Soyak Holding Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Emre
Çamlıbel, konut fiyatlarında gelecek dönemde daha fazla düşüş
beklemediğini, maliyet artışlarının fiyatlara yansıyabileceğini söyledi.
Çamlıbel, olası seçim senaryolarının da konut talebini fazla etkilemeyeceğini
düşündüğünü bildirdi.
Soyak'ın İzmir'deki projelerinden Siesta'nın 4'üncü
etabının başlaması nedeniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Çamlıbel,
Mart ayında 3'üncü etap için düzenledikleri toplantıda 4'üncü etaba başlangıç
tarihini 2010 sonu olarak verdiklerini, ancak talepte beklentinin üzerindeki
artış nedeniyle bunu yaklaşık 1 yıl öne çektiklerini
belirtti.
İzmirlilerin projelerine gösterdiği ilginin sonucu olarak tüm
etaplara beklenenden önce başladıklarını kaydeden Çamlıbel, yeni yatırımla
birlikte İzmir'de toplam 700 milyon liralık yatırımla 3 bin konut üretmiş
olacaklarını ifade etti.
Siesta'nın önceki 3 etabında bin 100 daireyi
satışa sunduklarını ve yüzde 70'ini sattıklarını bildiren Çamlıbel, 4'üncü
etapta 343 daireyi 400 lira taksitle başlayan koşullardan satışa çıkardıklarını
söyledi.
Çamlıbel, toplam 6 etapta 2 bin 250 dairelik projenin 5'inci
etabı için 2011 yılı başını hedeflediklerini, ancak gelişmelere göre bu etabı
daha erkene çekebileceklerini bildirdi.
Siesta projesi dışında
Zeytinalanı'nda 200 milyon liralık bir yatırım olan 200 bahçeli evden oluşan bir
projeleri daha bulunduğunu belirten Çamlıbel, bu projeyi 2011 yılında gündeme
alacaklarını kaydetti.
İzmir'de arsa arayışlarının sürdüğünü bildiren
Çamlıbel, liman arkası projesinin ve 1/5000'lik imar planlarının netleşmesiyle
yatırımların önünün açılabileceğini söyledi.
SİYASİ
GELİŞMELER
Basın mensuplarının siyasi gelişmelerin konut
sektörüne etkileriyle ilgili sorularını yanıtlayan Çamlıbel, konut sektörünün
Türkiye için tüm siyasi yaklaşımların üstünde ele alınması gerektiğini, konut
ihtiyacı olan insanlara alternatif finansman olanaklarının geliştirilmesiyle
ilgili çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Soyak olarak seçim,
referandum, doğal afet, kriz gibi koşullarda proje sunumu yaptıklarını,
hiçbirinin bu gelişmelerden olumsuz etkilendiğine şahit olmadıklarını kaydeden
Çamlıbel, “Konut ihtiyacı siyasi gelişmelerden etkilenmiyor. İhtiyaç varsa ve
güven duyulan bir projede bu ihtiyacı karşılayabilecek konut varsa insanlar
giriyor. Siyasi gelişmeleri daha sonra değerlendiriyor” dedi.
Ekonomik
gelişmelerle ilgili ise her dönemin kendi içinde sunduğu bazı avantajlar
bulunduğunu, faizlerin bundan sonra artsa da şirketlerin ihtiyaç sahiplerine
uygun koşullar sunacağını düşündüğünü söyleyen Çamlıbel, sözlerini şöyle
tamamladı:
“2008 ve 2009 yılları zor dönemler oldu. Maliyetler artmasına
rağmen firmaların sunduğu kampanya ve olanaklar benim hayatımda gördüğüm en
uygun koşullardı. Fiyatlar düştü ya da baskı altında kaldı, ödeme koşulları
müthiş kolaylaştı. Ancak bundan sonraki dönemde konut fiyatlarında daha fazla
düşüş beklemiyorum. Hatta maliyet artışları fiyatlara yansıyabilir. Firmalar
uygun koşulları mümkün olduğu kadar sunmaya devam edeceklerdir, ancak hiçbir
zaman bu dönem kadar iyi koşullar olmayacaktır. Dolayısıyla bu dönemi bir fırsat
olarak görüyorum.”