“Kullanılamayacak Balkonlar Tasarlamak Çok Sıkıcı!"



Knauf Insulation tarafından Yapı-Endüstri Merkezi (YEM)'de düzenlenen “Cephelerde Yangın Dayanımı ve Sürdürülebilirlik” konferansının son konuşmacısı Fransız mimar ve kent plancısı Edouard François oldu. “Yalıtım ile pek ilgim yok çünkü bununla mühendisler ilgileniyor” diyen Edouard François, öte yandan farklı cephe çözümleri üretmenin mimarlar için çok ilginç bir konu olduğunu ekledi.

1990 yılında gerçekleştirdiği ilk yeşil yapısının, kentsel alan-orman arasındaki geçişi tanımlayan Fransa, Jupilles’deki kır evleri olduğunu söyleyen Edouard François, daha sonra uluslararası bahçe festivalleri ve sergileri için doğal malzemeler ve düşük teknoloji ile tasarladığı projelerden örnekler sundu.

Önemli bir ticari başarıya dönüşen Montpellier’deki l’Immeuble qui pousse (Büyüyen bina) projesini, “doğanın (etrafa) bulaşması” şeklinde tanımlayan François, cephedeki bitkilerin doğrudan binanın içine doğru büyüdüğüne dikkat çekti. Akdeniz iklimine sahip Montpellier’de, ısı yalıtımının önemli bir kriter olduğuna değinen Fransız mimar, cepheyi kaplayan taşların, bitkilere zemin oluşturmanın yanında, doğal iklimlendirme sağladığını da vurguladı.

“İnsanların kullanamayacağı balkonlar tasarlamak son derece can sıkıcı!” diyen Edouard François, ezberbozan örnek olarak, tüm cephelerin dev saksılara yerleştirilmiş bambu ağaçaları ile kaplandığı Tower Flower projesini gösterdi.


Paris’teki bir sosyal konut projesi olan Tower Flower, bambunun geçirgenliği sayesinde, bina ile onu çevreleyen park arasında güçlü bir görsel ilişki kurulmasına da imkan tanıyor.

Paris’in gözde semti Rive Gauche’da (Seine nehrinin sol yakası) yer alan ve 2014 sonunda tamamlanması planlanan “M6B2 Tower of Biodiversity” projesinden de bahseden Edouard François, “deneysel bir yapı” olarak tariflediği M6B2 Kulesi’nin, Paris bitki örtüsünü yeniden canlandıracağına dikkat çekti.

 

  
Peyzaj okulları ile koordinasyon halinde yürütülen proje, farklı noktalardan toplanan tohumların binanın cephesine yerleştirilerek, rüzgar aracılığıyla kente yayılmasını öngörüyor. M6B2’nin sofistike bir botanik denemesi olduğunu ifade eden François, cephede kullanılan okside titanyum malzemenin de bitki örtüsü ile uyumlu bir görüntü sergilediğini ekledi.

Yine Paris’te yer alan bir toplu konut yerleşiminin günümüz ihtiyaçalarına göre yoğunlaştırılmasını içeren Eden Bio projesinde, çevreye saygılı bir yaklaşım geliştirdiklerini belirten Edouard François, yoğun olarak ahşap ve kereste kullanılan proje için, bitkiler yerine, kaliteli organik toprağa para harcandığının altını çizdi.


Kültür Bakanlığının zorla kabul ettiği 'skandal' proje...

Maison Edouard François’nın en saygın işleri arasında yer alan Fouquet’s otelinin yenileme projesini de aktaran François, yeni bir cephe yaratmak üzere yola çıktıkları projede, bağlam ile güçlü bir ilişki kurduklanı ifade etti. Her şeyi yıkmak yerine, yapı adasının köşesinde yer alan Fouquet binasının betondan replikasını üreten François, skandal olarak nitelenen projeyi Kültür Bakanlığına kabul ettirene dek çok uzun tartışmalar gerçekleştirdiklerini de eklemeyi unutmadı.

 

Reklam Goruntulenme Bolumu


“Çirkin bir yerde çalışmak ister misin?” Bu soru, 1970’lerde inşa edilmiş ‘Le Corbuiser tarzı’ binaların bulunduğu, bugün biribiriyle kavga eden yapılar görüntüsü veren Champigny-sur-Marne’ın yeniden düzenlenmesi için Edouard François’ya yapılan teklifin gayriresmi özeti... 


François, ‘kabus yerleşim’ olarak nitelediği bölgeyi gözden geçirdikten sonra, buraya özgü yapıları, projesinin tepesine kopyalayıp yapıştırıyor. "Urban Collage" adlı bu proje bağlam ile uyumlu, bir o kadar da eleştirel bir görüntü sergiliyor.

Edouard François sunumunda ayrıca Sri Lanka, Hindistan, Katar gibi farklı coğrafyalar için geliştirdiği yeni projelerinden de örnekler sundu. İklime özgü doğal havalandırma, aydınlatma ve ısı yalıtımı çözümleri sunan projelerde, François’nın kendi ülkesinde hayat geçirdiği projelerde de rastlanan farkı balkon çözümleri özellikle dikkat çekiciydi.

Balkon kullanımı için demokratik bir pay etme yöntemi geliştiren Edouard François, tüm balkonları yapının tepesine yerleştirirken; alt katlarda yaşayanlara en üstteki balkonları, üst katlarda oturanlara ise en alttaki balkonları kullanma hakkı tanıyor.