Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul'un ''Avrupa Kültür Başkenti'' olmasının maliyetiyle ilgili olarak, ''Basında çıktığı kadar abartılı rakamlar değil. Kaldı ki, Maliyenin verdiği bütçenin yüzde 70'i, son dönemde yüzde 60'ı tümüyle restorasyon çalışmalarına ayrıldı. Tanıtma ve kültür sanat etkinlikleri, biraz daha daha az orandaydı. Yani kalıcı işlere çok para ayrıldı'' dedi. Günay, Büyük Tiyatro fuayesinde düzenlenen ''Cüneyt Gökçer... Ustamız'' adlı fotoğraf sergisinin açılış töreninden ayrılırken, bir gazetecinin ''İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasının Türkiye'ye ve İstanbul'a ne kattığına'' yönelik sorusunu yanıtladı.
İstanbul'un çok büyük bir şehir olduğunu ifade eden Günay, ''Balkan ülkelerinin neredeyse tamamına yakın nüfusu var. Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri, çok yoğun bir programa dayandı gördüğüm kadarıyla. Ama İstanbul, aynı sıfatı Macaristan'da Pecs, Almanya'da Essen şehriyle bölüştü. Bu şehirler İstanbul'un semtleri kadar. Orada tabii ne yapsanız sahnede görünüyor, ama İstanbul'da inanılmaz bir yoğunluk, yaşam kargaşası var, büyük bir nüfus artışı var. Ama bazı şeyler, belki yeteri kadar insanların günlük hayatı içinde görünmemiş olabilir. Yoğun bir sanat takvimi vardı'' dedi. Bu kapsamda çok sayıda restorasyon, tarihi mekanları ayağa kaldırma girişimi başlattıklarına işaret eden Günay, ''Bu dönem bir kısmı devam ediyor, devam edecek. Bir anlamda Avrupa Kültür Başkenti sıfatı bize İstanbul için yapmamız gereken ne kadar çok şey olduğunu bir daha hatırlattı, öğretti. Bir sonuç değil bir başlangıç oldu. Bundan sonra o İstanbul Kültür Başkenti aynasını sürekli olarak İstanbul'a ve kendimize tutacağız ve yolumuza devam edeceğiz'' diye konuştu.
Günay, ''İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti olmasının maliyeti'' ile ilgili soruyu da ''Bu hesapları daha çok Koordinasyon Kurulu Başkanı arkadaşım var, o biliyor. Ama basında çıktığı kadar abartılı rakamlar değil. Kaldı ki Maliyenin verdiği bütçenin yüzde 70'i, son dönemde yüzde 60'ı tümüyle restorasyon çalışmalarına ayrıldı. Tanıtma ve kültür sanat etkinlikleri, biraz daha az orandaydı. Yani kalıcı işlere çok para ayrıldı'' diye yanıtladı.
Avdagiç'ten kınama
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek'in iddialarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, iddiaların geneline bakıldığında ya ciddi bir bilgisizlik ya ciddi bir kasıt ya da her ikisinin birden olduğunu öne sürdü. ''Türkiye'nin anamuhalefet partisinin ülkenin en büyük şehrinde il başkanlığı yapan ve bir dönem milletvekilliği yapan bir kişinin bu kadar hatalı, gerçekleri yansıtmayan konularla kamuoyunun karşısına çıkmasının ve bu konuda canla başla görev yapan kişileri rahatlıkla karalayabiliyor olmasını kınadığını'' belirten Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kısıtlı zamanda bir araya gelen bir kadro, belli bir zamanda belli projeleri gerçekleştirmeye çalıştı. İşimizi doğru yapmaya çalıştık, hiç hata yapmamak durumunda olduk. Üzüntü verici bir yaklaşım var. Yapıldığı iddia edilen projelerin bir kısmı yapılmış değil. Belirtilen isimlerin bir kısmı hiç bizim portföyümüzde yok. Dolayısıyla çok içler acısı bir açıklama.''
Avdagiç, iddialarda adı geçen Numan Güzey'in İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı olduğunu belirtti. Belediye adına Almanya'da ''Eş Zamanlı Koşutluk Karşıtlık'' adlı bir proje yaptıklarını, bu projenin başvurusunda projeyi yürüten birim olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı adına Numan Güzey'in kurumunu temsilen ismini koyduğunu anlatan Avdagiç, şunları kaydetti:
''İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yapılan bir projede, bir şahsa para aktarıldığını söylemek ciddi bir cahillik ya da kasıttır. Bu kadar işin özünü incelemeden iddiada bulunmak, hem ajansa karşı hem de ismi gündeme gelen kişiye karşı büyük bir haksızlık ve art niyet. Belediye ile birlikte yaptığımız bir proje var. Bu projeyi de Kültür A.Ş. marifetiyle yaptık. Bu proje övünç duyduğumuz, Berlin'de çok ses getiren bir proje olmuştur. Böyle bir projeyi bu şekilde gündeme getirmek ciddi bir basiretsizlik.''
Avdagiç, Bülent Akarcalı ile ilgili iddialarda söz edilen 300 bin TL'lik Müzik Akademisi projesinin, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının kayıtlarında bulunmadığını anlattı.
Deniz Feneri iddiaları
Avdagiç, İstanbul 2010 AKB Ajansı ile Deniz Feneri Derneğine uzanan ilişkilerin bulunduğu iddialarıyla ilgili de ''Hepimiz Adem Peygamber'e uzanıyoruz. Arkadaşların bu konudaki becerilerini hayranlıkla, hayretle ve esefle izliyorum. Bizimle bir dönem çalışmış olan bir arkadaşın, belli dönemlerde o davada ilişkisi olan birileriyle iş ortaklığının olması bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz ajansta çalışan arkadaşların, ajansta çalıştığı dönemdeki işlerine, ilişkilerine ve projelerine bakarız. Onun dışındakiler bizim ilgi alanımız içinde değil'' diye konuştu. İddialarda ismi geçen Ahmet Kot'un ajansın yönetmeni olduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
''Ahmet Kot ile ilgili bir problem varsa, olumsuzluk varsa bununla ilgili cevap veririz. İşin acı tarafı Berhan Şimşek iddiayı gündeme getirirken 'Sanırım Ahmet Kot'un eşi' sıfatını kullanıyor. Birine bir töhmette bulunuyorsunuz ve sanırım ifadesini kullanıyorsunuz. Ne kadar vahim bir durum. Bu kadar mı kolay insanları karalamak? Ajansta çalışan herkes gibi, Ahmet Kot'un da ajanstan herhangi bir iş, bir ihale alması söz konusu bile değil. İhale de almamıştır. Burada gündeme gelen bir proje var. 'İstanbul Gülümsüyor' diye bir proje gelmiş ve biz de kabul etmemişiz. Bize gelen ama kabul edilmeyerek kaynak aktarılmayan projenin gündeme getirilmesi, ciddi bir bilgisizlik ve karalayıcı bir yaklaşım. Ahmet Kot'un eşinin 2010 Ajansı ile hiçbir bağlantısı yoktur.''
Haksız töhmet iddiası
''2009 yılından 2010 yılına girerken, CHP'nin 2010 projesini karalayıcı açıklamalarda bulunduğunu öne süren Avdagiç, şöyle devam etti:
''Yaptığımız 600 projenin arkasında duruyoruz ama bizimle ilgili bir yıl önce birtakım suçlamaları gündeme getirenler ortalıkta yoklar, ne icraatlarıyla ne iddialarıyla... Bir yıl sonra görevden alınma öngörüsü içinde beklentisi olan birinin bu durumu kamufle etmek için birilerine suçlama yöneltmesine asla şahsım ve kurumum adına müsaade etmeyeceğim. Benim şahsıma, kurumuma, kurumumda çalışan arkadaşlarıma haksız töhmette bulunanlar mutlaka bunun bedelini ödeyeceklerdir, yüce Türk adaletinin önünde bunun karşılığını göreceklerdir. Bu iddialarla ilgili hiç kimse 'Çamur at izi kalsın' lüksüne sahip değildir, CHP İl Başkanı bile olsanız. Bu konuda kim olursa olsun, haksız suçlamada bulunan herkesle ilgili sonuna kadar mücadele edeceğimiz açıktır.''
''Kanun gereği 6 ay daha süremiz var''
''Benim üzüldüğüm milletvekilliği yapmış birinin, bu kadar bilgisiz, bu kadar donelere bağlı olmayan bir iddiada bulunması'' diyen Avdagiç, şunları kaydetti:
''Daha kamuda kaynakların nasıl aktarıldığını, 4 defa bütçe görüşmelerine katılan biri olarak bunu algılayamadığını üzülerek görüyorum. Biz CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'e de il başkanı olduğu dönemde, 2010 yılına girerken brifing verdik. Memnuniyetle karşılandı ve bütün sorulara cevap verdik ama buna rağmen, olmayan kaynakların hesabının sorulması... Kendisini küçük düşüren açıklamaları var. Ne kültür başkentliği ne de spor başkentliği projesiyle ilgisi var. 2007 yılında çıkan kanun gereği bizim 6 ay daha süremiz var. Ek bir kanuna ihtiyacımız yok. 2007 yılında çıkan karar internette var. Ajansın 2011 yılının Haziran ayında fesh olacağı yazıyor. Bunu okumadan, incelemeden, böyle bir töhmette bulunmalarına üzülüyorum. Bir siyasi kurumun Türkiye'nin en büyük ilinde görev yapan başkanının bu kadar bilgisiz olmasını ya bilgisizliğe ya da kasta bağlıyorum. Spor başkentiliği ile hiçbir organik bağımız yok. Bizim bütün bütçe rakamlarımız internet sayfamızda yayınlanıyor. İl başkanı, milletvekilliği yapmış biri Türkiye'de kamu kaynağı kullanan kurumların nasıl teftiş edildiğiyle ilgili en temel bilgilerden yoksun. Bu konuda da bilgi isterse, bilgi veririz.''
Gündeme gelen konuların kendileri açısından herhangi bir usulsüzlük içeren konular olduğunu, bir kısmının gerçek olmayan, bir kısmının da çarptırılarak kamuoyunun kafasını bulandırmaya yönelik açıklamalar olduğunu ifade eden Avdagiç, ''Bununla ilgili hukuki süreci kesinlikle gündeme getireceğiz'' dedi.
Diğer iddialar
Yürütme kurulu üyesi Vecdi Sayar ile ilgili iddiaya da değinen Avdagiç, ''Vecdi Sayar, danışman olarak içinde bulunduğu projeden yürütme kurulu üyeliğine atanır atanmaz ilişkisini kesmiştir. Proje, müellifi tarafından realize edilmiştir. 'Altın Yollar' projesi, 2010 yılı içinde gerçekleştirilen başarılı bir proje olmuştur. Vecdi Sayar'ın isminin bu iddialarda yer alması üzüntü verici.
Ajansın en üst düzeyinde görev yapan Yılmaz Kurt'un bir dönem editörlüğünü yaptığı dergiye para aktarıldığı yönünde iddiaların da bulunduğunun hatırlatılması üzerine Avdagiç, ''İdarecinin Sesi, adlı dergi İçişleri Bakanlığında üst düzey görev yapan kişilerin çıkardığı bir dergi. Yılmaz Kurt, ajansta görev başladığında oradaki görevinden ayrıldı. Biz genel olarak medyaya yaptığımız destek kapsamında bu dergiye son derece mütevazi bir destek verildi. Bunun karşılığında dergide ajansın çalışmalarıyla ilgili bilgiler yer aldı. Birçok diğer dergiyle yaptığımız sıradan bir iş'' yanıtını verdi.
Yürütme Kurulunda görev yapan İsrafil Kuralay ile ilgili de iddiaların olduğunu ifade eden Avdagiç, ''İsrafil Kuralay, ismen hiçbir projemizde yer almamıştır. Yürütme kurulu üyesi olmadan önce ortağı olduğu şirket yapılan açık ihale sonunda bizim kitap basım işimizi almıştır. İsrafil Bey, yürütme kuruluna atandıktan sonra ajansla hiçbir ticari ilişkiye girmemiştir. O kaynak İsrafil Bey'e aktarılan bir kaynak değildir. Yapılan açık ihalede 5'ten fazla teklif alınmıştı. O dönem en uygun teklif veren firma kendisinin de ortak olduğu firmadır. Rutin bir satın alma işini de bu şekilde sunmak da çok kasıtlı ve kötü niyetli bir yaklaşım'' dedi.