Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Kaşıkçı Elması'nın 'sahte olduğu' iddialarının söylenti intibaını uyandırdığını' belirterek, ''bir ihbar olarak değerlendiririz'' dedi. Koç ayrıca, ''bugüne kadar tarihi eserleri iyi koruyamadık'' itirafında bulundu. Koç, Bakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında "hükümet olarak herhangi bir hususta bir suistimal meydana geldiyse bunu düzeltme iddiasıyla göreve geldiklerini" söyledi.
Göreve geldikleri günden bu yana müzelerle ilgili eksikliklerin gündeme geldiğini ve kendilerine çok sayıda ihbar ve ikazın ulaştığını anlatan Koç, eylül ayından itibaren de müzelerde sayım ve kontrollere başlandığını kaydetti.
Eskişehir Müzesi'nin 10-15 yıldır kapalı bulunduğunu, Aydın'daki Milet Müzesi'nin de depremden dolayı zarar gördüğüne ilişkin rapora rağmen olduğu gibi bırakıldığını ifade eden Koç, bunları düzeltmek için çalışmalar yaptıklarını belirtti. Müzelerin en büyük sorunlarının başında eleman sıkıntısının geldiğini hatırlatan Koç, bu eksiklikleri de gidermeye çalıştıklarını bildirdi.
Kaşıkçı Elması sahte mi?
Bir gazetecinin, CNN TÜRK'te yayınlanan Arena programının Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar'ın gündeme getirdiği Kaşıkçı Elması'nın sahte olabileceği yönündeki söylentilerinin doğru olup olmadığını sorması üzerine Koç, ''söylentiler gazetecilerin işine yarar ama benim işime yaramaz. Yaptığımız araştırmalar, incelemeler ve üzerinde çok hassasiyetle durulması dolayısıyla bunun söylenti olduğu etkisi uyandırıyor'' dedi.
Türkiye'de çok iyi korunan ve eserleri kayıt altına alınan müzeler bulunduğunu ifade eden Koç, ''kayıt elinde, kayıt olan materyal elinde. Ama 10, 15, 20 yıl gün yüzüne çıkaramadığın zaman onun durumu nedir? Üzerine gittikçe anlaşılacak. Elmas gibi şeylerin sıkıntısı olmaz, ama bir padişah kaftanı depolarda kala kala bir bakarsın açtığın zaman elinde külü kalır'' diye konuştu.
Koç, ''Uğur Dündar iyi bir gazeteci olarak bunu söyledi. Biz her şeyin üzerine gittiğimiz gibi bunun da üzerine gideriz. Sayın Dündar, iyi gazetecilik yapmıştır. Bir ihbar olarak değerlendiririz. Ama, bu konudaki ustaların bize verdiği de hem emniyet, hem de korunma açısından böyle bir şeyin olamayacağına dairdir. Ben her şeyi ihbar kabul ederim. Hiçbir şeyi göz ardı etmem. Bu işlerde de bir yerde bu tedbirdir. 'Biz bunu ihbar etmiştik, dikkate alınmadı' diye bir laf gelir, o mesuliyete de girmek istemem.'' dedi.
Koç, bir başka gazetecinin, ''Topkapı Sarayı içinde 43 parça eserin kaybolduğu yönünde müfettiş raporunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda ne gibi işlemler yapılacak?'' şeklindeki sorusuna da, ''mayıs ayında, kaybolan eserler hakkında ilgililerden tazmini için bir komisyon kurulmuştur. Müfettiş raporu gereği cezai işlemlerin hepsi yapılacaktır'' yanıtını verdi.
"Tarihi eserleri bugüne kadar iyi koruyamadık"
Müzelerdeki durumun vahametini tespit ettiklerini ve gelen ihbarların da kendilerini yönlendirdiğini belirten Atilla Koç, basında yer alan haberlerin de kendilerine destek olduğunu, ancak 'olayı magazinleştiren şok iddialara' yer verilmesinin sıkıntı yaratabileceğini söyledi.
Uzmanların ve müfettişlerin müzelerde envanter sayımlarına eylül ayında başladıklarını belirten Koç, ''biz resmin bize ilham ettiği husustan yola çıktık. İkaz ve ihbarların da rolü oldu. Ancak üzülerek belirteyim ki üzücü hadiselerle karşı karşıya kalınması da mümkündür. Biz bundan çekinmiyoruz. Bu, bir sağlık işaretidir. Modern müzecilik anlayışına doğru gidiyoruz'' dedi.
Kahramanmaraş Müzesi'ndeki olayın 1998 yılında meydana geldiğini, Uşak Müzesi'ndekinin ihbarının ise kendilerine eylülde ulaştığını kaydeden Koç, ''bundan sonra da çıkabilir. Benim zamanımda da olabilir. Ne zamana kadar? Mekan, asayiş ve koruma itibariyle, hem de dijital ortama geçilip her eserin fotografik tespiti yapılana kadar...'' diye konuştu.
''Ama bir şeyden kimsenin şüphesi olmasın. Yeni müzecilik anlayışıyla müzelerimizin yapılanmasını değiştireceğiz'' diyen Koç, ''bunlar bizim emanetlerimizdir. Ancak bunu suçlamak için söylemiyorum ama şimdiye kadar hiç iyi korunmamıştır'' şeklinde konuştu.
Kaşıkçı Elması'yla ilgili iddia:
Kahramanmaraş Müzesi'ndeki sikke soygunu haberini Türkiye'ye duyuran 'Arena' programı Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar, Topkapı Sarayı'ndaki 'Kaşıkçı Elması'nın da sahtesiyle değiştirilmiş olabileceğini söyledi. Dün, CNN TÜRK'te yayınlanan 'Ajans' programında Çiğdem Anad'ın sorularını yanıtlayan Dündar, Kaşıkçı Elması'nın sahtesiyle değiştirildiği ihbarlarının 'çok ciddi' ve 'güvenilir' kaynaklardan geldiğini anlattı.
Kahramanmaraş Müzesi soygunu:
7 haziranda bir açıklama yapan Kahramanmaraş Valisi İlhan Atış, 6 ay önce şüphe üzerine başlatılan denetimlerin sonuçlandığını ve M.Ö. 333-361 yılları arasına ait 545 gümüş sikkenin sahte olduğunun ortaya çıkarıldığını belirtti.
Yapılan inceleme sonucu müzede güvenlik kamerası sistemi bulunmadığı belirlendi.
Uşak Arkeoloji Müzesi soygunu:
Geçtiğimiz ay, Türkiye'nin 40 milyon dolar harcayıp 10 yıllık hukuk mücadelesi sonrasında ABD'deki Metropolitan Müzesi'nden geri almayı başardığı Karun Hazinesi'nin en önemli parçası olan kanatlı denizatı broşunun çalındığı ortaya çıktı.
Olayın ortaya çıkmasının ardından 'sahtecilik ve soygun' soruşturması kapsamında Müze Müdürü Kazım Akbıyıkoğlu'nun da aralarında bulunduğu yedi kişi tutuklandı. Akbıyıkoğlu ile polis memuru Bülent Yücel daha sonra açığa alındı.