Küresel Ekonomideki Toparlanma, İşsizliğe Yansımıyor



Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), dünya genelinde birçok ülkedeki hızlı ekonomik toparlanmaya karşın küresel işsizlik oranlarının, 2010 yılında önceki yıla göre değişmediğini bildirdi. ILO'nun ''Küresel İstihdam Eğilimleri 2011'' raporuna göre, küresel ekonomik krizden sonra birçok ülkede yaşanan toparlanmaya karşılık resmi küresel işsizlik oranı, 2009 yılına göre neredeyse hiç değişmeden, 2010 yılında 205 milyonda kalmayı sürdürdü. Küresel ekonomik krizin başladığı 2007 yılından bu yana ise 27,6 milyon kişi daha işsiz kaldı. ILO'nun tahminlerine göre, 2011 yılında da küresel işsizlik oranı, geçen yıla göre yüzde 1'den daha az azalarak, 203,3 milyon kişi olacak.

Raporda, küresel büyümenin, özel tüketimin, yatırımın, uluslararası ticaretin 2010 yılında toparlanma yaşadığı hatta kriz öncesi seviyeyi geçtiği, buna karşılık istihdam piyasasında benzer bir toparlanmanın olmadığına dikkat çekildi.

İşsizlikteki artışın çoğu gelişmiş ekonomilerden geliyor

Rapora göre, 2007 ile 2010 yılları arasında küresel işsizlik oranındaki artışın yüzde 55'i, gelişmiş ekonomilerde ve Avrupa Birliği bölgesinde oluştu.

Brezilya, Kazakistan, Sri Lanka, Tayland ve Uruguay gibi gelişmekte olan ekonomilerde işsizlik oranı kriz öncesi seviyelerin altına indi.

Rapor, ayrıca, 630 milyon çalışanın (dünyadaki tüm çalışanların yüzde 20,7'si) aileleriyle birlikte günlük 1,25 dolarla yaşamını sürdürdüğünü ortaya koydu. Bu da kriz öncesi seviyeye göre, 40 milyon (yüzde 1,6) çalışanın daha yoksulluk sınırının altında olduğu anlamına geliyor.

ILO Genel Direktörü Juan Somavia, rapora ilişkin olarak, standart makroekonomi politikaların yeniden düşünülmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Yüksek büyüme, düşük enflasyon ve dengeli kamu bütçesinin yanı sıra nitelikli ve insana yaraşır istihdam yaratılmasının, makroekonomik politikaların merkezine konulması gerektiğini vurgulayan Somavia, insanların çalıştığı işin kalitesinin toplumun kalitesini belirlediğinin unutulmaması gerektiğini kaydetti.