Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci ve Meteoroloji Yüksek Mühendisi Doç. Dr. Hasan Tatlı gelişmiş ülkelerin 1970'lerden bu yana özellikle küresel ısınma, buna bağlı çevre sorunları ve sosyal çalkantılara etkisi bakımından çalışmalar yaptığını söyledi.
Tatlı, "Bölgesel ve küresel iklim diyoruz. Türkiye , bundan etkilenebilecek bir coğrafyada yer alıyor. İklim değişiyor, değişmiyor şeklinde tartışmalar var. Bana göre bunda boşa zaman harcandı. Bu tür kısır tartışmaların Türkiye'ye faydası yok. Bu bir gerçek; iklim değişiyor. En belirgin özelliği kuraklık” dedi.
Aniden gelmiyor yavaş yavaş oluyor
Kuraklıkla ilgili bazı tartışmalar yaşandığını hatırlatan Tatlı, şunları kaydetti:
"Kuraklık tahmin edilemez değil, tahmin ediliyor. Hem de çok iyi tahmin ediyoruz. Kuraklık sinsi bir düşman. Dolayısıyla sizin bunu izlemeniz, nöbet tutmanız lazım. Bunun bilimsel yöntemleri var. Örneğin Türkiye kuraklıktan nasıl etkileniyor? Türkiye'nin Doğu ve Batı Karadeniz alt bölgeleri hariç, Türkiye'nin neredeyse yüzde 80'i kuraklık tehlikesiyle yüz yüze. Kuraklık denince akla şu geliyor; meteorolojik kuraklık, tarımsal kuraklık var. 'Bir de musluktan su akıyor mu akmıyor mu?' diye insanların baktığı sosyoekonomik kuraklık bulunuyor. Kuraklığın en büyük tehlikesi, yer altı sularını etkilemesi. Türkiye'deki kuraklık, yüzde 80 tahmin edilebilir mertebesinde. Dolayısıyla tahmin edebileceğimiz bir olay. Başımıza aniden gelmiyor, yavaş yavaş oluşuyor."