İki mimarın, Filiz ve Coşkun Erkal’ın
bin bir umutla, hatta 1981 yılında düzenlenen yarışmayı kazanıp, ödül alarak
Ankara’ya kazandırdığı Atatürk Kültür Merkezi (AKM), son
yıllarda sadece hediyelik eşya ve yapı fuarlarının düzenlendiği, bu fuarlar
süresince çevresinde çirkin çadırların kurulduğu bir mekân haline geldi,
atıllaştı. Yakın zamanda başlayacak Ağır İş Makineleri Fuarı
için alana “tahta çubuklarla” çekilen elektrik hatları bu durumun bir örneğini
oluşturuyor.
Her sanat sezonu açılışında Ankara’nın “çok kişi kapasiteli
bir konser, tiyatro, konferans, opera ve bale” salonu olmadığından yakınılır,
yeni yapıların inşa edilmesi gerektiği vurgulanır. AKM, tam da kentteki bu
ihtiyacı gidermek amacıyla yapımı planlandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu
Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. doğum günü anısına AKM’nin yapımı için
yarışmalar düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) da içinde
yer aldığı Hipodrom alanına ilişkin, 1981 yılında iki ulusal yarışma
gerçekleştirildi. Bu yarışmaları mimarlar Filiz ve Coşkun Erkal kazandı.
Yapımına 1981 yılında başlanan AKP, 6 yıllık bir çalışmanın ardından 1987
yılında hizmete açıldı. Asıl amaç, daha çok yurttaşın Ankara’da düzenlenen
kültür-sanat faaliyetlerine katılmasııydı. Atatürk’ün de istediği gibi,
Ankara’da daha çok konserler gerçekleştirilecek, daha çok tiyatro oyunları ile
opera ve bale temsilleri yapılacak, sergiler düzenlenecek, konferanslar
gerçekleştirilecek, AKM de buna aracı olacaktı.
AKM’nin ilk yıllarında
bu yönde yoğun bir heyecan yaşanmış, Ankara’nın büyük kültür ve sanat
organizasyonlarını gerçekleştirebileceği bir mekana kavuştuğu yorumları
yapılmıştı. Ancak süreç içinde böyle olmadı. Çevre düzenlemesi bile doğru dürüst
yapılmayan AKM’nin AKP hükümetleri döneminde yıkılması bile gündeme geldi. Son
yıllarda da sadece hediyelik eşya, yapı fuarları, seçim dönemlerinde adaylara
ilişkin tanıtım toplantılarının yapıldığı, çeşitli dernek ve vakıfların
etkinliklerine sahne olan bir mekân haline geldi. Yakın zamanda başlayacak Ağır
İş Makineleri Fuarı için alana “tahta çubuklarla” çekilen elektrik hatları bu
durumun bir örneğini oluşturuyor.
‘Çirkin ve
estetikten yoksun’
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günay da, 2008 yılında yaptığı bir açıklamada, AKM’nin “çirkin ve
estetikten yoksun bir yapı” olduğunu söylemiş ve bakanlıkça yapının
yıkılacağını, yerine yeni bir kültür merkezi inşa edileceğini söylemişti. Bu
açıklamanın hemen ardından da AKM’nin mimarı Coşkun Erkal,
binanın ulusal bir yarışma sonucu, profesörlerden kurulu jürinin beğenisiyle
inşa edildiğini söylemiş ve Günay’ı bu sözlerinden ötürü eleştirmişti. Erkal,
“Ertuğrul Günay beğenmedi diye bina mı yıkılacak? Ayrıca AKM’nin içinde
bulunduğu alan bir milyon metrekare. Bakanlık bu alana istediğini yapabilir,
yıkmak niye” diye sormuştu. Yıllardır inşa edilmeyen Ankara Kültür ve Kongre
Merkezi projesinin sahibi mimar Özgür Ecevit de Anakent
Belediye Başkanı Melih Gökçek’in alanı kendisinin değerlendirmek istediğini, bu
nedenle Milli Komite’yi yanlış bilgilendirdiğini, bu nedenle Günay’ın AKM’yi
yıkmak istediğini dile getirmişti.
‘Çirkin’ çadırlar
kuruluyor
AKM ile ilgili tartışmalar yıllardır sürüyor. Ancak
alanın gerçekte bir kültür-sanat merkezi olarak inşa edildiği ve bu amaçla
kullanılması gerektiğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmıyor. Mimarlar ise alanla
ilgili yetkililerin hiçbir geçerli çözüm üretmediği görüşünde birleşiyor;
bakanlığın yıkmak istediği AKM’nin akıbetinin, İstanbul’daki AKM’ye
benzeyeceğinden korktuklarını dile getiriyorlar. Ancak tüm bu tartışmalar
yapıladururken, AKM’de kültür-sanat faaliyetleri dışında her türlü etkinlik
gerçekleştiriliyor. Alanda kültürel etkinlik adına yalnızca kitap fuarları
düzenleniyor. Bu etkinliklerde de yapının çevresine “çirkin” çadırlar
kuruluyor.