Emir Uras ile Durmuş Dilekçi Yapı-Endüstri Merkezi'ndeydi.
16 Aralık günü, Yapı-Endüstri Merkezi’ne Emir Uras ve Durmuş Dilekçi konuk oldular. Kendi projelerini anlattıkları etkinlik, modern mimarlığın sloganlarından “less is more”a gönderme yaparcasına kısa ve özdü.
Günümüz mimarlık literatüründe, form ve malzeme kavramların gün geçtikçe öne çıktığını vurgulayan Uras Dilekçi ikilisi, kendi projelerinde bu kavramları nasıl yorumladıklarını açıkladılar. Genelde bu iki öğenin dengelenmesi yoluna gitmek bir seçenek olmakla birlikte, yeni formlar üretip bunları malzemeye dönüştürerek kalıpları zorlamak da önemli görünüyor.
Form-malzeme dengesi, bellek, şaşırtıcılık ve duygulanım gibi başka ruhsallıklar ile uç uca eklenebiliyor.
Örneğin Koç Film Müzesi’nde, siyah-beyaz iç mekan yardımıyla sinematik bir efekt yaratılması hedeflenmiş. Geçici bir yapı olarak tasarlanmış olan yapı, görünüm itibariyle de bunu yansıtmak derdinde. Kararsız bir dış görünüm sergilemesinde saç, cam ve çelik kullanımının etkisi hissediliyor. Yan yana eklenmiş çerçeveler, geometrik bir çeşitlilik oluşturmanın yanı sıra, yapıya bir uçuculuk hissi de katmış durumda.
Anonim Mağazası projelerinde dar ve basık bir mekanı düzenleme sorunu ile karşılaşmış olan mimarlar, az çeşitte malzemeyi diyolağa sokarak derinlik katmayı planlamışlar. Yansımalar ve siyah ile beyazın oluşturduğu zıtlık projenin temel öğeleri.
Bahçeşehir Mall’da park içinde olmakla birlikte otoyola da komşu oldukça büyük bir yapı tasarlayan büro, alışveriş merkezinin programına kalsik örneklerden farklı yorumlamanın yanı sıra, dış cephede bir hız efekti oluşturmayı hedeflemişler. Cam, brüt beton ve ahşaptan oluşan malzemeleri ile sade bir etki bırakan yapı aynı zamanda cephelerden birinde "katlanmış" bir yüzey, çeşitli yırtık ve renk geçişleri ile devasa ve tek parça olmaktan çıkıyor.
BBS Showroom’da fabrikanın ortasında, varolan yapıya neredeyse hiç dokunmadan ama yeni yüzeyler ekleyerek bir toplantı odası üretiyorlar. Toplantı sırasında fabrika boyunca uzanan bir bant ile gömlek askıları toplantı odasına getirilebiliyor. Yine az sayıda malzeme ve renk kullanımı form-malzeme dengesinde bir derinlik oluşturuluyor.
Toyoto ve 360 gibi projelerde ise ilkinde arabaların sergilenmesi ve başrolü oynaması, diğerinde ise manzara ile bütünleşmiş bir iç mekan oluşturmak kaygısı gibi temel sorunlara odaklanmış tasarımlar üretilmiş.
Mısır Loft dairesinde, kullanıcının özel isteklerine cevap veren göresel bir zenginlik oluşturulmuş durumda.
Bodrum’da ve Bitez’de tasarlanmış olan villalar ise Akdeniz iklimi ile uyumlu bir tasarım üretmek ve teknik kolaylıklar düşünmek projelerde egemen öğeler konumunda.
M-Mall’da Ümraniye’de kentsel ölçekte bir proje üretmiş olan mimarlar, projenin ölçeği büyüdükçe farklı kavramların devreye girebilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Meydanların oluşması, çevreyi besleyen dinamiklerin düşünülmesi, yüksek yapılarda narinliğin ve parçalılığın tercih edilmesi gibi düşünceler M-Mall’da tasarıma dahil edilmiş kimi kavramlar.
Aynı zamanda Yıldız’da tasarım derslerine giren Uras Dilekçi ikilisinin öğrencileri ise, etkinliğin en ilginç yanını oluşturdular. Not tutarak dinlemenin yanı sıra etkinlik sonrasında da sorularla ilgilerini yitirmeden özel olarak çeşitli sorular sordular. Uras+Dilekci yerine her seferinde Uras+Dilekçi yazdığımız büroyu mimarlığı öğretmenin yanı sıra sevdirdikleri için Uras ve Dilekçi’yi kutluyor; Türkiye'de basma kalıp tasarımların dışında özgün bir çizgi geliştirmeye doğru hızla ilerleyen Uras+Dilekci Architects ya da Emir Uras ile Durmuş Dilekçi ikilisini yaratıcı tasarımlarla pratik etkinliği birleştirebilen inatlarından vazgeçmeyeceklerini biliyoruz.