Küresel Isınmayı Durdur



Bill McKibben genellikle küresel ısınma, alternatif enerji ve insan genetiği mühendisliğinin riskleri üzerine yazılar yazan Amerikalı bir çevreci ve yazar. 2006 yazından beri Amerikan tarihindeki en büyük iklim değişikliği karşıtı hareketi ve eylemleri örgütlüyor. 2006 yazının sonlarında, Bill McKibben iklim değişikliğinin durdurulmasını talep eden ve bazı gazetelerin Amerikan tarihindeki en büyük iklim gösterisi dedikleri, Vermont’un boydan boya 5 gün boyunca yürünmesi ile gerçekleşen “5 günlük yürüyüş”ünü organize etti. 2007 Ocak’ından itibaren, stepitup2007.org internet sitesini kurdu. Bu internet sitesi Kongre’den 2050 yılına kadar karbon emisyonlarında yüzde 80’lik bir kesintiye gidilmesinin yasalaştırılmasını talep ediyordu.

McKibben’ın ilk kitabı The End of Nature (Tabiatın Sonu) 1989 yılında yayınlandı. İkinci kitabı, The Age of Missing Information (Bilgi Kayıplarının Çağında) 1992 yılında basıldı. Mart 2008’de geçtiğimiz 25 yılda yayınlanan çeşitli Bill McKibben makalelerinden oluşan The Bill McKibben Reader yayınlandı. McKibben ayrıca aralarında The New York Times ve The Atlantic Monthly gibi dergi ve gazetelerin de olduğu çok sayıda yayında makale yayınladı.

İklim hareketinin bu önde gelen aktivisti 1 Temmuz Çarşamba günü Küresel Eylem Grubu’nun organize ettiği toplantıda konuşmacı olacak. Bill McKibben, 350 ppm, 24 Ekim Uluslararası Eylem Günü ve Kopenhag Sözleşmesi üzerine kendisiyle yapılan röportajda şunları söyledi:

350 sayısı, sizi bir kampanya başlatmaya itti. Bu sayı bize neyi açıklıyor ve neden bir kampanyanın konusu olacak öneme sahip?

18 ay öncesine kadar bu sayıdan hiç kimse söz etmiyordu ancak bu sayı şu an dünyadaki en önemli sayı haline geldi. Dünyanın en önemli bilim insanları artık bizlere atmosferdeki karbon seviyelerinin milyonda 350 parçacık olması gerektiğini söylüyor. “Ancak bu şekilde, gezegenin üzerinde gelişen uygarlık veya dünya üzerinde adapte olmuş yaşamın gezegenle uyumlu olarak devam etmesini sağlayabileceğimizi” belirtiyorlar. Bu çok sert bir dil, özellikle de atmosferdeki mevcut karbondioksit seviyesinin 387’lerde olduğunu ve her yıl biraz daha arttığını gözönünde bulundurursak. Ama bu çok net bir şekilde buzulların neden eridiğini, dünyadaki iklime bağlı birçok değişikliğin neden gerçekleştiğini açıklıyor. Dolayısıyla bizim kampanyamız dünya liderlerinin dikkatini politik gerçeklerden ziyade bilimin gerçeklerine çekmeyi amaçlıyor.

Şu anda atmosferdeki karbondioksit seviyesi nedir ve kimler bu seviyedeki artışın başrol oyuncularıdır?

Atmosferdeki karbondioksit seviyesi sürekli olarak artış halinde. Batı dünyası ve özellikle de ABD bugüne kadar problemin kalbini oluşturan unsurlardı. Ancak şu anda Çin hızla artan şekilde bu soruna katkıda bulunuyor. Bu da bize sorunun çözülmesi için tüm dünyanın koordine halde ve birlikte hareket etmesi gerektiğini gösteriyor.

Karbondioksit seviyelerini 350’ye indirecek yeterli kaynağımız var mı?

Evet, yeterli kaynağımız var ama bu kolay olmayacak. Aslında, dünyanın her tarafında kömür yakan enerji sistemlerinden bir an önce vazgeçmemiz gerekiyor. Eğer bunu yaparsak, atmosferdeki karbondioksit miktarı düşecek ve doğal sistemler -okyanuslar ve ormanlar- fazlalığı temizlemeye başlayacaklar. Ama öncelikle bizim karbondioksit üretmeyi durdurmamız gerekiyor.

Kopenhag’da bu yılın Aralık ayında Kyoto Anlaşması’ndan sonrasının konuşulacağı ve bundan sonra hükümetlerin yol haritalarının belirleneceği bir toplantı gerçekleşecek. Kopenhag toplantılarından ne bekliyorsunuz, Kopenhag’da sizce ne yapılmalı?

Elimizde var olan anlaşmadan (Kyoto Protokolü) çok daha faydalı bir anlaşma ortaya çıkmasını umuyoruz. Şu anda dünya liderleri eski modeller üzerine çalışıyor ve bebek adımlarıyla ilerliyorlar ama bizim ihtiyacımız olan devasa sıçramalar. Yani bizim önümüzdeki altı ayda bu toplantıların öncesinde “politik atmosferi”, yani karar alıcıların soruna yaklaşımındaki yanılgıları değiştirmemiz gerekiyor.

Bunun için iklim hareketi neler yapmalı?

İlk yapılması gereken şey dünya liderlerine şimdi harekete geçmemiz gerektiğini söylemek -zaman çok önemli- ve bu hareketin bizi 350 hedefine götürecek düzeyde anlamlı olması gerektiğini defalarca tekrarlamak. Bizim en iyi şansımız 24 Ekim’de dünyanın her yerinde gerçekleşecek olan büyük küresel eylem günü. 350 kampanyası olarak yapmaya çalıştığımız şey dünyanın her tarafında, güneşin ilk olarak doğduğu Yeni Zelanda’nın dağlarından, en son battığı Hawaii sahillerine kadar her yerde yapılacak olan iklim eylemlerini koordine etmek. Dünyanın en yüksek tepelerine tırmanan dağcılar da olacak, dünya ısınmaya devam ederse ölecek mercan kayalıklarına dalacak dalgıçlar da olacak bu eylemlerde. Büyük şehirlerde büyük sokak gösterileri (umarız Türkiye’de daha önce gerçekleşenler kadar büyük) gerçekleştirilecek ve bunlar gezegendeki insanlık tarihinin belirleyici unsurları olacaklar. İlk defa gezegen olarak, umarız yaratıcı şekillerde ve liderlerin duyabileceği kadar yüksek sesle ne istediğimizi anlatacağız. Aslına bakarsanız da şu ana kadar www.350.org internet sitesine kayıt yaptıran 1000’in üzerinde iklim eylemi var.

Başkan Obama’nın iklim politikası hakkında ne düşünüyorsunuz?

Başkan seçildikten sonraki üç ayda, iklim konusunda bugüne kadarki başkanların toplamından daha fazla iş yaptığı ortada. Diğer taraftan koyduğu hedefler ise inanılmayacak kadar küçük hedefler. Geçtiğimiz ay Beyaz Saray’daydım ve oradaki mesajı çok basitti; bize istediğimiz ve istediğiniz hedefleri koymamızı sağlayacak taban hareketini ve baskıyı yaratın. Onlar da statükonun güçlerinin üstesinden gelebilmelerini sağlayacak taban hareketinin baskısına ihtiyaç duyuyorlar.

Bill McKibben, 1 Temmuz Çarşamba günü İstanbul’da, Küresel Eylem Grubu KEG’in toplantısında konuşacak. Toplantını başlığı: ‘Küresel ısınmayı durdur/350 için hemen harekete geç!’. İstanbul Makine Mühendisleri Odası, 0212-292 91 23

Gökçen Şahin / KEG aktivisti