Ekonomik kriz başkentte kira fiyatlarını düşürdü. Ankara’nın en pahalı semtlerinde bile konut kiraları geçen yılın fiyatlarına göre 100 TL ile 200 TL arasında düşerken, işyerlerinin aylık kira bedelleri ise neredeyse yarı yarıya azaldı. Emlak Müşaviri Salim Taşçı, krizle birlikte boş kalan bazı işyerlerin yakıt bedeline kiraya verildiğini belirterek, “Ankara’da ana artellerde bulunan işyerlerinin yüzde 30’u boşaldı” dedi.
Ekonomik kriz Ankara’da emlak piyasasını altüst etti. Başkentin işlek caddelerinde kiralık konut ve işyeri sayısı artarken, kiracı bulmakta zorlanan emlak sahipleri çareyi kiraları indirmekte buldu. Kent genelinde konut kiraları ortalama yüzde 10 ile yüzde 20 oranında düşerken, işyerlerinin kiraları ise yüzde 50 oranında ucuzladı.
Ankara’nın en işlek caddelerinden biri olan Hoşdere Caddesi’nde kiralık konut ve işyeri sayısı geçen yıla oranla ikiye katlandı. Cadde üzerinde adım başı kiralık ilanlarına rastlanmasına karşın, kiralik konut ve işyerlerinin aylardır boş olduğu belirtiliyor. Cinnah Caddesi üzerinde de kiralık sayısında rekor bir artış yaşanıyor. Aynı binada birden fazla kiralık konutun bile bulunuduğu Cinnah Caddesi’nde de kira fiyatları ucuzladı. Buna karşın kiralık konut ve işyerlerine ilgi gösterilmiyor. Öğrenci semti olan Cebeci’de kiralarda yaşanan düşüş öğrencileri sevindirdi. 600 ile 650 TL arasında değişen fiyatlar 500 TL’ye kadar inmiş durumda. Ekonomik kriz nedeniyle kiracı bulmakta zorlanan ve bu nedenle de ev ve işyerlerinin boş kalmasınden çekinen ev sahipleri ise kirada bulunan evlerinin kontratlarını yenilerken zam yapmaktan kaçınıyor. Batıkent’te de metroya yakın olan bölgelerde 500 TL’yi bulan konut kiraları krizin ardından 400 TL sınırına indi. Metroya yürüme mesafesinde yakınlığı bulunan pek çok bölgede kiralık sayısında da artış yaşandığı belirtiliyor.
‘İşyerlerinin yüzde 30’u boş’
Emlak Müşaviri Salim Taşçı emlak piyasasında yaşanan krizin kendini 2006 yılının sonunda göstermeye başladığını kaydetti. 2006 yılında yaptığı bir açıklamada 2008 yılının kara yıl olacağını söylediğini anımsatan Taşçı, “2006’nın başlarında insanlar torunlarına ev alıyordu. Ama 2006’nın sonundan beri insanlar artık bırakın torunu ve çocuklarını; açıkta kalmamak, başlarını sokabilmek için bir ev alıyorlar” dedi. Ekonomik krizinin Türkiye’yi de etkilemesiyle birlikte küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüzde 70 oranında küçüldüğünü belirten Taşçı, Ankara’da ana artellerdeki işyerlerinin yüzde 30’unun krizin ardından boşaldığını kaydetti. Taşçı şunları dile getirdi:
“Hatta büyük iş merkezlerinde bazı müşterilerim kira karşılığı değil, yakıt bedeli karşılığı emlaklarını kiraya vermek istiyorlar. Müşterim kirası krizden önce 7 bin dolar olan bir dükkânı yakıt ve aidat bedeli karşılığı kiraya vermek istiyor. Ankara’nın belirli ana artellerinde bulunan devren kiralık ilanları da yüzde 95 oranında bitti. Mağazalar iş yapmıyor ki kim devralsın bunları?”
Kirası krizden önce 4 bin dolar ile 5 bin dolar arasında değişen işyerlerinin bugün “taş çatlasın” 2 bin 500 dolara kiraya verilebildiğini kaydeden Taşçı, Ankara’daki işyerlerinin kiralarının yarı yarıya düştüğünü vurguladı.
Konutların kiralarında ise yüzde 5 ile yüzde 10 arasında bir düşüş yaşandığını ifade eden Taşçı, kriz öncesi 850 TL olan bir eve bugün 700 TL’ye kiracı bulmakta zorlanıldığını belirtti. Kirada olan evlerin kontrat yenileme döneminde emlak sahiplerinin “Kiracı çıkar” endişesiyle zam yapmaktan kaçınmaya başladıklarını anlatan Taşçı, “Ev sahipleri eğer iyi bir kiracısı varsa kira artırımından vazgeçiyor. Çünkü kiracı evden çıktığı zaman o konutun hemen kiralanıp kiralanmayacağı belli değil. Bu nedenle emlak sahipleri evlerinin boş kalmasını istemiyorlar. Genelde yüzde 10 olan artırımdan vazgeçiyorlar” diye konuştu.
Emlak piyasısında yaşanan daralma karşısında müteahhit, finans kuruluşları ve emlakçıların elini taşın altına sokması gerektiğini belirten Taşçı, aşırı kârdan fedakârlık edilmesi gerektiğini belirtti. Bazı müteahhitlerin 100 bin TL değerinde olan evleri 150 bin TL, hatta 200 bin TL’ye sattığını belirten Taşçı, “Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Daha önce yap-sat olan sistem de sat-yap olarak değişmeye başladı. Henüz inşaat başlamadan, evler yapılmadan satış gerçekleştiriliyor. Bu konuda tüketiciler çok dikkatli olmalı” dedi.