Kritik Uyarı: İnşaat Sektöründe Kriz Kapıda



Aslan, inşaat sektörünün hem ülke ekonomisinin büyümesinde lokomotif bir güç hem de işsizliğin panzehirlerinden biri olduğunu belirterek, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre son 15 ayda üretilen 956 bin yeni konuttan 306 bininin elde kaldığını söyledi. “ Bunun anlamı üretilen her 3 konuttan birinin elde kalmış olmasıdır” diyen Aslan, “ Toplam konut stoku 1 milyonun üzerine çıkmıştır. Merkez Bankası’nın konutta fiyat artışlarına ilişkin değerlendirmesinde ise son dört yılda konut fiyatları % 51 oranında artarken enflasyon % 33 düzeyinde kalmıştır. Yani konut üretimi artıyor, satışlar düşüyor, konut stoku büyüyor, konut fiyatları ise bunlardan bağımsız olarak yükseliyor” dedi.

“Kriz alarmı ciddiye alınmalıdır”

Türkiye’de konutun büyük ölçüde iç talebe yönelik olarak üretildiğini, üretimde kullanılan girdilerin önemli bir bölümünün ise ithal edildiğini vurgulayan Aslan, “ Demir çelikten iş makinelerine, çimento üretiminde kullanılan enerjiden asansöre inşaat sektörü ithal girdiye bağımlıdır, bununla beraber etki alanı içindeki 200’den fazla yan sektörle birlikte iç piyasaya odaklıdır. Yani sektör döviz kazandırmıyor. Bu da dış ticaret ve cari açığın büyümesine, yabancı para bağımlılığının artmasına, döviz fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Gelinen noktada dar ve sabit gelirlilerin konuta erişimini kolaylaştıracak yeni bir faiz ve vergi kolaylığıyla sektör desteklenmelidir. Kriz alarmı ciddiye alınmalıdır” diye konuştu.