Kültürel ve tarihi mirasın üst ölçekli projelerle ilişkisini ve etkileşimini aktaran bir sunum yapan Yasemin Tosun, bu kapsamda İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti sürecini tarihi yarımada özelinde ele aldı. Küreselleşmeye bağlı olarak dünya kentlerinin yarışabilirlik özelliklerini arttırabilmek adına üst ölçek projelere ihtiyaç duyduklarını anlatan Tosun, Olimpiyat, Expo ve Avrupa Kültür Başkenti gibi organizasyonlar kentlere çekilmesi sürecinde en fazla tarihi çekirdeğin etkilendiğini, dolayısıyla, söz konusu projelerin zaman zaman tarihi çekirdeği korumaya katkısı olurken zaman zaman da tarihi çekirdeği tehdit edebildiğini aktardı.
Bu kapsamda daha önceki senelerde Avrupa Kültür Başkenti, Expo, Olimpiyat ve Avrupa Futbol Şampiyonlar Ligi gibi üst ölçekli projeler aracılığı ile başarılı olmuş kentleri irdeleyen Tosun, dünya örnekleri ve proje ilişkisi kapsamında Atina, Lizbon, Cenova, Lille’in Avrupa Kültür Başkentliği sürecini detaylı bir şekilde aktardı.
Daha sonra İstanbul’un Avrupa Kültür Başkentliği sürecini aktaran Tosun, toprak, hava, su ve ateş temalarına da değinerek Tarihi yarımada özelinde diğer Avrupa Kültür Başkentlerinde olduğu gibi bütünsel bir bakış açısını göremediğimizi belirtti. İstanbul 2010 AKB Projesinin, üst bir vizyona bağlı olarak değil bir projeler demeti olarak sunulduğunu, ilçe’de bulunan üniversitelerin ve STK’ların İlçe’nin geleceğine ve İstanbul 2010 projesine aktif bir katılımı henüz görülmediğini ifade eden Tosun, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti sürecinin bir fırsat olduğunu ancak bu fırsatı çok da iyi değerlendiremediğimizi düşündüğünü söyleyerek sözlerine son verdi.