin Bakanlığımızca Kıyı Kanunu kapsamında yapılan iş ve işlemlerle bir ilişkisi bulunmamaktadır.''
    
Mahkeme kararı uygulandı
    
Açıklamada, Kuşadası Limanına ilişkin olarak Danıştay 6. Dairesi tarafından iptal kararı verilen plan hakkında Bayındırlık Bakanlığının mahkeme kararının gereğini yerine getirdiği belirtilerek, herhangi bir alanda planın iptal edilmesinin, söz konusu alanda bundan sonra hiçbir planlama yapılmayacağı anlamına gelmediği vurguladı. Bayındırlık Bakanlığı tarafından onaylanan plan ile mahkeme kararında iptale konu plana yönelik olarak belirtilen şartlar çerçevesinde yeni bir düzenleyici işlemin tesis edildiği belirtilen açıklamada, buna ilave olarak, Kuşadası Kruvaziyer Limanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan ''2023 yılı Turizm Strateji Belgesi''nde deniz turizminin geliştirilmesi için yenilenerek genişletilecek limanlar arasında sayıldığı hatırlatıldı.
    
Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem Planı 2007-2013'de ise Kuşadası Kruvaziyer Limanı'nın fizibilite ve uygulama projeleri gerçekleştirilecek limanlar kapsamına alındığının anımsatıldığı açıklamada, ''2002 yılında 371 gemi ile yaklaşık 144 bin yolcu Kuşadası Limanına geliyorken, bu rakam 2009 yılında 616 gemi ile yaklaşık 640 bin yolcu olarak gerçekleşmiştir. Liman bu yapısı ile Kuşadası'nın sosyo-ekonomik yaşamının can damarı haline gelmiştir. Kuşadası Limanı'na yıllık ortalama 650 gemi sefer yapmakta ve ortalama 600 bin turist bu limanla ülkemiz ve Kuşadası ekonomisine büyük katkıda bulunmaktadır'' denildi.
    
Milli servete zarar
    
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
    
''Devlet yatırımları ve ülkemiz deniz turizmi açısından böylesine önemli bir alana ilişkin onaylanan her planda 'mahkeme kararları yerine getirilmiyor' şeklindeki asılsız, kanıtsız ve mesnetsiz iddialarla liman alanının plansız bırakılması, ortadan kaldırılması, atıl durumu düşürülmeye çalışılması yaklaşımları ile ülkemizin turizm, özelleştirme ve ulaştırma anlamında kazanacağı milli servete büyük zararlar verdirilmeye çalışılması, bu iddiaların ve girişimlerin geri planında başka tür niyetlerin olduğu konusunda tereddütlere neden olmaktadır. Kuşadası Kruvaziyer limanına ilişkin ÇED sürecinin devam etmekte olduğu ilgili Kurumca Bakanlığımıza bildirilmiş olup, Kıyı Kanununda herhangi bir plan onama işlemi gerçekleştirilmeden önce ÇED sürecinin tamamlanacağına dair bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. 3621 sayılı Kıyı Kanunu, özel kanun olup, özel kanun ifadesinin anlamı; öncelikle bu kanunda yer alan hükümlerin uygulanması gerektiği; bu kanunda yer almayan konularda diğer kanun hükümlerinin bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceğidir. Ayrıca, ÇED sürecine ilişkin olarak imar planlarına gerekli plan notları eklenmiş ve süreç güvence altına alınmıştır.''