Bir zamanlar demir eritilen kızgın fırınlarda, şimdi diskjokey 'Wankelmut' kitleleri coşturuyor. 'Electro Magnetic', Avrupa'nın en iyi yeni festivali seçildi. Sebeplerinden biri de Saarland eyaletindeki endüstri anıtı 'Völklinger Hütte'de düzenlenmesi. 'Wankelmut' adını kullanan Jacob Dilßner, festivalin en tanınmış diskjokeylerinden. 2012 yılında 'One Day' adlı remiksiyle Almanya, Avusturya ve İsviçre müzik listelerinde bir numara olmayı başardı. Jacob Dilßner, "Mimari ve endüstriyel ortam çok etkileyici. Bir tekno - parti için de oldukça uygun bir yer. Tekno - müzik bir nevi makina müziği ve bu nedenle de bir zamanlar insanların çalıştığı böylesi yerler için çok uygun" diyor.
Müzisyenler Arno Kammermeier ve Walter Merziger ise şunları anlatıyor:
"İnsanlar bize Almanya'da neden bu kadar çok elektronik müzik yapıldığını soruyor. Kuzey İngiltere ve Belçika'da da aynı şekilde. Bunların hepsi, metalin ve makinaların nabzının attığı, her zaman insanların kafalarının içinde ya da bedenlerinde bu seslerin olduğu, DNA'larında bile taşıdığı sanayi ülkeleri de ondan".
‘Endüstri anıtı’na dönüştüler
Bu makinalarda işçiler, on yıllarca demir ve çelik üretti. 'Völklinger Hütte' adlı demir- çelik tesisi, 1986 yılında kapatıldı. 1994 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınan tesis, dünya genelinde sanayileşme döneminin gelişme çağından kalan tek demir - çelik fabrikası. Meinrad Grewenig, bir endüstri anıtına dönüşen tesisin yöneticisi. Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Grewenig, 600 bin metrekarelik tesisi sadece muhafaza etmek değil, aynı zamanda kültürle donatmak istiyor. Bu nedenle burada sık sık sergiler de düzenleniyor. Meinrad Grewenig, şunları anlatıyor:
"Völklinger Hütte olarak kendimizi bu popüler kültürün çocuğu, torunu olarak görüyoruz. Eskiye, sanayiye ya da üretime olan bu dönüş aslında Pop Art'ın belirgin bir yaklaşımı. Ve popüler kültür sayesinde aslında bu endüstriyel çalışmaların yapıldığı yer, ilk kez kültürel anlamda ön plana çıktı".
Buradaki çalışma koşulları son derece ağırdı. Yüksek dereceli fırınlarda bin 200 santigrad dereceye kadar kömür işlenen tesiste, 1960'lı yıllarda 17 bin işçi çalışıyordu.
Ancak Almanya'da sanayi denince akla gelen ilk yer Ruhr Bölgesi. 20'inci yüzyılın ortalarından itibaren dünya genelinde demir ve kömür üreticileri pazar paylarını artırınca, tesisler art arda kapanmaya başladı. Onlar da birer kültür merkezi halini aldı. Oberhausen'daki gaz deposunda tanınmış sanatçı Christo'nun bir enstalasyonu sergilendi.
Ruhr Bölgesi'nde de bu yıl 13'üncü kez kültür festivali 'Extraschicht' düzenlendi. Maden ocağındaki organizasyonlara 200 binden fazla kişi katıldı. Bir ziyaretçi, "Gençken ben de maden kuyuları ve kömür ocaklarında çalıştım. Şimdiyse kültür için 'Extraschicht'e geliyorum. Kendi geçmişimden bir parça görüyorum ve çok memnun oluyorum" diyor. Bir başkası ise "Bunun çok iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. Çünkü ya bu tesisi söküp aptal bir alışveriş merkezi yapılabilirdi ya da bu şekliyle muhafaza edip yeniden kullanıma açılabilirdi. Böyle çok iyi oldu" diye konuşuyor.
İster ilham kaynağı isterse sahne olarak kullanılsın, sanayi tesisleri geçen yıllar içinde büyük bir dönüşüm geçirdi. Metalloid üyesi Uwe Schieder, "Böyle bir filmi izlediğinizde, nasıl çalıştıklarını, ne kadar sıcak olduğunu, nasıl terlediklerini, kötü de olsa orada yine de bir tını olduğunu ve bu tınıyı eve, yataklarına taşıdıklarını, sabahları yine bu tınıyla uyandıklarını görüyorsunuz. Hayat buydu" diyor.
UNESCO Kültür Mirası Listesi’ne alındılar
Sanayi tesislerinin anıtlara ya da kültür yuvalarına dönüşmesi, küresel bir gelişim. Sadece İngiltere'de, UNESCO Dünya Kültür Mirasları listesine dahil edilen altı tesis bulunuyor. Almanya'daysa toplam dört tesis.
Ve bazen de doğa kendine ait olanı geri alıyor. Tıpkı Völklinger Hütte'deki gibi. Tesisin arkasında on yıllardan beri büyüyen yabani bitkiler, bir peyzaj mimarı tarafından 12 bahçeye dönüştürülmüş.
Völklinger Hütte yöneticisi Meinrad Grewenig, “Adını cennet koyduğumuz bu alanda çok özel bir yerimiz var. Kömürün işlendiği fırın cehennem gibiydi. 25 yıl önce kapatılmasından bu yana doğa burayı geri aldı" diyor.
Tekno müzik severler yılda bir kez buraya akın ediyor. Geç saatlere kadar 10 bin kadar kişi eski demir - çelik tesisinde kendini eğlenceye bırakıyor. Sayıları, dönemin işçileri gibi 17 bine ulaşmış değil. Ancak yine de sanayi bölgesine yeni bir çehre kazandırıyorlar.