Küçüksu’da Gördüm Seni



Bundan yaklaşık 6 yıl önce Boğaziçi’nin yüzünü Rumelihisarı’na verdiği sırtlarında güzel mi güzel minik bir çocuk parkı vardı.
İçinde ağaçlar yeşerirdi.
Mahallenin tek ortak yeşil alanıydı; kadınlar günlük sohbetlerini burada yapar, çocuklar ise neşeli çığlıklar atarak salıncaklarda sallanırlardı.
Bir gün, mahallenin çocuk parkına resmi kılıklı adamlar geldiler. Ağızları iyi laf yapıyordu.
Etraflarına toplanan üç beş meraklı semt sakinine, “Küçüksu ön arıtma tesisine ulaşacak. Denize arıtılmış su verilecek. Küçüksu Kasrı’nın yanında bir plajınız olacak, 30 ay kadar sabredin. Şimdi ağaçlarınızı keseceğiz ama inşaat bitince çukurun üzerini kapatıp, yeşillendireceğiz” deyip gittiler.
Mahalleli, semtin zenginlerini ikna edemedikleri için bir başka noktada açılamayan tünel inşaatını sessizce kabullendiler.

Küçüksu Plajı hasta etti

Sonucu yazıyorum:
O gün denize girme umuduyla sallanan beşikteki çocuklar, ilköğretim çağına geldi ama tünel bitmedi.
15.04.2003 tarihinde yapımına başlanılan (İBB Başkanı Ali Müfit Gürtuna döneminde ihale edilen) “Beylerbeyi-Küçüksu Atık Su Tünel İnşaatı” atıklarını bile toplamadan ortada bırakıldı.
Bu arada İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın çocukluğunda yüzmeyi öğrendiği Küçüksu Plajı 2006 yılında yazında açıldı.
Denize pis sular verilmeye devam etti.
Küçüksu Plajı’ndan denize girenler hastanelik olduysa da Göksu ve Kandilli sırtlarında yaşayan yeni İstanbullular etrafı çevrili bakımlı bir çayır-çimen alanına kavuştu.
Sahilin yeni sakinleri plaja konan açık hava spor aletlerine ve içindeki çocuk parkına da çok ilgi gösterdi.
Bir yandan sahili boydan boya zapt eden yalılara apartmana dönüşme olanağı tanınırken, öte yandan da halka hizmet görevi yerine getirilmiş oldu.
Plajda sürekli atlama hareketi yapan delikanlılara çıkan eğlence de sokak arasında tepişmekten daha iyi geldi.
Ancak aynı yerde mayolu bir kadının görülme olasılığı giderek azaldı.

Kandilli’de tifo salgını!

Boğaziçi’nin orta yerinde (bu kesitte geleneksel mahalleli otuyor) açılan koca çukurun etrafı ise aynı dönemde tel örgülerle çevrildi. 2005 yılında inşaat paydos edildi.
İhale “idare ile uyuşmazlık” nedeniyle iptal edilmişti.
Çukurun etrafındaki beton parçaları ve inşaat atıkları öylece bırakıldı. Aradan 4 yıl geçti.
Mahallede bir çöp konteyneri de olmadığı için semt sakinleri çöp poşetlerini, bu molozların arasına bırakmayı âdet edindi. Haftada iki gün gelen belediyenin çöp arabası; kedi, köpek ve kargalardan kalan çöpleri topluyorlardı.
Bir gün; bir gün şunu duyacaksınız: Kandilli’de tifo salgını!