Kültür, Turizm, Koruma, Gelişme Bölgesi Hayali



Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı Şirince köyündeki yıkım kararlarına ilişkin, kimseye özel düşmanlık ya da kayırma yapmalarının söz konusu olmayacağını ifade etti. Bakan Günay, ''Sit alanında kaçak olarak inşa edildikleri'' gerekçesiyle İzmir İl Özel İdaresi Encümeni tarafından geçen yıl Eylül ayında yıkım kararı alınan 22 yapının bulunduğu tarihi Şirince köyünü ziyaret etti.

Köy meydanındaki kahvehanede vatandaşlarla görüşen Bakan Günay, yıkım kararıyla ilgili kimseyi mağdur etmek istemediklerini, köyün geleceğinin ''yanlış bir gidişe mahkum edilmemesi gerektiğini'' kaydetti.

Bakan Günay, yıkım kararı hakkında İzmir Valisi Cahit Kıraç ile görüştüğünü, yanlış anlaşılma olmasın diye binaları kendi gözüyle görüp, vatandaşlarla konuşmak için Şirince'ye geldiğini anlatarak şöyle konuştu:

''Bazı yanlışlıklar var ki koruma kurulları kabul etmemiş. Mahkemeler de kabul etmemiş. Mahkeme kararını dinlemezsem ben mesul olurum. O zaman dedik bir süre verelim. Herkes yanlışını düzeltsin. Belki bazıları ben ekip göndermeden düzeltmeye kalkar. Bazısı var ki projesini götürecek kuruldan olur alacak, bazıları kaldıracak yapıyı. Bazısı metre karelerini düzeltecek. Birbirimize yardımcı olacağız.

Şirince'de gelecekte çocukların güç durumda kalacağı bir ortam ortaya çıkmasın istiyoruz. İnatlaşma içinde değil anlayış içinde olursak gelecekte hepimizin memnun olacağı bir Şirince ortaya çıkar. İş inatlaşmaya dökülürse mahkeme kararı, kurul kararı var. Bunu uygulayın dersem üzülürüm. Üzülmeden anlayış içinde birbirimize yardımcı olalım. Bugün burada gördüklerimizi tespit edeceğiz. Bu konuda özel bir komisyon çalışacak.''

Bakan Günay, Şirince ile ilgili başka bir hayali bulunduğunu, çevredeki bazı arazileri de katarak köyü, kültür, turizm, koruma ve gelişme bölgesi yapmak istediklerini kaydetti.

Şirince'nin kötü bir ticaret merkezi değil özel bir turizm merkezi haline getirilmesi gerektiğini dile getiren Bakan Günay, ''Şirince'yi Türkiye'de parmakla gösterilecek yerleşim bölgesi haline getirelim. Önüne gelenin kazık çaktığı, kat çıktığı, sundurma yaptığı bir boşluktan kurtaralım istiyoruz'' dedi.

Bakan Günay, bir vatandaşın, restore planlarına destek istemesi üzerine, tescilli yapıların restore projesini kendilerinin yaptıracağını, proje yardımı, uygulama yardımında bulunduklarını dile getirerek, ''Şirince'yi daha özel olarak öne de alabiliriz. Zaten 160 tescilli binanız var. Sizden ricam gelişi güzel kurula sormadan kendime göre ben yaparım demeyin'' diye konuştu.

Şirince'nin korunup geleceğe taşınması gereken bir bölge olduğunu ifade eden Bakan Günay, şöyle devam etti:

''Ankara'da şu anda kullandığımız bina 1926 yılında yapılmış. Arkasına boru gibi 8 katlı çirkin bir bina yapmışlardı. Ben Bakan olur olmaz o binanın 4 katını yıktım. Bunu herkes kulağına küpe yapsın. Kendi Bakanlık binamızın 4 katını yıkarak işe başladım. 'Bunu kimse yıkamaz' diye bir şey yok.

Tarihi dokuya, kentsel dokuya, doğal dokuya aykırıysa kimin olursa olsun yıkarız. Kimseye özel muamele, özel düşmanlık da yapmayız özel kayırma da yapmayız. Kayıracağımız bir şey var. Şirince'nin ve Türkiye'nin geleceği. Türkiye dünyanın 7. turizm ülkesi oldu. Bu bereketten burası daha çok yararlansın.''

Bakan Günay, bir gazetecinin Şirince'nin kültür, turizm, koruma, gelişme bölgesi olmasının köye katkısına ilişkin sorusu üzerine ''Plan yetkisi bize geçecek. Buradaki plan isimlerini yeniden turizm amaçlı gözden geçireceğiz. Belediye, özel idare bize yardımcı olacak ama nihai kararı biz vereceğiz. Bölgeyi koruma altına almış olacağız. Vatandaşı mağdur etmeyeceğiz'' yanıtını verdi.

Nişanyan Evleri ile ilgili soruya karşılık Bakan Günay, ''Kimseyle kişisel olarak meşgul değilim. Koyduğumuz kurallara herkes uyacak. Kimseye özel kayırma da yıkım gayreti de yok'' dedi.

Bakan Günay daha sonra ''Nişanyan Evleri'' butik otel işletmesinin de aralarında yer aldığı yapılarda incelemede bulundu.

Şirince köyünde, aralarında Sevan Nişanyan tarafından işletilen ''Nişanyan Evleri'' butik otel işletmesinin de bulunduğu 22 yapı için ''sit alanında kaçak olarak inşa edildikleri'' gerekçesiyle, İzmir İl Özel İdaresi Encümeni tarafından geçen yıl Eylül ayında yıkım kararı alınmış, 17 Şubatta yıkım kararının uygulamasının Kültür ve Turizm Bakanlığından gelen yazı dikkate alınarak, ertelendiği bildirilmişti.