Kuraklıkla 'Su Yüksek Kurulu' Mücadele Edecek

Hükümet, küresel ısınma ve yanlış kullanım sebebiyle azalan su kaynaklarına yönelik acil eylem planı hazırlıyor. Hükümet programında dile getirilen çevre vurgusu çerçevesinde, önümüzdeki dönemde bazı projeler hayata geçirilecek. Hükümetin gündeminde 'su yüksek kurulu' oluşturulması var. Kurul, suyla ilgili tüm çalışmaların tek çatı altında toplanmasını sağlayacak.

Devlet Su İşleri (DSİ) eski Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nun çevre ve orman bakanı olmasının ardından, su konusunda yeni atılımlar bekleniyor. Hükümetin gündemindeki ilk proje, suyla ilgili tüm işlerin koordinasyonunu sağlayacak olan su yüksek kurulu kurulması. Hükümetin önümüzdeki dönemde bu yönde bir yasa tasarısını Meclis gündemine taşıması bekleniyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta açıkladığı hükümet programında Anayasa'da öngörülen 'sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı' çerçevesinde ciddi çevre politikalarının izleneceği belirtilmişti. Programda, "Su kaynaklarımızın çok daha verimli bir şekilde kullanılmasına yönelik çalışmalarımız artarak devam edecektir." ifadeleri yer almıştı.

AK Parti'nin tarım ve su uzmanlarından Adana Milletvekili Vahit Kirişçi, su konusunda neler yapılabileceğine ilişkin araştırmalar yaptığını ve bunları Başbakan Erdoğan'a bir rapor halinde ileteceğini söyledi. Yanlış kullanım sebebiyle su alarmı verildiğine dikkat çeken Kirişçi, Ankara'da yaşanan su sıkıntısıyla birlikte herkesin suyla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiğine dikkat çekti. Geçen dönem TBMM Tarım Komisyonu'nun başkanlığını yapan Kirişçi, suyla ilgili sorunların çözümünün enerji konusunda olduğu gibi su konusunda da 'üst kurul' kurmaktan geçtiğini ifade etti. Kirişçi, "Su yönetimi konusunda dağınık ve çok başlı bir yapı söz konusu. Mevcut durumda suyla ilgili yetkili kurumların kimler olduğu, görevlendirmelerin kimlerce yapıldığı bile anlaşılamıyor. Suyun yönetimi tek elde toplanmalı. Bu da ancak üst kurulla olur." dedi.

Su sorunu dendiğinde akla hep içme suyunun geldiğini kaydeden Kirişçi, oysa asıl tüketimin sulamada yapıldığını ifade etti. Kirişçi, şöyle konuştu: "Sulama suyu tüketicilerinin suyu nasıl kullandığına hiç bakılmıyor. Oysa suyun kullanım biçimi çok önemli. Bunların kontrol altında tutulması gerekir. Örneğin bir domates türü 100 birim su tüketiyorsa, bir başka türü 80 birim tüketiyor. Az su tüketen türlerini kullanmak lazım. Yaşadıklarımız, su zengini bir ülke olmadığımızı ortaya çıkardı. Şimdi bu gerçeklikten yola çıkıp bir an önce çözüm yolları bulmamız lazım."