DHA'nın haberine göre, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Zonguldak Milletvekilleri Mehmet Haberal ve Ali İhsan Köktürk ile birlikte Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan maden işçilerini ziyaret etti. Yakup Akkaya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu telefonla arayarak maden işçisi Ferhat Mankır ile görüştürdü. Kılıçdaroğlu, maden işçisine geçmiş olsun dileğinde bulundu. Ocakta yaşadıklarını anlatan Mankır, ocakta üretim yaptıkları sırada ocak girişinde göçük olduğunu öğrendiklerini söyledi. Mankır, şöyle dedi:
"Göçüğün olduğu yere gittik. Panik yapanlar oldu, ama ne yapacağımızı biliyorduk. Mesela istim (havalandırma) hortumunu kestik havalandırma için. Haberleşmeyi de onunla sağladık. Bu işte biraz tecrübe de var. Bunun kursunu da aldık. Geçen hafta bitmişti kursu. Tabii korktuk. Önce çoluk çocuğun geliyor aklına. Biz içeride garantideydik. Tehlikedeydik ama hayat düşüncesiyle dışarıdakiler bizden daha endişeliydi. Kendi aramızda çoluk çocuğu düşündük. Aile yaşantısını düşündük. Zaman geçmek bilmiyordu zaten. Karanlıktı. Lambalarımızı sırayla yaktık."
Gazetecilere açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya da maden kazalarının Türkiye'nin acı bir gerçeği olduğunu vurguladı. Akkaya, "Ne yazık ki her gün böyle kazlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu olay bizleri gerçekten derin üzüntüye boğdu. Aşağıda 9 işçi arkadaşımızın kaldığını öğrenmek zordu. Ama çok şükür onların sağ salim çocuklarına ailelerine kavuştuklarını gördük" diye konuştu.
Göçükte mahsur kalan işçiler konuştu
Maden ocağından sağ kurtarılan işçilerden Ayhan Gümbel, ocakta kurtarılmayı beklerken kendilerinden çok ailelerini düşündüklerini söyledi. Gümbel, "Ailelerimiz bizi merak edecekleri için onlardan endişeliydik. Hava borusunu keserek hava akımını sağladık ve oradan irtibat kurduk. Su sıkıntısı vardı. Geride pis su vardı, biraz daha kalsaydık onu içecektik. Tek sıkıntımız dışarıdakilere sağlam olduğumuzu bildirememekti. 4 yıldır madenciyim. Eşim her işe gidişimde dua ederdi, onun duasına güvendim. Allah bize yardım etti" dedi.
Müslüm Bayraklı ise "Kurtarma ekipleriyle hava borusuyla temas kurduk. Oradan bize de ses verdiler, o şekilde iletişim kurduk. Çok zor geçti, anlatılmaz yaşanır" diye konuştu.
Muhammet Kilitli de "Oda olanlar anlatılmaz yaşanır. Canlı canlı mezardaydık. Korktuk. Kurtarılmayı bekledik, kurtarıldık. 9 arkadaş aynı yerdeydik. 'Kurtulacağız, şükredelim, nasibimizde bu da varmış' diye hep birbirimize moral verdik. Çok şükür kurtarıldık" dedi.