Geçmişte Çatalca'ya bağlı bir köy olan Kumburgaz'da arsalara 1968'de tapu verildi. Bu dönemde sahildeki ilk yapılar inşa edilmeye başlandı. Kıyılarla ilgili 1972 yılında yapılan ilk düzenlemede de özel mülkiyet olamayacağı maddesi vardı. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi de 'kanun hükümlerinin geriye dönük uygulanmayacağı' yönündeki ilkenin bu kanun hükümleri için uygulanmayacağı kararını verdi. Daha sonra 1990 yılında Kıyı Kanunu çıkarıldı ve düzenlemeler kanunlaştırıldı.
Ancak bütün bu zaman boyunca kıyı kenar çizgisine uzaklığı açısından özel mülkiyetin bulunamayacağı alandaki sitelere ilişkin bir işlem yapılmadı. Ardından 2004 yılında Hazine, Kumburgaz'da kıyı kenar çizgisi içinde kalan dairelere tapu iptal davası açtı. Hazine avukatları dava açtıkları dairelerin devrine ya da satışına engel olmak için de ihtiyati tedbir kararı koydurdu. Büyükçekmece Mal Müdürlüğü'nün avukatları kıyı kenar çizgisi içinde kalan dairelere her hafta 10 civarında dava açıyor, şu ana kadar Kumburgaz'da 1700 daire için tapu iptal davası açıldı. Davalar Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüyor.
SİTELERE TAHLİYE DAVASI
Tayfun Sitesi'nde 100, Erdem Sitesi'nde 220, Erçağ Sitesi'nde 160, Savaş Sitesi'nde 220, Deniz Sitesi'nde 240, Dalgıç Sitesi'nde 150, Derya Sitesi'nde 100 daire için dava açıldı. Açılan davaların yüzde 35'ni Hazine kazandı. Temyize giden site sakinlerinin davaları halen Yargıtay'da. Erçağ Sitesi yöneticisi Sazım Altaş, kendi sitesinde 4 daire sahibinin davayı kaybettiğini belirterek, 'Avukatlar bu davaları kazanmamızın güç olduğuna inanıyor.
Çünkü daha önce Anayasa Mahkemesi'nin kıyılara ilişkin düzenlemelerde kanunun geriye dönük uygulanmayacağı ilkesinin geçerli olmadığı yönünde bir kararı varmış' şeklinde konuştu.
Kanun 14 yıl sonra uygulandı
1990'da çıkarılan Kıyı Kanunu'na göre kıyı kenar çizgisinden (suyun kara ile birleştiği nokta) itibaren içeriye doğru 50 metre içinde özel mülkiyet olamıyor. Kıyı Kanunu'nun ilgili maddesinde 'Yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebilir' deniyor. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Rahmi Yücel Yaşayan, 'Yapılırken bu binalara nasıl göz yumulmuş bilmiyorum. Bugüne kadar işlem yapılmış olmaması şaşırtıcı. Kıyılar hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz' dedi.
SİTE SAKİNLERİ İSYANLARDA
Kumburgaz'da eski Belediye Başkanı Hayri Erçağ, 'Sahilde 120 metrekarelik beton düzlük elimizden çıkacak. İskanı olanlara dahi dava açıldı. Her gün yeni dosyalar hazırlanıyor' diye konuştu. Kumkent Sitesi yöneticisi Güngör Kalender, Kıyı Kanunu'na muhalefet eden sitelere açılan davaların sayısının artabileceğini belirterek, 'Bitişikteki Erçağ Sitesi'nin tamamı devletle mahkemelik' dedi. Sahilde benzin istasyonu bulunan Remzi Ulus ise 'Yapılırken kimsenin sesi çıkmadı. Ne var ki, Kıyı Kanunu üzerine devlet harekete geçti. Pek çok sitede tapu alım satımı yapılamıyor' diye dert yandı.
Neden bu kadar beklendi?
Erçağ Sitesi'nde Hazine'nin açtığı davayı kaybeden ve dosyası Yargıtay'da bulunan daire sahiplerinden Sezgin Erçağ, 'Henüz bir sonuç çıkmadı. Bekliyoruz. Bugüne dek böyle bir sorun yaşanmamıştı' dedi. Maliye Bakanlığı'nın aynı yazılı emri Silivri Mal Müdürlüğü'ne de gönderildi. Ancak Müdürlük, davaları takip edecek yeterli sayıda avukatı ve memuru bulunmadığı gerekçesiyle sadece 50 daire hakkında dava açtı. Kumburgaz Belediye Başkanı Hüseyin Çorbacıoğlu tapu iptal davalarının belediye ile ilgisi olmadığını belirterek, 'Hazine Kıyı Kanunu'na muhalefetten bu işleme başladı. Fakat bugüne dek, neden uygulanmadı bilmiyorum' dedi.
KALPTEN ÖLEN VAR
Kumburgaz'da ilk tebligat 2004 yılında Erçağ Sitesi'nin yöneticisi Enis Küçükoğlu'na yapıldı. Emekli parasıyla aldığı bu dairenin elinden alınacağı korkusuna kapılan Küçükoğlu'nun kalbi bu strese dayanamadı. 65 yaşındaki Küçükoğlu, 4 saat sonra kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.
Emlakcı Erol Pamir, 'Son aylarda davalık olan sitelerde satış yapamadık. Tapuda tedbir var. Her gün yeni dosyalar ekleniyor' diye konuştu.