Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit
Körfez Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akif Öznal ve
Kazdağı Milli Parkı Alan Kılavuzları Derneği Başkanı Coşkun
Taşkın, “Sarıkız Etkinliği” adı altında bölgenin
yanlış kullanımının önüne geçilmesi çağrısı yaptı.
Kazdağı Milli Parkı'nın, aralarında endemik türlerin de
bulunduğu binlerce bitkiye ev sahipliği yaptığını ve dünya ekosisteminin önemli
bir parçası olduğunu anımsatan Öznal ve Taşkın, “Sarıkız Etkinliği” adı altında
yapılan geleneksel konaklamayla ilgisi olmayanların, bölgeyi tehdit ettiğini
söyledi.
Ağustosun 3. haftası konaklamaya izin verilen bölgenin endemik bitki türleri
açısından zenginliğine dikkat çeken Öznal ve Taşkın, yaptıkları ortak açıklamada
şu görüşlere yer verdi:
“Alana çıkılan yol güzergâhının çevresi de hem bitki varlığı hem de yaban
hayatı açısından son derece zengin olup, söz konusu dönemde ortaya çıkan araç
yoğunluğu nedeniyle risk altına girmektedir. Balıkesir ili, Orman Yangınları ile
Mücadele Komisyonu kararlarına göre “Sarıkız Etkinliği” kapsamında geleneksel
olarak kimlerin çıkacağı ve konaklayacağı net olarak belirtilmediği ve çeşitli
yerlerde 'Sarıkız Şenliği', 'Sarıkız Festivali', 'Sarıkız Hayırı' gibi yanlış
ifadeler kullanıldığı için, gelenek dışı amaçlarla alana çıkmak isteyenler,
trafik ve insan yoğunluğu oluşturmaktadır. Bu yoğunluk alanın statüsü ile
tamamen çelişmekte, bitki ve hayvan varlığını ciddi olarak tehdit etmektedir.
İlgili kurumun ve jandarmanın personel yetersizliği nedeniyle; uygun olmayan
araç kullanımının ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlar, izin verilmeyen
güzergâhlara girilerek piknik amaçlı ateş yakma, şifalı bitki adı altında birçok
endemik türü toplama, izin verilmeyen noktalarda da çadır ve konaklama gibi
usulsüz durumlarla karşılaşılmaktadır.”
Balıkesir Orman Yangınlarıyla Mücadele Komisyonu'nun, etkinlik süresini 13–23
Ağustos tarihleriyle sınırlamasına karşın, Edremit Kaymakamlığı'nın anlaşılmaz
bir şekilde ve yetkisi dışında, bu tarihi 6-23 Ağustos olarak değiştirdiğinin
belirtildiği açıklamada, “Kontrol edilmesi mümkün olmayan bu kadar uzun süreli
kullanıma izin verenler, yörede yaşayan duyarlı kesime geçerli bir gerekçe
sunmak zorundadırlar” denildi.
Açıklamada, yaşanan yoğunluğun, en çok da yüzyıllardır bölgeye inanç ve
gelenek kapsamında çıkan kesimi rahatsız ettiğine dikkat
çekildi.