Kültürpark Soruları

Internette oluşan arkadaş grupları artık sivil toplum örgütlerinin yerine geçiyor. Sanal STK'ların, İtalya ve Fransa örneklerinde olduğu gibi gerçek STK'lardan da daha güçlü olabileceği ileri sürülüyor...

Son günlerde İzmir'de epey bir tartışma kopartan Kültürpark'taki otopark yapma girişimi bizim de üyesi olduğumuz gruplarda tartışıldı. Gruplar ikiye ayrılmış durumda. İlki 'otoparka karşı çıkanlar', ikincisi ise 'Mutlaka yapılsın' diyenler... Bir de bizim gibi 'Evet Alsancak'ta otopark yapılmalıdır ama ille de Kültürpark mı kazılmalıdır, ille de ağaçlara mı zarar verilmelidir' diye düşünenler var.

Burada dramatik olan durum İzmir'de Çakmur döneminde yaşandığı gibi sivil toplum örgütleri ile Belediye Başkanı'nın karşı karşıya gelmesidir. Bu tür durumlarda İzmir'in kaybettiği de başka bir gerçektir. Bu durumdan sorumlu teknokrat, bürokrat her kimse bunun hesabını verecek midir? Bugün sizlere İzmir İçin Düşünceden Eyleme Grubu ile düşüncelerini paylaşan Mimar Nejat Saygıner'in sorularını aktarmak istiyorum. Bu sorular ilginç, ilginç olduğu kadar da durumun kötülüğünü anlatıyor:

Ağaçlara zarar vermeyeceklerini açıkladıktan sonra, çift gövdeli palmiye ağacı ne oldu? Koruma Kurulu'ndan bir gözlemci olmadan tarihi sit alanında kazı yapmanın, doğal SİT alanında ağaç kesmenin cezası nedir, muhatabı kimdir?

19 meslek odası, konuyla doğrudan ilgili, başkanları saygın öğretim üyeleri profesör olan üç meslek odası görüş bildirmiş iken başka kimlerden ne türlü ve farklı görüş alınacak?

'Yüce amaç uğruna yaşlı ağaçların katli vaciptir' fetvasını kimler verecek? Özellikle ziraat konusunda Türkiye'nin en iyi üniversitesi (Ege) dururken, nereye ve neden başvurulacak?

Koşu yolu dışında ve kapılara yakın 600 araç kapasiteli, çizgileri çizilmiş otopark alanları var iken neden ağaclanması gereken yerlere, Kültürpark'ın kalbine otopark yapılıyor?

Kazı yapılan yere Piriştina zamanında dikilen 49 adet 2.5 mt. boyunda çam fidanı ne oldu? Orası ağaçlandırılmayacak idiyse neden o fidanlar oraya dikilmişlerdi? Ağaçlandırılacak alan idiyse, neden fidanlar sokuldu? Neden 23000 m2'lik inşaat için yaklaşık 80.000 m2'lik alan için plan değişikliğine gidiliyor?

70 yıllık ağaçların diplerine 75 cm derinlikte yüksek gerilim kabloları neden döşeniyor? Bu ağaçlar birkaç ay ya da yıl içerisinde kururlarsa, doğal nedenlerden mi kurumuş olacaklar? Kuruyan, kesilen ağaçların yerlerine neden yeni fidanlar dikilmiyor?

Doğal ve tarihi SİT niteliğinin yok edilmesi, hatta tescilden çıkarılması yakın mı? Öğrenilenleri paylaşmak, doğru uygulama, uygar kent, yeşil ve gölgeli ağaç, temiz hava gereksinimi, estetik, çağdaş yaşam biçimi istemek, anlaşılmayan bir dilde şarkı söylemek mi?