Klimalar Isı Yalıtımı ile Daha Az Elektrik Tüketiyor
Ülkemizdeki binaların yüzde 90’nına yakınının hala yalıtımsız olması dolayısıyla mekânların soğutulması ve soğutulmuş mekânın sıcaklığının korunması oldukça zor ve bunun için klimaların uzun süre yüksek enerji tüketerek çalışması gerekiyor. Oysaki yalıtımı iyi yapılmış binaların soğutulması ve sıcaklığının korunması çok daha kolay ve soğutma amaçlı tüketimde daha az enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Özellikle gündüz saatlerinde soğutma amaçlı klima kullanımının çok fazla olması sebebiyle elektrik kullanımı en üst seviyeye çıkıyor ve maalesef eski olan elektrik dağıtım şebekeleri bunları karşılayamayarak zaman zaman arızalanıyorlar.
İZODER Tesisat Yalıtımı Komisyonu’nun verdiği bilgiye göre, enerji ihtiyacını azaltmak için az enerji tüketen split klimaların tercih edilmesi ve iç üniteyle dış ünite arasındaki boruların yalıtılması oldukça önemli. Boruların yalıtılması için genel olarak kullanılan malzemeler yaygın olarak 6 mm kalınlıkta ve bu kalınlık tercih edilirken sadece yoğuşma olup olmaması inceleniyor. Ancak özellikle bağıl nemin yüksek olduğu bölgelerde yalıtım kalınlıklarının daha yüksek olması gerekiyor. Ortam sıcaklığının ve bağıl neminin yüksek olduğu bölgelerde, boru yüzeylerinde yoğuşma olmaması için daha kalın yalıtım malzemesi kullanılması gerekiyor.
Örneğin; 6 mm yerine 13 mm kullanılmasıyla önemli miktarda da enerji tasarrufu sağlanabiliyor. 6 mm kullanılması durumunda 8,8 W/m olan ısı kaybı, 13 mm kullanılarak 6,2 W/m’ye düşürülebiliyor. Yaklaşık 6 m boru kullanılan split klimalarda aylık enerji tasarrufu 2.808W oluyor (30 gün, 6 saat çalışması durumunda). Dış ortam şartlarına karşı korumada sağlayan ısı yalıtımı split klima borularının ömrünü uzattığı gibi yüzde 30 enerji tasarrufu da bu şekilde sağlanabiliyor.
Aylık kullanımda bir split klimadan yaklaşık 2,8 kW’lık enerji tasarrufu sağlanabilecekken; Türkiye’de her geçen gün artan klima cihazı satışı düşünüldüğünde (2006 yılında 1.000.000 adet aşıldı) soğutma sezonu boyunca ortaya çıkan tablonun büyüklüğü ve potansiyel tasarrufun önemi daha da iyi anlaşılabiliyor.