Gökdelenlerle İlgili 2 İddia



Depremlerle sık sık sarsılan Uzakdoğu'da yapılan bir araştırma, günümüzde dünyanın tüm metropollerini kaplayan gökdelen furyasının depremlere sebep olabileceğini ortaya koydu.

Gökdelenler depremi tetikliyor mu?
Depremlerle sık sık sarsılan Uzakdoğu'da yapılan bir araştırma günümüzde dünyanın tüm metropollerini kaplayan gökdelen furyasının depremlere sebep olabileceğini ortaya koydu. Tayvan Normal Üniversitesi bilimadamlarından Cheng Horng Lin'e göre boyları yüzlerce metreye ulaşan gökdelenler, bulundukları bölgede büyük bir basınç birikimine yol açıyor. Bu sayede, bölgede bulunan küçük faylar basınçtan etkilenerek genişliyor ve çok daha büyük depremler oluşmasına sebep oluyor. Lin'in araştırmasına konu olan yapı dünyanın en yüksek yapısı olarak göze çarpan Taipei 101 gökdeleni oldu.

508 metre yüksekliğindeki binanın 700 bin ton ağırlığında olduğunu kaydeden jeolog, "Bu bina, inşaasının ardından üzerinde durduğu bölgeye uyguladığı basınçtan dolayı büyüklükleri 3.2 ve 3.8'e ulaşan iki orta şiddette depreme yol açtı. Daha önce bu bölgede görülen en büyük depremler bu kadar büyük bir şiddete ulaşmamıştı" ifadesini kullandı. California Üniversitesi uzmanları ise "Depremler genelde yerin 10 kilometre altında meydana gelir. Bir gökdelenin bu kadar derine basınç uygulaması zor bir olasılık" diyor.

Maslak'taki kuleler yüzünden İstanbul'u korkunç bir kış bekliyor
İstanbul'da son birkaç yıldır kışlar eskiye oranla çok daha sert geçmeye başladı. Ağaçlar kökleriyle yerinden sökülüyor, Boğaz Köprüsü'nün halatları kopuyor, şehir içinde bile ulaşım günlerce sağlanamıyor. İstanbul'un ikliminin değişimine yol açan ise, Maslak'taki gökdelenler... Bu iddianın sahibi, İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği öğretim üyesi Gökhan Abur.

Abur, Haftalık dergisine iddiasının temelini şöyle anlatıyor: "Kentin tam orta yerinde, yaşamsal öneme sahip 3 temel rüzgar koridoru, lodos, poyraz ve karayel değişime uğruyor. Bu değişim yakın zamanda öyle etkilere yol açacak ki istanbul'un ortalama sıcaklık değerleri ciddi oranlarda düşecek. Özellikle Şubat - Mart aylarında tehlikeli boyutlara ulaşacak. Bunun nedeni kentin kuzeybatı yönünden esen karayel rüzgârlarının önüne çok yüksek gökdelenlerle set çekilmiş olması. Karayel rüzgârları, önünde set halinde duran bu dev binalara çarpıp yukarı yükseliyor. Bu etkiyle hızı ve şiddeti artan karayel rüzgârları kentin Anadolu yakasına çarpıyor. Rüzgâr, bina ne kadar yüksekse o kadar hız kazanıyor. Matematiksel ifadeyle binalar rüzgâr davranışı üzerinde l'e 9 etki yapıyor. Örneğin 100 metre yüksekliğindeki bir binaya çarpan rüzgâr, binayı aştıktan sonra, kuş uçumuyla bunun dokuz katı büyüklüğündeki yaklaşık 100 kilometrelik bir alana hızla boşalıyor. Sonuç olarak şiddetli ve soğuk fırtınalar ortaya çıkıyor."