Birçok sektörü vuran yüksek faizlerin etkisi bir miktar da olsa kırıldı. Yeni Şafak gazetesinde yer alan habere göre, yüzde 26’dan dönen Hazine’nin borçlanma faize yüzde yaklaşık 7,2 puanlık gerilemeden sonra yüzde 18,79’a düştü. Hazine’nin hem kısa hem de uzun vadeli tahvillerinde faizin yüzde 20’lerin altına çekilmesi de yatırımcıların Türk ekonomisindeki düzelmeye ilişkin beklentilerini ortaya koyuyor.
Bu iyileşmeyle hazinenin borçlanma da eli bir miktar rahatlarken, özel sektör ve vatandaşlar daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalmaya devam ediyor. Vatandaşlar da konut, araç ve tüketici kredileriyle ticari kredilerin maliyetlerinin de düşmesini bekliyor.
Yüzde 35'e inse de hala çok yüksek
Fakat bankaların uyguladığı faiz oranları hala çok yüksek seyrediyor. Konut, araç ve tüketici kredilerinde aylık faiz oranları da yüzde 2’nin üzerinde seyrediyor. Bazı bankalardaki oranlar da yüzde 3’ü de aşıyor. Bu da senelik bazda faizin yüzde 25-35 arasında uygulandığı anlamına geliyor. Yüzde 40’tan bu rakamlara gelen yıllık kredi maliyetlerinin çok yüksek olduğu bildiriliyor. Özellikle gayrimenkul ve otomotiv sektörlerinin eski canlılığına kavuşması için finansman maliyetlerinin gerilemesi de bekleniyor.
Hesap ortada
Örnek vermek gerekirse 20 bin TL'lik tüketici kredisini iki yıllık geri ödeme planıyla almak isteyen bir vatandaş, aylık yüzde 2,75 vade farkıyla beraber toplamda 29 bin 256 lira ödeme yapmak zorunda. Aynı faiz oranıyla 50 bin TL'lik araç kredisi kullanan vatandaşın ise üç yıl vadeyle ödeyeceği toplam miktarı 83 bin 4480 TL'ye çıkıyor. Konutta ise daha farklı bir tablo var. 100 bin TL'lik konut kredisi kullanan biri bunu 5 yılda geri ödemek istediğinde yüzde 2,39’lik bir faiz ödemek zorunda kalıyor.
Bu örnekte tüketicinin beş yılda yapacağı anapara ve faiz miktarının toplamı 189 bin 240 TL'ye çıkıyor. Bu hesaplamalara bazı bankalar tarafından alınan kredi tahsis ücreti, ekspertiz bedeli ve taşınmaz rehin ücreti de dahil edildiğinde maliyetler daha da şişiyor.