Körfez’in Kumuna Talip Çıktı



E.Ü. Ziraat Fakültesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Körfez’den çıkarılacak kumun ekonomik değere dönüştürülmesi için sürdürdüğü proje çalışmasını tamamladı. Serada körfez kumu kullanılarak dikilen sardunya, menekşe ve nergisler kısa sürede çiçeklenince, Üniversite de hemen harekete geçti ve Araştırma-Uygulama Çiftliği ile ıslah alanlarında kullanmak üzere körfez kumuna talip oldu.

“Yüzülebilir Körfez” hedefiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TCDD ortaklığı ile yürüttüğü “İzmir Limanı ve Körfez’i Rehabilitasyon Projesi” kapsamındaki çalışmalarda, Körfez’den çıkan tarama malzemesinde ağır metale rastlanmaması, gözleri bu malzemenin nasıl değerlendirileceği konusuna çevirdi.

İZSU Genel Müdürlüğü, Körfez’in kuzeyinde açılacak sirkülasyon kanalından çıkacak 25 milyon metreküp tarama malzemesinin “ziraat ve inşaat” alanlarında kullanımını araştırmak amacıyla Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği ve Ziraat Fakültesi ile sözleşme imzaladı. Tarama malzemesinin seralar, peyzaj alanları, toprak ıslahı gibi zirai faaliyetlerde doğrudan ve dolaylı kullanılabilirliğini ortaya koymak için Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilim ve Bitki Besleme bölümü ile yürütülen çalışma sonuçlandı. Fakültenin Peyzaj Mimarlığı bölümü ile ortaklaşa yürütülen ve 6 ay süren “İzmir Körfezi Tarama Malzemesinin Tarımsal Amaçlı Kazanımına Yönelik Araştırma Projesi sonuç raporu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni sevindirdi.

Üniversitenin laboratuvarlarında yürütülen çalışmada, öncelikle tarama malzemesinin içindeki tuz, bitki besin elementi miktarı, organik madde, azot miktarı gibi kimyasal ve biyolojik içeriği belirlendi. Ardından üniversite içinde bulunan “Peyzaj Uygulama Birimi Serası”nda da tarama malzemesi tuzdan arındırılmadan, toprak ile farklı dozlarda karıştırılarak deneme üretimleri yapıldı. Şubat ayında çim tohumları ekildi ve bir hafta gibi kısa bir sürede tohumlar çimlendi. Menekşe, sakız sardunyası ve nergis çiçekleri de dikildi. Şubat ayından bu yana hem çimlerin hem de çiçeklerin gayet sağlıklı bir şekilde büyüyüp boy vermesi hem proje çalışanlarını hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerini sevindirdi.

Kullanım alanı geniş

Üniversitenin hazırladığı raporda; Körfez dip tarama malzemesinin kum bünyeden kil bünyeye kadar değişim gösterdiği; söz konusu malzemenin ön işlemlerden geçirildikten sonra zirai amaçlı doğrudan veya dolaylı olarak kullanılabileceği belirlendi.

Raporda, dip tarama malzemesinin çeşitli şekillerde geri kazanımının, tüm dünyada kabul gören bir uygulama olduğu ifade edilerek, tarama malzemesinin eğimli alanlarda şev stabilizasyonu (eğimli alanların düzenlenmesi), maden ve taş ocaklarının onarımı, kıyı stabilizasyonu ve erozyon kontrolü, Gediz Deltası’ndaki aşınmış dalyan ekosistemlerinin rehabilitasyonu, yeni kıyı ekosistemlerinin yaratılması için dolgu materyali olarak kullanabileceği vurgulandı.

Sulak alan ya da ada oluşturulabilir

Çalışmada; Körfez tarama malzemesinin peyzaj düzenleme ve ağaçlandırmada İZSU’nun Çiğli İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi’nden çıkan ve “tarımda kullanılabilir” sınıfında yer alan arıtma çamuru ile zenginleştirilerek kullanılması önerildi.

Bilim adamları, yürüttükleri çalışmanın sonucunda Körfez dip tarama malzemesinin bertarafında en ekonomik yollardan birinin yapay sulak alan oluşturulması olduğunu belirtirken, Sasalı’daki Doğal Yaşam Parkı yakınında bir alanın bu seçenek için kullanılabileceği görüşünü de ileri sürdü. Bu sulak alanın birçok hayvan ve bitki türü için yaşam ortamı olabileceği, hatta gelecekte bu alanın Doğal Yaşam Parkı gibi ziyaretçileri olan bir çekim merkezi olabileceğini ifade etti.

Deniz içerisinde ada oluşturulması seçeneğinin de önerildiği raporda; bu adayı ağaçlandırmak için akasya türleri, mimoza, sülün, ılgın, kırmızı okaliptüs, hurma, Anadolu Sığası, yalancı tesbih ağacı gibi tuza dayanıklı ağaçların; dış mekan süs bitkilerinde ise begonvil, kedi tırnağı, kapari, katır tırnağı, Bermuda çimi gibi türlerin seçilmesinde yarar olacağını belirtildi.

Ege Üniversitesi ayrıca, fakültelerine ait Menemen (715 dekar), Seyrekköy (750 dekar), Mordoğan Araştırma ve Uygulama çiftliklerindeki arazilerin ıslahında kullanmak üzere (yaklaşık 300 dekar) bu malzemeye talip olduğunu belirtti.

Üniversite olarak talibiz

Yürüttükleri çalışma ile bilgi veren Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilim ve Bitki Besleme Bölüm Başkan Yardımcısı ve Proje Koordinatörü Doç. Dr. Sezai Delibacak, “Biz tarama malzemesinin özelliğini belirledik. Peyzaj mimarlığındaki arkadaşlarımız da bu materyali normal toprakla değişik miktarlarda karıştırıp 4 farklı oran oluşturup farklı bitkilerle deneme yaptı. Oldukça başarılı sonuçlar aldık” dedi. Delibacak, Körfez dip taramasından çıkacak malzemelerin kullanım alanın çok geniş olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu;

“Yaptığımız araştırmaların sonucuna göre tuzdan arındırılarak ya da tuza dayanıklı bitki türleri kullanılarak veya Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde arıtma çamuru ile karıştırılarak bu dip tarama malzemesinin belediyenin park ve bahçelerinde, İnciraltı Kent Ormanı’nda, terk edilmiş taş ocakları, katı atık deponi alanlarında, eğimli alanların şev stabilizasyonunda, Gediz Deltası’ndaki aşınmış dalyan ekosistemlerinin rehabilitasyonunda, Sasalı’daki Doğal Yaşam Parkı yakınlarında yapay sulak alan oluşturulmasında, deniz içerisinde doğal habitat adası oluşturulmasında dolgu materyali olarak kullanabileceğini ortaya koyduk. Sulak alan yaratılacaksa ya da ada oluşturulacaksa, dip tarama malzemesini yıkamaya gerek yok belki de en ekonomik yöntem bu olabilir.”

Gelir getirici değil çevreci proje

Büyük Körfez Projesi kapsamında yürütülen çalışmaların tamamen bir çevre projesi olduğunu söyleyen İZSU Genel Müdür Yardımcısı Gülay Demircioğlu ise “TCDD ile birlikte İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir Körfezi ve Liman Rehabilitasyon Projesi için çalışmalar yürüttük. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda ÇED dosyamız inceleniyor. Körfez’in kuzey kısmında derinleştirme çalışması yapacağız. Dere ağızlarımız Körfez’e açılıyor ancak çok sığ olduğu için suların tahliyesinde zorluklar yaşıyoruz. Bostanlı’dan Tuzla’ya kadar uzanacak akıntı iyileştirme kanalı açacağız. Buradan çıkacak malzemeleri karada geri kazanıp tekrar doğaya geri vermeyi düşünüyoruz. Geri kazanım alanlarında bu malzemeyi k urutup gerektiğinde de tuzsuzlaştırma işlemi yapacağız” diye konuştu.

Demircioğlu, Büyük Körfez Projesi’nin çevreci ve önder bir proje olduğunu ifade ederek, “Bu proje, gelir getirici değil, tamamı ile ekolojik bir proje. ‘Yüzülebilir Körfez’ hedefiyle bu projeyi gerçekleştirmek için bütün gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

“İzmir Limanı ve Körfez’i Rehabilitasyon Projesi”

Körfez’in güney aksı boyunca açılacak olan navigasyon kanalı ile Körfez’e temiz su girişi artacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kuzey aksında oluşturulacağı sirkülasyon kanalı da bu bölgedeki akıntı hızlarını artıracak. Su kalitesi ve biyolojik çeşitlilik iyileştirilirken, İzmir Limanı’nın kapasitesi de artacak ve yeni nesil gemilere hizmet vermeye başlayarak ana liman olma statüsüne kavuşacak. ÇED sürecinin tamamlanmasının ardından çalışmalar başlayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, giderek sığlaşan İzmir Körfezi’ni kurtarmak, Körfez’de denize girilebilmesini sağlamak amacıyla bu projeye büyük önem veriyor.