Sol Gazetesi'nden Yusuf Yavuz'un haberine göre, Bulut, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in sözlü olarak yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “köylülerimize saldıran HES görevlilerini bakanlığınız korumakta mıdır? Eğer korumuyorsa Ahmetler köyünde yaşanan olaylar hakkında bakanlığınız her hangi bir inceleme başlatmış mıdıdır?” diye sordu.
Ahmetler köyünde HES şirketinin özel güvenlik elemanlarının köylülere karşı silahlı tacizlerini Meclisin gündemine taşıyan CHP'li Bulut, İçişleri Bakanı Muammer Güler'e yaşanan olaylarla ilgili inceleme başlatılıp başlatılmadığını sordu.
‘HES görevlilerini bakanlığınız mı koruyor?’
HES şirketlerinin suları ve yaşam alanlarını korumaya çalışan yurttaşlara karşı özel güvenlik terörü estirdiğine değinen Bulut, "Ahmetler köyünde kimliği belirsiz olduğu ve kayıt dışı silahlar kullandıkları iddia edilen bazı kişilerin, 'özel güvenlik' görevlisi adı altında yurttaşların üzerine ve havaya ateş açmaları suretiyle ve yaşanan arbede sonucunda üç yurttaşımız yaralanmıştır" bilgisine yer verdiği önergesinde, İçişleri Bakanı Güler'den "sularını, tarım arazilerini, doğal değerlerini ve geçim kaynaklarını kendi olanaklarıyla korumaya çalışan köylülerimize saldıran HES görevlilerini bakanlığınız korumakta mıdır? Eğer korumuyorsa Ahmetler köyünde yaşanan olaylar hakkında bakanlığınız her hangi bir inceleme başlatmış mıdır?" sorusuna yanıt istedi.
Ruhsatsız silahla yakalanan HES çalışanları
Bulut’un Meclis gündemine getirdiği olaylar geçtiğimiz HES şirketinin Ahmetler Kanyonu’na girmesiyle başlamış, projeye karşı çıkan köylülerin iş makinelerine direnmesi üzerine özel güvenlik olduğu öne sürülen silahlı bazı kişiler köylülerin üzerine ateş açmıştı. 6 Kasım’da benzer nedenlerle yeniden başlayan olaylar sırasında da gece yarısı Ahmetler Kanyonunda nöbet tutan köylülerin bulunduğu alana 100 metre mesafeden duyulan silah sesleri panik yaratmıştı. Olayın ardından jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alınan HES şirketine ait sözde güvenlik elemanlarının üzerlerinden ruhsatsız silah bulunduğu öne sürüldü.
‘Daha ne kadar seyirci kalacaksınız?’
CHP’li Bulut, ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, Manavgat'a bağlı Ahmetler köyünde köylülerin karşı çıkmasına rağmen yapımında ısrar edilen HES projesini meclisin gündemine taşıdı. Ahmetler Kanyonu'nda yapımı planlanan HES projesi için bölge halkının isteklerinin dikkate alınıp alınmadığını soran Bulut, Bakan Eroğlu'ndan "HES’lerin ve Maden ocaklarının doğal değerlerimizi yok etmesine daha ne kadar seyirci kalacaksınız?" sorusuna yanıt istedi.
Vatandaş HES'ler karşısında yok sayılıyor
Manavgat'a bağlı Ahmetler köyünün yeterli tarım toprağı bulunmayan yoksul bir orman köyü olduğuna değinen CHP Antalya Milletvekili Arif Bulut, önergesinde Ahmetler Kanyonunda gerçekleştirilecek olan turizm faaliyetleri, rafting ve sulama projelerinin köyün geleceği için yaşamsal önemde olduğunun altını çizerek, "AKP hükümetleri döneminde Hidroelektrik Santralleri (HES) Projeleri kapsamında, ülkemizde suların, derelerin çevresindeki yaşam alanlarını ve doğayı, çevreyi talan etme anlayışı hız kazanmıştır. Bu vahim durum öyle bir hâl almıştır ki; bölge vatandaşlarımızın, sivil toplum örgütlerinin bu olumsuz gelişmelere ve HES projelerine karşı duruşları dahi yok sayılmaktadır" görüşüne yer verdi.
Bakan'a ‘Buradaki kadim su hakkı kimin?’ sorusu
Bakan Eroğlu'na, Ahmetler köyüne yapılacak olan HES projesi hakkında bölge halkının yeterince bilgilendirilip bilgilendirilmediği sorusunu yönelten CHP'li Bulut, "Kadim su hakkına dikkat edildiğini söylüyorsunuz. Buradaki kadim su hakkı sizce kimindir? HES’lerin kurutarak katlettiği dereleri ve doğal yaşam alanlarını görmezden gelerek, ÇED süreçlerinde olduğu gibi ‘kopyala-yapıştır’ yöntemi ile ÇED raporu vermeye daha ne kadar devam edeceksiniz?" diye sordu.
‘Kurumlar HES yapılacak alanı inceledi mi?’
Bakan Eroğlu'na HES’lerin kuruttuğu dere ve su kaynağı bulunmadığı yönündeki açıklamalarını anımsatan Bulut, "-o derelerde zaten su yoktu- diyerek iddialarınızı doğrulamaya çalışıyorsunuz. Madem kuruyan derelerde su yoktu, o dereler üzerinde onlarca HES projesine neden izin verildi? Bugüne kadar açılan 120’nin üzerindeki davadan iptal edilen ve yürütmesi durdurulan 106 proje ile ilgili hangi kararın gerekçelerini yerine getirdiniz? Antalya valiliği tarafından görüşleri istenen ilgili kurumlar, görüşlerini santralin kurulması planlanan alanı inceleyerek mi yoksa incelemeden mi bildirmişlerdir?" sorularına yanıt istedi.