Türkiye'nin "oksijen deposu" ve biyoçeşitliliğin önemli merkezlerinden Kaz Dağları'ndaki madencilik çalışmaları, ülkemizde olduğu kadar "komşu"da da tepki çekiyor. Midilli'de yayımlanan günlük yerel "Aiolika Nea" gazetesi, geçen günlerde bu konuya değinerek, halkın endişesini "Kaz Dağları'ndaki Altın Madeni Lesvos (Midilli) Adası'nı Tehdit Ediyor" başlığıyla duyurdu.
Haberde, altının işletilmesi sürecinde siyanür kullanıldığı ve kimyasal maddelerin yeraltı sularına, havaya karışma riski bulunduğu belirtilerek, "Lesvos Adası'nda yüksek sayıda sondaj çok derinlerde yapılıyor ve artezyen denilen bu sular Türkiye'deki hidrofor hattından geliyor. Ayrıca tabakaların kırılmasıyla yüksek miktarda zehirli madde içeren tozlar oluşmaktadır. Bu toz uzun aralıklarla havaya karışabilir" denildi.
Yine adada yayımlanan günlük yerel "Empros" gazetesi de 23 Ocak 2008 tarihli haberinde, Ege'de Bir Arada Var Olma Derneği'nin konuyla ilgili açıklamasına yer verdi. Kaz Dağları'nın korunmasıyla ilgili gerçekleştirilen eylem görüntülerine de yer verilen haberdeki açıklamada şöyle denildi:
"Geçerli ve kabul gören bilimsel veriler, altın madeninin işletilmesi sonucu topraktaki siyanür çözeltilerinden oluşan kalıntıların yayılması ve Kaz Dağları çevresindeki kıyılarda hidrofor hattının etkilenmesi ve orada yaşayanların sağlığında kalıcı tehditlerin oluşmasıyla ortaya çıkabilecek tehlikeler konusunda yerel yöneticiler ve vatandaşları haklı çıkarmaktadır. Adamız Lesvos'un söz konusu altın madeninin işletilmesi, kıyılarımız ve balık alanlarımızın kirlenmesi, Kaz Dağları'ndan gelen suyla oluşan bir çok artezyen kuyularındaki hidrofor hattı konularında kaygı duyması için çok ciddi sebepleri vardır. Adamızdaki vatandaşları, yerel yönetimleri ve bilimsel çevreleri, Türk kıyılarındaki altın işletmeleri sorunuyla ilgili olmaya ve vatandaşları sorumluluk konusunda bilgilendirmeye çağırıyoruz."