"Köşk Çok Ucuza Satıldı"



Sarıyer İcra Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Halis Toprak katıldı. Duruşmada, Toprak'ın avukatı Bülent Akar, Toprak İnşaat Ticaret ve Sanayi AŞ'nin avukatı Sevgi Gider Kocabaş ile davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ve Remzi Gür'ün avukatları da hazır bulundu. Toprak İnşaat Ticaret ve Sanayi AŞ'nin avukatı Sevgi Gider Kocabaş, davadan feragat ettiklerini belirterek, dilekçesini mahkemeye sundu.

Duruşmada söz alan Halis Toprak'ın avukatı Bülent Akar, müvekkilinin birleşen dosyada davacı iken bu dosyada davacı olmadığını, bu nedenle yargılamanın yapıldığı söz konusu dosyaya feri müdahil olarak katılmak istediklerini söyledi.

"Abramovich'in 150 milyon dolarlık teklifi"

Birleşen dosyanın henüz Yargıtay'a gitmediğini, bunun da kendilerinden kaynaklanmadığını kaydeden Akar, Danıştay 13. Dairesi'nin, köşkün kıymet takdirine itiraz üzerine yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını kararlaştırdığını hatırlattı. Akar, köşkün satışa çıkarılmasına ilişkin ihaleden sonra, Rus milyarder Roman Abramovich tarafından köşke yapılan 150 milyon dolarlık teklife ilişkin belgeyi mahkemeye sunduklarını kaydederek, söz konusu ihalenin kıymet takdirinin TMSF tarafından taraflara ve kendilerine tebliğ edilmediğini öne sürdü.

İhaleden önce ihale bedelinin ne olduğunu ne kadar kıymet takdiri yapıldığını öğrenemediklerini ve bu yüzden itirazda da bulunamadıklarını dile getiren Bülent Akar, köşkün çok ucuz bir değere satıldığını ileri sürdü.

İhaleye fesat karıştırıldığı için yeniden kıymet takdirinin yapılması gerektiğini iddia eden avukat Akar, teklif meblağının dikkate alınmasını ve gösterdikleri delillerin toplanmasını talep etti.

Davalı Remzi Gür'ün avukatı Abdullah Buladı ise Toprak'ın avukatının beyanlarını ve taleplerini kabul etmediğini, Halis Toprak'ın bu dosyada davacı durumunda olmadığını, birleşen dosyada kefalet nedeniyle davacı konumunda olduğunu, bu dosyaya müdahil olarak katılmasının mümkün olmadığını iddia etti. 6183 sayılı yasada, kıymet takdirinin, İcra İflas Kanunu'ndaki hükümler gibi ayrıca tebliğinin mümkün olmadığını ve satış ilanının taraflara tebliği edildiğini söyleyen Buladı, ilan tutanağında kıymet takdirinin belli ve kaça satılacağının açık olduğunu ve ilan tutanağına karşı yapılmış bir itiraz bulunmadığını dile getirdi.

Avukat Buladı, birleşen dosyanın beklenmesine gerek olmadığını, kesin karar verilmesine rağmen dosyanın temyiz edildiğini ifade ederek, söz konusu dosya suretinin bu dosyanın içine konulabileceğini söyledi.

Davalı TMSF'nin avukatı Ayşe Yavrucuk da Halis Toprak'ın bu davaya müdahil olmasının yasal olarak mümkün olmadığını ve tüm delillerin toplandığını savunarak, 6183 sayılı Amme Alacakları Kanunu'na göre kıymet takdirinin tebliğinin gerekmediğini ve ilan tutanağının tebliğ edilmesiyle yasal şartların yerine getirildiğini dile getirdi.

Duruşmada tekrar söz alan Halis Toprak'ın avukatı Bülent Akar, "söz konusu ihalede fesat iddiası nedeniyle delillerin toplanması ve yargılamaya devam edilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını" söyledi.

Hakim Mehmet Erdoğan, bu dosyanın, Halis, Ahmet ve Mehmet Toprak'ın davacı oldukları başka bir dosyayla birleştirilmesine karar verildiği için birleştirilen dosyanın Yargıtay'dan döndüğünde incelenmesine karar verdi.

Halis Toprak'ın avukatı Akar'ın fer'i müdahillik yönündeki talebinin mahkemece incelenmesine hükmeden hakim Erdoğan, TMSF'ye yazı yazılarak kıymet takdiri raporunun taraflara tebliğ edilip edilmediğinin sorulmasına, tebliğ edilmişse tebligat parçasının suretinin istenmesine, yasa gereği kıymet takdiri raporuna itiraz edilmemişse de ilan tutanağının taraflara tebliğ edilip edilmediği ile birleşen dosyada davacılar Halis, Ahmet ve Mehmet Toprak'ın ilan tutanağına itiraz edip etmediklerinin sorulmasına karar verdi.

Hakim Erdoğan, TMSF'nin yazılara cevap vermesi durumunda, bunların incelenmesine ve incelemeden sonra her iki dosyadaki davacıların delillerinin toplanıp toplanmayacağına karar verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

"Böyle bir yer dünyada yok"

Toprak, TMSF'nin şirketlerine el koyduğu süreci anlatarak, Toprakbank'ın zarar ettiği yönünde iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve Toprakbank'ın Türkiye'deki çoğu bankadan daha fazla kar ettiğini savundu. Toprak, Aslanlı Köşk'e yönelik bir soruyu yanıtlarken, şöyle konuştu:

"Boğaz, Türkiye'nin incisidir. Ama boğazın incisi de Aslanlı Köşk'tür. 150 metre cephesi, 4 kapısı var. İçinde iki asansör var. Üstünde, 300 kişiye her sene yemek verdiğimiz yer var. Böyle bir yer dünyada yok, Türkiye'de değil. Nasıl ki benim İngiltere'deki evim dünyada ikincidir. Ben iddia ediyorum, burası dünyanın birincisidir. Bunu kalkıyor 14 milyon dolara satıyor. 10 bin 700 metre, metrekaresini 1400 TL'ye satıyor."

Toprak, TMSF'nin, TMSF'den ayrılan ekspertizlere talimat vererek, köşkü istediği fiyata yazdırdığını ve Boğaz'da emsali olmayan, otel ya da alışveriş merkezi yapılabilecek 10 bin 700 metrekarelik köşkün satışında Ertürk'ün menfaatinin olduğunu ileri sürdü.

Kuşadası'ndaki yerinin 10 milyon dolara, holding binasının 60 milyon dolara, Paşabahçe'deki 7 bin metrekarelik yerin 20 milyon TL'ye satıldığını söyleyen Toprak, bunların toplam metrekaresinin 825 dolara geldiğini ve 825 dolara arsaların Hakkari ve Şırnak'ta dahi bulunmadığını savundu.

"Halis Toprak 1 numaradır"

Kendisinin Türkiye'nin 3. zengini olduğunun söylendiğini hatırlatan Toprak, "Yalan, Halis Toprak 1 numaradır. Türkiye'de hiç kimse diyemez ki 23 tane sanayi tesisini ben kurdum. Sakarya'dan Eskişehir'e kadar 18 tane sanayi tesisi kurdum. Neler kurmadım? İlaç, kağıt, seramik fabrikası, demir döküm, motor, yedek parça yapıyorum. Dünyanın her yerine satıyordum. Şimdi bu adam bunları yesin, yediği yetmiyor. İki tane kar eden müesseseye el koydu. Bu da yetmedi, geri kalan 20 şirkete de el koydu. Çünkü elinde 6183 yasası var" diye konuştu.

Yargıya müracaat ettiklerini ve suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Halis Toprak, "Sayın Ertürk, mutlaka kodese girecektir" dedi.