Bir ofis çalışanının yaşamının 9 yılını oturarak geçirdiği aklınıza gelir miydi? Yani yaklaşık 80 bin saat. Bu süreyi yürüyerek geçirseydiniz normal bir yürüme hızıyla dünyayı en az 10 kez dolaşabileceğinizi biliyor muydunuz? Buna kahvaltı masasında, arabada, toplu taşıma araçlarında, konferanslarda, yemekte, televizyon karşısında geçirdiğiniz zamanı da ekleyin. Almanya Endüstri İş ve İşçi Federal Bürosu’nun (BIGA) araştırmasına göre günümüzün yaklaşık yüzde 80’i oturarak geçiyor. Ortopedistlere göre omurgaya en zararlı pozisyondur oturmak ve bir çok hastalığın da kaynağıdır. Bunların başında da sırt ağrısı, bel ağrısı, kalça, uyluk, diz ve ayak bölgesinde problemler, baş ağrısı geliyor. Avrupa’da her üç işçiden biri kas iskelet sistemi hastası, ABD’de ise iş ile ilgili rahatsızlıklarda da bu oran yüzde 40-50 arasında. Tabii işin bir de parasal boyutu var. 2001 yılında yapılan bir araştırmaya göre ABD’de bunun ekonomiye maliyeti 15.7 milyar dolar. İsviçre’de yapılan bir araştırmaya göreyse ofis çalışanları iskelet yapısındaki bozukluklar nedeniyle yılda 7-8 gün işe gidemiyor. Bunun sonucunda da bir sekreterin işverenine yılda 2 bin TL, bir bilgisayar programcısının 25 bin TL, bir satış elemanının ise 100 bin TL’ye varan kayıp yarattığı belirtiliyor.
Bir koltuğun insanın yaşam kalitesi ve iş üretimi için ne denli önemli olduğunu Tuna Mobilya’nın İsviçreli Girsberger’le ortaklığının 20. yılı kutlaması çerçevesinde İsviçre’ye düzenlediği seyahat sırasında öğreniyoruz. “Açıkça görülüyor ki çalışanların modern, ergonomik açıdan doğru tasarlanmış ofis koltuklarına ihtiyacı var” diyor Tuna Ofis Genel Müdürü Mehmet Arda. Tuna-Girsberger ortaklığı “kişinin ergonomik özelliklerine göre ayarlanabilen; değişik fiziksel özellikleri ve ihtiyaçları yansıtabilen, insan farklılıklarını göz önünde bulunduran” ofis koltuklarını dünyaya pazarlıyor. Bu işte hayli başarılı olmuşlar ki ABD Başkanı Baba Bush’un da kullandığı koltukları bugün hâlâ en çok talep gören modellerinden biri.
“İnsan vücudu hareket etmek için tasarlanmıştır” diyor Tuna Ofis Genel Müdürü Mehmet Arda, “Bu hareket özgürlüğü otururken de sağlanırsa yani dinamik oturma sağlanırsa ancak oturmaktan yorulma kavramı ortadan kalkar.” Bunu için de hekimler ve ergonomi uzmanları ile birlikte bir çok araştırmada bulunulduğunu anlatıyor Arda, “Bu araştırmaların sonucunda her kişiye ve kişinin yaptığı işe göre ayarlanabilen, otururken vücudun kan dolaşımını etkilemeyen, kasları sürekli sabit durumdan kurtaran, kısaca dinamik oturmayı sağlayan tasarımlar ortaya çıkardık.”
Oturanı maksimum rahat ettiren bu koltuklara “3. jenerasyon” deniyor. Omurganın doğal S şeklini koruyan, disklere ve bele minimum baskı yapan, böylece disklerin doğal yapısını koruyarak yırtılma riskini minimuma indiren koltuklar bunlar. Tabii bu koltukları üretmek de o kadar kolay ve ucuz değil. Bir koltuğun tasarım süreci 2 ile 4 yıl arasında sürüyor. Tasarım maliyeti ise 1 milyon euro’yu bulabiliyor. Doğal olarak ar-ge ve dizaynda 115 yıllık bir geçmişi olan Girsberger'in cirosunun yüzde 10’unu ar-ge’ye ayırdığını duymak şaşırtmıyor bizi. Koltukların fiyatları da kalitesine göre değişiyor. Mehmet Arda, 330-400 TL’lik de 2 bin 500 TL’lik de koltukları olduğunu anlatıyor. Kendisinin de kullandığı AL3 koltuğu da bunlardan biri. 2009 yılında pazara çıkan koltuğun Türkiye’deki satış fiyatı 2.500 TL. Komple alüminyum iskeletten yapılan AL3’ün ar-ge maliyeti 1 milyon civarında. Bu koltuk dünyada “çalışma koltuklarının porsche’si” olarak tanımlanıyor. Şimdiye dek Türkiye’de bu koltuktan 150 civarında sattıklarını söylüyor Mehmet Arda.
Tasarımı İsviçre’de üretimi Türkiye’de yapılan ofis koltuklarında oldukça iddialı Tuna-Girsberger. Türkiye’deki bankaların yüzde 80’ini onların çalışma koltuklarını kullanıyor. Perakendecilik sektörü, telekomünikasyon ve ilaç firmaları ile hastaneler de müşterileri arasında. Galatasaray localarının koltukları da onlara ait. Yılda 60 bin çalışma koltuğu sattıklarını söylüyor Mehmet Arda. Bu yıl Yanex, Pepe ve Leo’s adını verdikleri üç yeni koltuk daha pazara çıkarmışlar. “Türkiye’de sağlıklı oturma ve ergonomik çalışma kültürüne katkı sağladık” dediği Girsberger’le ortaklıklarının koltukları gibi sağlam bir şekilde devam edeceğini eklemeden geçemiyor.