Kuraklık Ülke Genelinde Alarm Veriyor



Küresel iklim krizi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de her geçen gün etkisini daha fazla gösteriyor. Yağışların her geçen sene beklenenin altında gerçekleşmesi ve buna bağlı olarak barajların kırmızı alarm vermesi, tarım rekoltelerinde yaşanan verim düşüklüğü gibi sebepler kuraklığın gündeme gelmesine sebep oluyor.

Birgün’den Aycan Karadağ ve Meral Danyıldız’ın haberine göre; yağışların, kaydedilen düzeylerin önemli ölçüde altına düşmesi sonucu oluşan kuraklığı engellemek mümkün olmasa da; uzmanlara göre sonucundaki hasarlar en aza indirilebilir. Ancak önlem almak için kuraklığın beklenmesi değil acil kriz yönetimi oluşturulması gerekiyor. Bunun yanında suyun 75’inin tarımda kullanıldığı düşünülürse kuraklık tarıma da büyük zarar verecek.

Su sıkıntısı artacak
Konuyu değerlendiren Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, “Kuraklığın şiddetlenmesi ve yaygınlaşması bekleniyor. Eğer gerçekleşirse, son yıllarda olduğu gibi sonbahara daha şiddetlenmiş-uzamış kuraklık koşulları altında girebiliriz.” diyerek tehlikenin boyutuna dikkat çekti.

Kuraklık olaylarının 2021 Ocak ayı ortasına kadar etkisini sürdürdüğünü söyleyen Türkeş, “Genel olarak ocak ortasında etkili olmaya başlayan kuvvetli ve bereketli yağışlar, kuzeybatı, Kuzey ve Kuzeydoğu bölgelerinde yaşanan kuraklıkların etkisini giderdi. Ancak Karadeniz Bölgesi ve kuzeydoğu Anadolu bölümü ile İç Anadolu’nun kuzey bölümleri dışında kuraklığın etkisini giderecek yeterli yağışların olasılığı oldukça düşük. Yaz ise normallerine göre daha az yağışlı geçebileceğini gösteriyor. Artan nüfusun ve yüksek kentleşme nedeniyle su yetersizliğinin ve krizinin başlayacağı, buna bağlı olarak da genel bir su sıkıntısı yaşanabileceği söylenebilir.” diye konuştu.

Reklam Goruntulenme Bolumu

CHP Bursa Milletvekili ve Genel Başkan Tarım Politikaları Başdanışmanı Orhan Sarıbal, kuraklığın sadece üretime değil gıda fiyatlarına da etki edeceğine dikkat çekti. İktidarın kuraklıkla ilgili herhangi bir faaliyette bulunmadığının altını çizen Sarıbal, tarıma yeterli suyun sağlanmama nedenine su politikası uygulanmamasını gösterdi.

Su seviyesi düşüyor
Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Dursun Yıldız ise, önlem almak için kuraklığın beklenmemesi gerektiğini vurguladı: “Kuraklık haritaları Türkiye’nin meteorolojik kuraklık yaşadığını ve önümüzdeki döneme kuraklık risk yönetimi açısından hazırlık yapması gerektiğini ortaya koyuyor. Türkiye geçen yıl da yarı kurak bir dönem geçirmişti. Kısıntılı Sulama Programı gibi tedbirlerin diğer bölgelerde de masada olması lazım. Kuraklık sadece kuru tarımı değil sulu tarımı da vurdu. Daha çok Güneydoğu Anadolu, Konya kapalı havzası, Güney Ege bölgesindeki kuraklık nedeniyle nisan ayı yağışlarındaki azalma sadece kuru tarımı etkilemedi. Kentlerimizin kullandığı suların yarısı yeraltı suyundan çekiliyor. Bu çekim yüzey sularının azaldığı kurak dönemlerde artıyor ve seviye düşüyor. Ancak bu görünmeyen kaynak olduğu için pek gündeme gelmiyor. Bu suların tekrar beslenerek aynı seviyeye gelmesi çok uzun zaman alır veya hiç gerçekleşmeyebilir.”

Ne yapılmalı?
SPD Başkanı Yıldız, son olarak alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
- Havza ölçeğinde su ve toprak yönetiminin başlatılmalı.
- Kuraklık yönetimi ve su yönetiminin koordinasyon içinde olmalı.
- Güçlendirilmiş su yönetimi kurumsal yapısı ile risk yönetimine hazırlık yapılmalı.
- Su yönetiminde talep yönetimine geçilmeli.
- İl kuraklık kriz merkezlerinin çalışmaları havza ölçeğine genişletilmeli.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.