Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, termik santral baca külü atıklarından hazır beton ve çimento, hayvansal atıklardan ise biyoelektrik üretimi yapıldığını belirtti. Öztürk, Türkiye ve dünyada sera gazı salımına ilişkin atılan adımları değerlendirdi.
Sera gazı salımının bütün insanlığın sorunu olduğuna işaret eden Öztürk, "Bu konuda hükümetlerden fertlere kadar herkes sorumluluğunu yerine getirmeli. Biz de sera gazı salımını 2023'e kadar artıştan yüzde 21 oranında azaltacağız." dedi.
Öztürk, enerji tüketiminde verimliliğin önemini vurgulayarak, "Demir çelik fabrikalarında üretilen cürufun içindeki demiri ve alüminyumu geri kazandırıyoruz. Geriye kalan malzemeleri kanalizasyon borusu, parke, kilit taşı gibi altyapı malzemeleri yapımında kullanıyoruz. Termik santral bacalarından çıkan külü ise çimento ve hazır beton üretiminde ham madde olarak kullandırıyoruz. Bu doğal kaynakların tahrip olmasını engelliyor." diye konuştu.
Önceden hayvan çiftliklerinde oluşan gübre atıklarının ülke için sorun olduğunu belirten Öztürk, "Yıllık 154 milyon ton hayvan gübresi çıkıyor ve şu an 50'nin üzerinde biyogaz tesisinde gübreden biyoelektrik enerjisi üretiliyor. Tesiste üretilen sıvı ürün de tarımda gübre olarak kullandırılıyor." ifadesini kullandı.
Öztürk, dünyada sera gazı salımında Çin, Hindistan ve ABD'nin başı çektiğine işaret ederek, "Kişi başı sera gazı salımına baktığımızda ise Çin ve Hindistan fevkalade düşük ama Amerika'da durum aynı değil." dedi.
Sanayileşmeden sonra atmosferdeki sera gazı miktarının yüzde 40'ın üzerinde arttığını dile getiren Öztürk, "Türkiye'de kişi başı yıllık 6,07 ton sera gazı salımı yapılıyor. ABD'de bu rakam 16,5 ton, AB'de ise ortalama 6,7 tona ulaştı." diye konuştu.
"100 milyar dolarlık karbon piyasası oluşacak"
Öztürk, Bakanlık olarak her ay ortalama 4-5 adet yenilenebilir enerji projesine izin verdiklerini ifade etti.
Sera gazı salımına neden olan tek kaynağın enerji olmadığına dikkati çeken Öztürk, şunları kaydetti: "Enerji tüketimimizi azaltmak istiyorsak, binalarımızı yalıtımlı hale getirerek ısıtma ve soğutmada tüketilen enerji miktarını minimize etmemiz gerekiyor. Şehirlerde çatıları güneş tarlalarına dönüştürmemiz, rüzgar enerjisini de güçlendirmemiz lazım. Fosil yakıt tüketimini azaltarak daha kaliteli ve sağlıklı yaşam ortamları oluşturmamız gerekiyor."
Öztürk, sera gazı salımı konusunda ABD Başkanı Donald Trump'ın olumsuz tavrının doğru olmadığını belirterek, "Önümüzdeki süreçte konu müzakere edildikten sonra yatırımların önü açılabilir. Sadece bizde değil, Avrupa Birliği ülkelerinde de bu tip yatırımlar aksıyor. Dünyada yıllık 100 milyar dolarlık bir karbon piyasasının oluşacağını düşünüyoruz." diye konuştu.