"Konut Bir Rant Enstrümanıdır"



Konut Konferansı’nın “Bir rant aracı olarak konut” konulu paneline iktisatçı, yazar Mustafa Sönmez, Atlas Proje Geliştirme ve Yönetimi Şirketi Başkanı Tavit Köletavitoğlu ile İstanbul Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Büyükduman konuşmacı olarak katıldı.

"Rantın kamu yararına kullanılması gereklidir"

Mustafa Sönmez, konuşmasına rantın tanımını yaparak başladı. Sönmez, rantın önemli olduğunu belirterek, bir şeyin sahibi olmanın rantı doğrudan yarattığını söyledi. Sönmez, rantın arttırılabilir olduğuna vurgu yaparak, kamunun bir takım müdahaleleri ile rant üzerinde oynanabildiğini, böylece rantın arttırabileceğini kaydetti. Kamunun eli ile yaratmış olan rantın tüm dünyada tartışma konusu olduğunu dile getiren Sönmez, önemli olan bu rantın tekrar kamu yararına kullanılması olduğuna değindi. Mustafa Sönmez, kamunun ranttan yararlanmadığı durumlarda, ayrıcalıklı, özel bir kesimin bu ranttan faydalandığını ifade etti. Kamunun rantın paylaşımında ‘topluma kazandırma’ ilkesini gözetmesi gerektiğini belirten Sönmez, aksi taktirde kamunun rant geliri eşitsizliğinde araç olmaya başlayacağını dile getirdi.

"İstanbul'un rantı belli bir sermaye grubuna tahsis ediliyor"

Sönmez, son 12 yılda Türkiye’nin inşaat odaklı büyüdüğüne dikkati çekerek, bunun belli bir kesimde sermaye büyümesine yol açtığı değerlendirmesinde bulundu. Son dönemlerde İstanbul’un silüetine, kent estetiğine yapılan saldırılar olduğunu ifade eden Sönmez, bu müdahalelerle oluşan İstanbul’un rantının belli bir sermaye grubuna tahsis edildiğini, bunun da halkta rahatsızlık yarattığına vurgu yaptı. Sönmez, Türkiye’de oluşan rantın, gelir dağılımında adaletsizlik yarattığını söyleyerek, bu rantın ülkenin yeni siyasal rejiminin inşasına katkıda bulunduğunu dile getirdi. Kamu eliyle yaratılan rantın Türkiye’de otoriter, merkeziyetçi bir yapı oluşturduğunu söyleyen Sönmez, kent halkının sahip olamadığı ranta, belli bir siyasi kesimin sahip olduğunu vurguladı.

"İstanbul'un tüm kamusal alanlarına merkezden bir müdahale var"

Türkiye’nin hızlı kentleşmesinden kaynaklı konut açığı olduğunu söyleyen Sönmez, mevcut olan konut stoğunun da sağlıksız olduğundan bahsetti. Sönmez, “Kent stoğu sağlıksız, mevcut yapıların yenilenmesi lazım, kentte altyapı yetersizlikleri var. Bütün bunlar yerine getirilirken konut ve ulaşım politikalarında toplumsal çıkarlar ön planda mı?” diye sordu. İstanbul’un tüm kamusal alanlarına merkezden bir müdahale olduğunu yineleyen Sönmez, bütün bunların halka rağmen gerçekleştirildiğini ifade etti. İstanbul’a yapılan müdahalelere örnek olarak Kuzey Ormanları’nın yapılaşmaya açılmasını veren Sönmez, bunun kabul edilebilir bir konut yerleşme politikası olmadığının altını çizdi. Sönmez, “Halka danışılan, sorulan, halkın barınma, yeşil alan, ucuz ulaşım sorunlarına çözüm bulacak politikalar istiyoruz” dedi.

"İnşaat odaklı büyüme ile döviz yaratılamıyor"

Sönmez, inşaat odaklı büyümenin Türkiye’yi döviz yaratamayan ülke haline getirdiğini kaydederek, inşaattaki ithal girdiler ile Türkiye’nin döviz harcamalarının arttığını söyledi. Sönmez, Türkiye’nin sanayisi olmayan, döviz yaratmayan, konut inşa etmeye odaklı büyüyen ekonomisinin cari açıkla karşı karşıya kaldığını belirtti.

"Rant hem kutsaldır, hem de kötüdür"

Tavit Köletavitoğlu, Korkut Boratav’ın rantı “devletin çeşitli uygulamalarla bireysek, endüstriyel veya sektörel olarak özel teşebbüs lehine herhangi bir çıkar avantajı yaraması, bu avantajın realizasyonu ve paylaşımı”  olarak tanımladığını kaydederek, bu tanıma katıldığını söyledi. Köletavitoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin “rant paradigmasını değiştirmemek lazım" sözlerinden bahsederek, emsal artışından ortaya çıkan rantın olması gereken bir rant olmadığını kaydetti. Köletavitoğlu, rantın hem kutsal hem de kötü olabileceğinden bahsederek, konutun ülkenin kalkınmasındaki önceliğine değindi. Konut ihtiyacının kent planlamasında çok önemli olduğunun altını çizen Köletavitoğlu, depremde can güvenliğinin sağlanması bakımından da konutun önemine vurgu yaptı.

"Konut bir rant enstrümanıdır"

Rantın içinde en fazla payı konutun aldığını söyleyen Köletavitoğlu, “Konut bir rant enstrümanıdır. Rant oluşturma ve paylaşım enstrümanıdır. Kamu, bu rantı düzenlemek ve denetlemekle yükümlüdür. Bunu halkın lehine gerçekleştirmesi gerekir” şeklinde konuştu. Köletavitoğlu, kamunun bu görevi tam olarak yerine getiremediğini vurgulayarak, “kamu, düzenlemeci ve denetleyici olduğu yerde, uygulayıcı hale dönüştüğü zaman kamu objektivitesini zedeler” dedi. Köletavitoğlu, kamunun konut politikalarında uygulayıcı olduğu TOKİ’ye de değinerek, “TOKİ geçmişte yararlı işler yapmamıştır. Gelecekte de yapmayacaktır. Kent toprakları üzerinden kamu elini çekmelidir” şeklinde konuştu. 

"Mevcut mantaliteyi değiştirmezsek çağdaş kentler yaratamayız"

Köletavitoğlu, kent plancılarının kentteki rant dağılımını gelecek öngörülerine göre yaptıklarını ifade ederek, bu planların halkla bütünleşmesi gerektiğini söyledi. Plancının yarattığı rantın, dengelenen bir rant olduğunu belirten Köletavitoğlu, “Mevcut mantaliteyi değiştirmezsek, kentle ilgili kararlar giderek merkezileşirse, otoriterleşirse, kararları sorgulayamazsak, kent politikalarında yereli dışlarsak, çağdaş kentleri yaratamayız” şeklinde konuştu.

"Kentin gelişiminden kaynaklı rant doğaldır"

Dr. Ahmet Büyükduman, rantın doğru kullanıldığında faydalı olabileceğini belirterek, vergi ödeyerek herkesin rant artışına katkıda bulunduğunu söyledi. Büyükduman, rant artışına katkıda bulunan halka, tekrar bu rantın geri dönmesi gerektiğini belirtti. Kentin gelişiminden kaynaklı rantın doğal olduğunu dile getiren Büyükduman, emsal artışından kaynaklanan rantın doğal olmadığını yineledi. Doğal olmayan rantın oluşması ile ilgili tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Büyükdoğan, “Rantı artı değere dönüştürecek çözümler üretilmesi lazım” dedi. Büyükdoğan, rant artışının yarattığı toplumsal maliyetlere de dikkat çekerek, ortaya çıkacak sosyal maliyetlerin planlanmasının önemine değindi. Büyükduman yıllar içindeki konut fiyatlarının artışına değinerek, son 10 yılda konut fiyatlarının 7 kat arttığını kaydetti.